Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Red Bull Music Festival İstanbul'un konuklarından Dasha Rush mercek altında

    Sovyetler Birliği'nde başlayan müzik tutkusu, modellik serüveni ve daha fazlası... Red Bull Music Festival Istanbul kapsamındaki Futurave Night'ta sahne alacak Dasha Rush ile tanışma zamanı!

    Sovyetler Birliği’nin son yıllarında Moskova’da doğan ve orada büyüyen Dasha Rush’ın müzik tutkusu çevresi tarafından gözardı edildi. Ancak Sovyetler'in dağılmasının ardından Rush kendini Moskova rave ortamlarında buldu. DJ’lik kariyeri o dönemde henüz 13 yaşında olmasına rağmen başlamıştı... Birkaç yıl sonra modellik teklifi alıp Paris’e taşındı ve spot ışıklarının altında yeni bir serüvene atıldı. Dünyanın birçok yerinde podyuma çıksa da müzikten hiçbir zaman kopmadı. Kendi şarkıları yapmaya devam etti. Modellikten elde ettiği gelirle de Hunger to Create ve Fullpanda adını taşıyan müzik şirketlerini kurdu.

    Şimdilerde Berlin’de üretimlerine devam eden Dasha Rush’ı ilk ağızdan dinledik:

    SOVYETLER BİRLİĞİ'NDE MÜZİK

    Rusya’da doğdum. Daha doğrusu o dönem henüz dağılmayan Sovyetler Birliği'nde... Materyalist bir toplumda büyüdüm. Çocukluğumdan beri müzikle ilgilensem de ailem müziğin bana bir şey kazandırmayacağını düşünüyordu ve beni jimnastik kursuna göndermeyi tercih ettiler.

    Sovyetler Birliği’nde müzik sansürü vardı, istediğimiz müziği dinleyemiyorduk. Sana ne sunuluyorsa onu dinlemek zorundaydın. Melodiya adında büyük bir albüm şirketi bütün yabancı müzisyenlerin albümlerini ve klasikleri yayınlıyordu.

    Sovyetler’in dağılmasının ardından rave kavramı Rusya’ya ulaştığında hâlâ çok gençtim. Rave’le ilk tanıştığımda da 14 yaşındaydım. Müzikal anlamda çok yoğun ve yeni bir kavramdı. Aynı zamanda yeni bir özgürlük alanıydı. Dans edebiliyorduk. Sovyetler Birliği’nde konsere gittiğinizde dans etmeniz yasaktı. O nedenle rave’ler rüya gibi bir ortamdı ve beni hemen içine çekti.

    MODELLİK GÜNLERİ

    Model olmak hayalini kurduğum bir şey değildi. Ama benim için bir kaçış yoluydu. Tam olarak kaçış değilse de dünyayı görmek için bir fırsattı. 1990’larda Rusya’da her şey çökmüş durumdaydı ve ailem de böyle bir ortamda bu fırsatı değerlendirmemin benim için iyi olacağını düşündü.

    Paris bambaşka bir dünyaydı. Kendi müziğimi yapmaya ve DJ olmayı denemeye devam ettim ama aynı zamanda çalıştığım model ajansı için de mesai harcıyordum. Modellik benim için özellikle ilk başlarda çok zordu. Yeni sosyal normları ve insanlara nasıl davranacağımı öğrenmem gerekti. Adapte olmam kolay olmadı ama müzik bana bu konuda yardımcı oldu. Müzik sayesinde yeni bir arkadaş çevrem oldu ve modellik dışında kendime küçük bir dünya yarattım.

    Modellik sadece para için yaptığım bir işti. Süper model olma gibi bir hayalim yoktu. Belki bu tavır profesyonelce değildi ama çok umursamadım açıkçası. Çalıştığım ajansla sorunlar yaşadım. Sonrasında orta yolu bulduk. Ayrıca modellikten kazandığım para bana finansal güvence sağlıyordu.

    BAĞIMSIZ BİR YOL

    2004’te Hunger to Create isimli bir müzik şirketi açtım. İnsanlar hep “şu şekilde ya da bu şekilde yapabilirsin” diyordu. Alternatif sunulmuyordu. Ben de “istediğim gibi” yapmaya karar verdim. Modellikten kazandığım para bunu yapmamı sağladı. Bir yıl sonra da Fullpanda’yı açtım.

    Hunger to Create etiketiyle yayınlanan ilk albüm Fransa sınırlarından dışarı çıkamadı. Kimseyi tanımıyordum. 2005’te Fullpanda’yı açtığımda albüm Almanya ve birkaç ülkeye ulaştı. Bu sayede daha fazla geri dönüş aldım. Distribütörlerden “Şu DJ albümünü çok beğendi” gibi sözler duyuyordum. Bu da beni mutlu ediyordu tabii ki.

    İlk amacım bağımsız olmaktı. Her şeyi kendim yapmak istiyordum. Kimseyi sürece dahil etmiyordum. Biraz kontrol hastası olduğum söylenebilirdi. Kötü anlamda değil, sadece kendi dünyamı yaratmak istiyordum. Zamanla değişti bu. Adam X ile tanıştım mesela. Müzikal olarak iyi anlaştık ve ortaya iyi bir işbirliği çıktı.

    Her şeyi tek başıma yapma isteğim geçtiğimiz yıllarda Raster-Noton etiketiyle albüm yayınladığımda değişti. Kendi çalışmalarımı başkasına emanet biraz zordu benim için. Çalıştığınız insanlara güvenmek zorundasınız. Ortaya çıkan sonuçtan mutluyum. Güzel insanlarla çalışma fırsatım oldu. Ve de en önemlisi, kendi çalışmalarım konusunda daha az kontrol bağımlısıyım diyebilirim. Bir adım bu benim için. İyi bir adım mı yoksa kötü mü bilmiyorum ama bundan sonra böyle artık.

    Mynet Youtube


    En Çok Aranan Haberler