Spor, sağlıklı bir hayat sürmek için amatör seviyede yapılabileceği gibi kariyer yolu olarak profesyonel seviyede de gerçekleştirilebilir. Amatör ve profesyonel seviyeler arasındaki fark temel olarak efor ve fiziksel aktivite yoğunluğudur. Bu temel de sporcunun arzu ettiği hedefe yönelik antrenman önceliklerin belirlenmesidir. Öte yandan sporun bileşenleri paraleldir. Vücut kapasitesi doğal bir sürece tabiidir. Bu sebeple temelde uygulanması gereken adımlar arasında da genelde farklılık azdır. Sporcuların her seviyede uyması beklenen adımlardan birisi kardiyo egzersizleridir.
Kardiyo, spor aktivitelerin en önemli aksamlarından birisidir. Kardiyo egzersizleri kardiyo-vasküler sistemin geliştirildiği antrenman türleridir. Kardiyo-vasküler sistem damar ve kalp sağlığını içeren dolaşım sistemini ifade eder. Kardiyo (kardiyovasküler egzersiz), kalp atış hızını belirli bir süre boyunca artırarak vücuda alınan oksijenin verimli kullanılmasını öğretir.
Kalp, ciğer ve dolaşım sistemini çalıştıran her türlü ritmik ve sürekli fiziksel aktivitedir. Temel amaç, vücuda enerji sağlamak için kullanılan oksijenin vücut içerisinde taşınmasındaki verimi arttırmaktadır. Kaslar harekete geçmek için enerjiye muhtaçtır. Vücuttaki enerji üretimi de oksijen ile besinlerin tepkimeye girmesi sonucu oluşan reaksiyonla gerçekleşir. Bu biyolojik sürecin geliştirilmesi neredeyse bütün spor branşlarında dayanıklılığı arttırır ve performansı yükseltir. Çünkü sporda kasların ne kadar geliştiği kadar ne kadar verimli kullanılabildiği de önemlidir. Kardiyo egzersizleri dolaşım sistemiyle dolaylı olarak gelen birçok faydaya sahiptir.
Kardiyo egzersizleri, genel olarak kalple ilişkilendirilir. Kardiyo, kalp kasını güçlendirir, böylece her atışta daha fazla kan pompalayabilir. Bu, dinlenik kalp atış hızınızın düşmesi anlamına gelir ve kalbin daha az verim ve daha yüksek performansla çalışmasını sağlar. Öte yandan kalp ve dolaşım sistemi bütün vücuda yayılmaktadır. Bu sebeple kardiyo faydaları dolaylı olarak bütün vücut sistemine etki eder.
Kardiyo öncelikle enerji kullanımını etkiler. Vücutta depolanan yağların enerjiye dönüştürülme sürecinde aktif rol oynar. Kardiyo egzersizleri sırasında nabız "110-180"/dakika seviyelerine ulaşır. Vücut için gerekli enerji miktarı eşit süreye oranla 3 katına dek artar. Bu da yağ yakımını hızlandırır. Öte yandan diyabet riski de azalır. Vücut enerji üretiminde yağların yanı sıra glikojen (şeker) depolarını da kullanır. Bu süreçte ayrıca vücut biyolojik olarak enerji kullanımına adapte olur. Düzenli kardiyo egzersizlerinde oksijen seviyelerinin sürekli yükselmesi hücre yenilenmesini sağlar ve yorgunluk seviyesini düşürür. Stres hormonu olarak bilinen kortizolun baskılanmasını sağlar.
Ayrıca oksijen sirkülasyonu damar sağlığını iyileştirmektedir. Damar sağlığının gelişmesiyle "kötü" kolesterol (LDL) seviyelerini düşürmeye ve "iyi" kolesterol (HDL) seviyelerini yükseltmeye yardımcı olur. Damarları esnek tutarak yüksek tansiyon riskini azaltır. Yani kardiyo egzersizleri bölgesel veya hedef odaklı bir antrenman programından ziyade bütün vücut donanımını etkileyen bir sürüm yükseltmesi gibi işlem görür.