Revizyon Ve İlave İmar Planı Canlı Yayında Konuşuldu

Manisa Belediye Başkan Vekili Mimar Azmi Açıkdil, şehir plancıları ile birlikte Manisa'nın yerel televizyonu ETV ekranlarında yayınlanan "Gündem Özel" programının konuğu oldu.

Revizyon ve İlave İmar Planı’nın 1927’den son yapılan 1989 yılına kadar çeşitli günü kurtarma çalışmalarıyla bugüne geldiğini belirten Belediye Başkan Vekili Azmi Açıkdil, “1989’da yapılan imar planı 300 bin nüfusu barındıracak bir plan değildi ama revize planlarla bu nüfus yerleştirilmeye çalışılmış. Şuanda Organize Sanayi Bölgesi’nde 40 bin kişi çalışıyor. Buradan da haklı olarak daha da büyümek yönünde gelen talepler var. Organize Sanayi büyüdüğünde, çalışan nüfus 60 bin olacak, bu 300 bin dediğimiz nüfus da 400 bine ulaşacak. Şimdi bizim revizyon ve ilave dediğimiz imar planı, önümüzdeki 20 yılda 500-550 bin nüfusu barındıracak şekilde planlandı. Eğer bu plan yapılmamış olsaydı, artan göçle birlikte gecekondulaşmaya mani olunamayacaktı, çarpık kentleşme devam edecekti.” dedi.

Planın daha önceden yapılmış olması gerektiğine vurgu yapan Başkan Vekili Azmi Açıkdil, “Çünkü dikkat ederseniz, demiryolunun altındaki mahalleler imar planlarının dışına doğru taşmaya başlamış ve o taşmalara plan getirilemiyor. Dolayısıyla eğer plan yapılmamış olsaydı, bu kaçak yapılaşma daha da devam edecekti.” dedi.

Sunucunun plana yapılan şikayetler ile ilgili sorusunu yanıtlayan Manisa Belediyesi Plan ve Proje Müdürü Taner İçöz, “En son imar planı askıdan indiğinden itibaren belediyemize 7 bin civarında dilekçe ulaştı. Bu beklediğimiz bir rakam değildi ama vatandaşlarımızı yanlış bilgilendirdiler. Anlatmada da bir takım sıkıntılar yaşadık ve bu yüzden biraz fazla itiraz oldu. Bunların çoğu kaçak yapılaşmaların yoğun olduğu tren yolunun alt bölgesinden geliyor.” dedi.

"SULTAN CAMİİ MEYDAN DÜZENLEMESİNDEN VAZGEÇTİK"

Sultan Camii ile Muradiye Camii çevresinde yapılması planlanan meydan düzenlemesi ile ilgili soruyu da yanıtlayan Belediye Başkan Vekili Azmi Açıkdil, “Sultan Camii önünde meydan fikri şundan kaynaklandı; Mesir bizim uzun yıllardan beri yapılagelen geleneksel bir kutlamamız. Bunu saçarken caddeye saçıyoruz, öyle bir meydanımız yok. Dolayısıyla bir meydan fikri ondan kaynaklandı. Tabi bu düşünce, bana göre çok yerinde bir düşünce. Fakat uygulaması güç. Yani oradaki binaların istimlakları bir hayli yüksek paralara mal olacak. Tabi belediyenin öyle bir gücü yok. Dolayısıyla o fikirden vazgeçildi. Meydan uygulamasından vazgeçtik. Bu 5000’lik planlar bir taslak plandır. Bir yol haritasıdır. Genele uzaktan bir bakıştır. Bunlar geçildiğinde 1/1000’lik planlar safhasına geçilir. Bu safhaya geçildiğinde zaten o meydana da itirazlar vardı, oradaki vatandaşlar tarafından. Bu itirazlar da Meclis’e gelip, komisyona havale edildiğinde komisyonda tartışılacaktır. Komisyon da benim düşündüğüm gibi düşünür, ‘bunu yapabilmek için imkan yok’ derse, o plan değiştirilebilecek” diye konuştu.

Programın moderatörü ve sunucusu Şakir Koruk’un planın yapılırken diğer kentlerden örnek alınıp alınmadığı yönündeki sorusunu da yanıtlayan Başkan Vekili Açıkdil, “Her şehrin kendisine göre bir yaşantısı var. Son zamanlarda devamlı söylenegelen bir laf var, ‘marka şehir olacağız’. Bu neden kaynaklanıyor, çarpık kentleşme yalnızca Manisa’da değil, Türkiye genelinde var. Bu çarpık kentleşme o hale gelmiş ki, artık şehirler birbirine benzemeye başlamış. Yani Manisa’nın artık Aydın’dan, Uşak’tan, Balıkesir’den farklı yanı kalmamış. Bunun üzerine şehirler, ‘nasıl marka şehir olabiliriz’in yanıtını aramaya başlamış. Yani ‘acaba Konya’da nasıldır, Uşak’ta nasıldır biz de ona göre bir plan yapalım’ fikri, bana göre uygun değil. Manisa’nın dağı var, ovası var ve sınırları belli. Dağıyla, ovasıyla, Organize Sanayisi var. Bütün bu etkenleri göz önüne aldığınızda bir plan çalışması yapılması gerekir. Manisa, dağdan ovaya doğru yayılarak şehirleşmiştir. Tabi bu çarpık kentleşme şöyle de telafi edilmeye başlandı son zamanlarda; kentsel dönüşüm, kente dönüş, kentsel yenileme isimleri altında ve deprem risk haritaları hazırlanarak, bu şehirlerin biraz daha yapılaştırılması farklılaştırılıyor. Eski yapılmış dar yollar ve benzeri kentsel dönüşüm sayesinde değiştirilebiliyor. Dolayısıyla belki bunlar yapıldığında şehrin çehresi biraz daha değişecek ama Manisa’ya yapılan plan, Manisa’ya has bir plandır. Bunun bir kopyası, bir çakması olamaz” diye konuştu.

"KİMSE BU İMAR PLANINDAN MAĞDUR OLMAZ"

Şehir plancılarına yönelik vatandaşlardan gelen ‘İstanbullu firmanın Manisa’da çalışma yapması’ eleştirileri ile ilgili soruyu yanıtlayan Şehir Plancısı İsmail Günal, planı hazırlarken tüm prosedürleri harfiyen yerine getirdiklerini, diğer şehirlerde de buna benzer çalışmalar yaptıklarını belirterek, “1989 yılından beri bütünsel bir plan yapılmayan bir şehre ilk kez bütünsel bir plan yapılıyor. Buraya bir bütünsel plan yapılması zorunluluğu vardı ve biz bu bağlamda bu çalışmalara başladık” dedi. Diğer Şehir Plancısı Ahmet Turgut da, kendi ön görüleriyle bir Manisa tablosu oluşturmadıklarına vurgu yaparak, “Bu kente faydalı olmaya gelmişiz. Biz yaptığımız işin her zaman yanındayız, savunuruz, hatasını buluruz ama ben Manisa’daki bütün teknik elemanlarla, bütün Manisa’nın her sokağını tartışırım. Benim kadar biliyorlarsa, İsmail Bey kadar biliyorlarsa, şapka çıkartırım, ellerinden öperim. İmar planları, yasa gereği de alenidir, bir kamusal hizmettir. Saklanması gibi bir süreç söz konusu olmamıştır. Bu planlar hazırlık aşamasında da kurum temsilcileriyle paylaşılmıştır. Kimseye bu imar planı birinden fazla hak getirmez, kimseden de hak götürmez. Bu imar planı kimseye haksız bir rant getirmez, kamu yararı çerçevesinde herkese rant getirir, kimse de bu imar planından dolayı mağdur olmaz” dedi.

Şehir Plancısı İsmail Günal, yayına getirilen 5000’lik Revizyon ve İlave İmar Planı’nı harita üzerinden detaylarıyla Manisalılara aktardı. Özellikle muhalefet tarafından dile getirilen rant iddiaları ile ilgili soruyu yanıtlayan Belediye Başkan Vekili Mimar Azmi Açıkdil, konu ile ilgili şunları söyledi: “Şuna rahatlıkla belirtmek isterim, bu rahatlıkla tapuda bunun araştırması yapılabilir. Yani son 1 yıl içinde, 2 yıl içinde kimler, ne kadar yer almış, kimler el değiştirmiş bunların araştırması yapılabilir. Başkanımız Meclis’te de söyledi, ilave revizyon imar planı dediğimiz imarı olmayan Kuşlubahçe civarındaki boş alanlarda herkese dedesinden, babasından kalmış tapulu malında zerre kadar kimsenin mal alıp, mal sattığı bir şey görülmemiştir.” Canlı yayında ayrıca vatandaşlardan gelen sorular da yanıtlandı.

Bir vatandaşın sorusu üzerine deprem riski taşıyan binalarla ilgili merkezi hükümet tarafından çalışa yürütüldüğünü hatırlatan Açıkdil, “Kentsel dönüşümle ilgili çok büyük çalışmalar var iktidar tarafından. Yeni yeni yasalar çıkıyor. Bunlardan bir tanesi de bina performansı, yani depreme dayanıklılık testleri yapıldıktan sonra oralarda yapılacak imar plan tadilatlarını kapsıyor. Bu henüz yasalaşmadı, fakat yakın zamanda yasalaşacak gibi görünüyor. Bizim Manisa’da harita üzerinde kahverengi olarak gösterdiğimiz binaların pek çoğu 80, 90 yıllarında yapılmış binaları kapsıyor. Hatta 70 yılında yapılmış binalar da var. Tabi bunlar o zamanki betonarme şartlarına göre yapılmış binalar. Onun üzerinden 3 defa deprem yönetmeliği ve statik yönetmeliği değişti. Bu binalar yarın test edildiğinde mutlaka deprem riskinde olan binalar olarak sınıflandırılacaktır” dedi.

İmar planının ekonomik açıdan da faydalar getireceğini ifade eden Açıkdil, “Bu imar planı mimarların, mühendislerin, müteahhitlerin, inşaat malzemecilerinin, mobilyacıların, perdecilerin, hazır mutfakçıların işlerini arttıracak bir imar planı. Yarın bu imar planı tasdik olsa, yani itirazlar, şunlar bunlar hepsi selametle çıktıktan sonra tasdik olsun, inanın çevre yolu civarından kat karşılığı işler yapılmaya başlayacak. Yani sorunlar bitecek. Mağduriyetler ortadan kalkacak hak kaybı olmayacak” dedi. İmar planına yapılan itirazların değerlendirilip, Meclis’e gelmesinden sonra sürecin devam edeceğini, bunun da yaklaşık 2 ay gibi bir zaman alacağını belirten Açıkdil, 1000’lik planların 4 ay gibi bir sürede oluşmaya başlayacağını da sözlerine ekledi.

4 MAHALLE PLANIN DIŞINDA

Cumhuriyet Mahallesi Muhtarı Eşref Yılmaz’ın "Halkın istemediği projeyi neden yapıyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine; Yeni Mahalle, Hafsa Sultan Mahallesi, Fatih Mahallesi ve Cumhuriyet Mahallesi’nin mevcut planın dışında kaldığının da altını çizen Açıkdil, “Bunlar için yeni imar planı yapılacak. Ben yine söylüyorum, eğer Cumhuriyet Mahallesi, ‘biz bu planı istemiyoruz. Bir evde 9 kişi-10 kişi yaşamak istiyoruz’ derlerse, buyursunlar yaşasınlar. Ama Fatih Mahallesi’nden, Yeni Mahalle’den, Hafsa Sultan Mahallesi’nden yüzde 80’e yakın vatandaş, ‘biz artık bu sokaklarda, bu evlerde yaşamak istemiyoruz. Biz de lüks konutlarda çoluğumuzun, çocuğumuzun istikbalinin belli olduğu, okullarının, pazaryerlerinin, camilerinin bulunduğu bir semtte yaşamak istiyoruz’ diyorlar. Cumhuriyet Mahallesi’ne gidip soracağız, siz böyle bir plan istiyor musunuz diye. İstemiyoruz derlerse yapmayız. Aksi durumda plan hazır” diye konuştu.