Mazlumder Sakarya Şube Başkanı Şentürk:

Mazlumder Sakarya Şubesi tarafından yapılan basın açıklamasında başörtüsü yasağıyla ilgili Meclis’te çıkarılan torba kanun ve Danıştay’ın kararı sonrasında yasal bir düzenleme yapılması gerektiği belirtildi.

Mazlumder (İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği) Sakarya Şubesi Başkanı avukat Nurullah Şentürk tarafından yapılan basın açıklamasında, başörtüsüyle ilgili son gelişmeler değerlendirildi. Şentürk, “Başörtüsü sorunu konusunda kısa süre içinde gündeme gelen iki husus, yasağın kesin bir çözüme kavuşturulması gerektiğini ortaya koymaktadır. Sorun, ilk olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki torba kanun görüşmeleri sırasında yapılan bir teklife konu olmuştur. Buna göre, kılık kıyafetleri nedeniyle son 23 yıl içinde devlet memuriyetinden çıkarılan aday memurların yeniden göreve dönebilmelerinin önü açılmıştır. Bununla birlikte 12 Eylül döneminden bugüne disiplin cezası alarak üniversitelerden atılıp, daha sonra çıkarılan öğrenci affı ile okulunu bitirenlerin kamuda işe alınmasında 2 yıl süreyle yaş sınırı aranmayacak. Böylece başörtüsü nedeniyle okuldan atılıp, afla geri dönen fakat yaş sınırı engeliyle karşılaşanların mağduriyeti nihayet çözüme kavuşmuş olacak. Konuyla ilgili diğer bir gelişme ise Danıştay 12. Dairesi’nin aldığı bir karardır. Danıştay, başörtüsüyle derse girmenin ihraç kıstaslarına uymadığına hükmetti ve kararı bozdu” dedi.

Başörtüsüyle ilgili bu gelişmelerden sonra Milli Eğitim Bakanlığı’nın itirazının gündeme geldiğini hatırlatan Şentürk açıklamasında şunları belirtti: “Bir haksızlığın giderilmesi noktasında doğru olarak değerlendirilebilecek bu karara, Milli Eğitim Bakanlığı Hukuk Müşavirliği tarafından önce itiraz edilip, daha sonra bu itirazın geri çekilmesi ise bu tür bürokratik oldu-bittilerin yaşanmaması adına sorunun siyasi irade tarafından kesin bir çözüme kavuşturulmasının şart olduğunu ortaya koymaktadır. Danıştay’ın kararı gereği başörtülü bir kamu çalışanı görevine dönebilir fakat mevcut kılık-kıyafet yönetmeliğine uymadığı için yine uyarma ve kınama cezalarıyla karşı karşıya kalabilir. Üstelik bu sorun, mevcut kamu çalışanları için de devam etmektedir. Her ne kadar bazı kamu sendikaları, yönetmeliğe karşı fiili bir boykot başlatmış olsalar da, yasal durum değişmemiştir. Bu sebeple 12 Eylül darbe döneminden beri yürürlükte olan Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmeliği mutlaka değiştirilmeli ve kamudaki bu yasakçı uygulama nihayete erdirilmelidir.”