Güneydoğu Asya’da, Endonezya’nın Java adası açıklarında deniz tabanından çıkarılan 140.000 yıllık Homo erectus kemikleri, bilim dünyasını heyecanlandırdı. Dergide yayımlanan dört yeni çalışma, bu kemiklerin, modern insanlarla etkileşime girmiş olabilecek bilinmeyen bir hominin popülasyonuna ait olduğunu ortaya koydu. Madura Boğazı’nda bulunan fosiller, sular altında kalmış Sundaland bölgesinde yaşamış bu antik insanların avlanma stratejilerini ve yaşam biçimlerini aydınlatıyor.
Son buzul çağında deniz seviyelerinin düşük olduğu dönemde, Java gibi adalar Asya anakarasına bağlıydı. Sundaland olarak bilinen bu bereketli ovalar, nehirler, balıklar, kaplumbağalar, su aygırları ve Stegodon gibi dev kara hayvanlarıyla doluydu. H. erectus’un bu bölgede kaplumbağa ve inek benzeri bovidleri avladığı, fosillerdeki kesik izleriyle doğrulandı. Bu avlanma stratejisi, Asya anakarasındaki daha modern insanlarla ilişkilendiriliyor ve H. erectus’un kültürel alışveriş yapmış olabileceği teorisini güçlendiriyor.
Fosiller, Surabaya limanında yapay ada inşası için 2014-2015 yıllarında deniz tabanından çıkarılan 177 milyon kübik fit kum ve kumtaşı arasında bulundu. Leiden Üniversitesi’nden araştırmacı Harold Berghuis, tarama işlemi sırasında toplanan 6.372 fosilden H. erectus’a ait iki kafatası parçası tespit etti. Berghuis, bir fosili bulduğunda Hollandalı Neandertal’e benzettiğini ve bu keşfin hayalini kurduğunu belirtti. Fosiller, H. erectus’un Java’da 117.000-108.000 yıl öncesine kadar yaşadığını ve ardından yok olduğunu gösteriyor.
Keşif, Komodo ejderhalarının da Sundaland’da önemli yırtıcılar olduğunu ortaya koydu. Nesli tükenmekte olan bu dev kertenkeleler, su bufalosu gibi büyük hayvanları avlıyordu. İnsan aile ağacı ise Güneydoğu Asya’da karmaşık bir tablo çiziyor. Yaklaşık 350.000 yıl önce H. erectus, Denisovalılar ve Neandertaller gibi daha modern insanlarla yer değiştirdi. H. sapiens ise bölgeye 77.000 yıl önce ulaştı.
Tarama işlemi, deniz yaşamını olumsuz etkileyebiliyor. Endonezya’da çevresel etki değerlendirmeleri zorunlu olsa da, omurgasızlar ve larvalar bu süreçten en çok zarar görüyor. Yine de bu proje, bilim insanlarına eşsiz bir fosil hazinesi sundu. Berghuis, “Madura Boğazı homininleri, ya bağımsız bir avlanma stratejisi geliştirdi ya da diğer insan akrabalarından öğrendi,” diyerek bulguların kültürel etkileşim olasılığına işaret ettiğini vurguladı.
markasıdır.
Haber Gönder
