Kurtulmuş: Çözüm Sürecinde Mesafe Alındı, Provokasyon Olmadan Neticelenmeli

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, çözüm sürecinde ciddi mesafelerin alındığını ve bu sürecin hiçbir provokasyona uğramadan en kısa zamanda neticelenmesini ümit ettiklerini söyledi. Kurtulmuş, “Bu, büyük bir mesafe almamızı sağlayacaktır. Büyük bir merhale katetmemizi sağlayacaktır” diyerek, başta Gaziantep olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerinin olağanüstü yüksek düzeyde kalkınacağını belirtti.

Kurtulmuş, Tuğcan Otel’de partisi tarafından organize edilen Kent Ekonomileri Forumu’nda Gaziantepli iş dünyası ile bir araya geldi. Buradaki konuşmasında, çözüm sürecine yönelik açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, “Son günlerde çok şükür çözüm sürecinde ciddi mesafeler alınıyor. Çözüm sürecinin hiçbir provokasyona uğramadan, en kısa zamanda neticelenmesini ümit ediyoruz. Bu, büyük bir mesafe almamızı sağlayacaktır. Büyük bir merhale katetmemizi sağlayacaktır. Başta Gaziantep olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu illerimiz gerçekten olağanüstü yüksek düzeyde bir kalkınmaya sahne olacaktır. Şu görüntü terörün bitmesiyle birlikte müspet manada değişmeye başlayacaktır. Çok açık söylüyorum. Doğu hattındaki illerimizde yeni Gaziantepler, yeni Denizliler, yeni Uşaklar, yeni Manisalar, yeni Konyalar, yeni Kayseriler çıkacaktır. Bunu ümit ediyoruz.” diye konuştu.

Terör meselesinin sadece tek başına PKK’dan ibaret olsaydı, 30 senede çoktan çözüleceğini kaydeden Kurtulmuş, “Terör, uluslar arası terör siyaseti dediğiniz bir geçektir. Terör örgütlerinin dünyanın her yerinde arkasında mutlaka birtakım bölgesel, küresel güçleri, altını çizerek söylüyorum, isim verdirmeyin bana, lojistik destekleri, istihbarat destekleri, ekonomik destekleri, silah destekleri vardır. PKK için de böyle olmuştur. Şimdiye kadar bir dönemde, geçen hafta Milli Savunma Bakanımız açıklamayı yaptı. Genelkurmay kaynaklı bir açıklama. Bin 200 tanesi yurt içinde, 3 bin tanesi yurt dışında olmak üzere 4 bin 200 militan var. Bir dönem içerisinde militan sayısı 5 bini hiç geçmemiş. Bir tarafta 5 bin kişilik militan kadrosu, bir tarafta bir milyona yaklaşan, şu sıralarda da 700 bin civarında olan Türk Silahlı Kuvvetleri. Özel kuvvetler, polis, emniyet teşkilatımız. Üstüne koyun yine 1 milyon ediyor. Böyle bir şey olabilir mi? 5 bin kişi bir tarafta, 1 milyon kişilik dünyanın en iyi güvenlik teşkilatı, en iyi ordularından birisi olan TSK bir tarafta ve 30 senedir terör devam ediyor. Kocaman bir soru işareti.” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE TARİHİ FIRSATI YAKALADI”

Türkiye’nin tarihi fırsatı yakaladığının altını çizen Kurtulmuş, terörün sona ermesine ramak kaldığını vurgulayarak şunları söyledi: “Bu, Türkiye için fevkalade önemli bir süreçtir. Çözüm üretmeyenler, ‘Aman terör bitmesin’ telaşı içerisinde görünenlere ben hiçbir politik kimlikle söylemiyorum. Türkiye’nin dertleriyle dertlenen birisi olarak şunu söylemek istiyorum: İyi de o zaman terörün bitmesiyle ilgili teklifiniz ne? 30 senedir sadece vurmakla, kırmakla, bombalamakla bitmiş olsaydı, 25 bin PKK’lı öldürülmüş. Bu şu demektir. 5 kere dağ boşaltılmış 5 kere daha teröristler çıkmış. 55 kere boşaltsanız, 55 kere yine dolacak. Mühim olan terörün kaynaklarını ortadan kaldırmak ve bu ülkede barış, kardeşlik ortamını ortaya koymaktır. Bu 30 yıl içerisinde 32 bin kişi de ölmüş. Bunların 7 bini güvenlik kuvvetlerimiz, sivil memurlarımız. Yazık günah değil mi? Bu milletin insanları maalesef, bir kirli oyun sayesinde bu kadar çok insanımız öldü. Bir kişinin dahi canının hesabı yok. Yani, onu dünyanın bütün servetlerini verseniz karşılayamazsınız. Onu, onun için bir kenara koyuyorum. Ama terör dolayısıyla Türkiye’nin en muhafazakar mutedil hesaplamayla 300 milyar dolarlık teröre maliyetimiz var. Bu ne demektir biliyor musunuz? Eğer 300 milyar doları Türkiye gerçekten teröre harcamasaydı, bugün milli geliri 20 bin dolar seviyesinde olurdu. Türkiye bu 300 milyar doları teröre harcamasaydı en az 2 -3 tane dünya ölçeğinde otomotiv markası olurdu. En az 2 -3 bilgisayar markası olur, birkaç tane telefon markası olurdu. Şu tablo, en azından biraz daha doğuya doğru yaklaşmış ya da aradaki fark bu kadar büyük halde olmamış olurdu. İstanbul ile Hakkari arasındaki farkı görüyorsunuz. Olağanüstü büyük. Neredeyse 30 katına varan bir gelir farkı olan 2 şehrimizden bahsediyoruz. Dolayısıyla terörün maliyetini, bu ülkenin sırtına yükleyenler, aslında bu ülke gelişmesin diye ayaklarımıza prangalar vurdular. Şimdi bu prangalardan kurtuluyoruz.