Komşudan gelen tabağı boş yollamamak için yapılan kektir, börektir.
Yabancı şehirde okuyan öğrencileri koruyup kollamaktır biraz, aşırıya kaçsa da.
E yavrum gece bu saatte kız başınıza dışarı çıkmayın!
Halı, çarşaf silkeleyen komşuyla camdan cama atışmaktır.
Balkonda yemek yenecekse, perde örtmek, perde yoksa yemeği aceleyle yemektir.
Dedikodudur aslında apartman yaşamı.
Asansöre işeyen çocukları yakalamak için yapılan dedektifliktir bir tutam da.
Asansörde selamlaşmak ama göz göze gelmemeye çalışmaktır.
Anahtarı yanınıza almayı unuttuğunuzda komşunun ziline basmak, bazen de mecburi bir misafircilik oynamaktır.
İstemeseniz bile apartman toplantılarına katılmaktır, mecliste uyuyan bir politikacı edasıyla.
Elde bardakla kapısını çalıp "Bizde kalmamış da, sizde varsa..." diye başlayan cümleler kurabilmektir.
Zilinize basıp kaçan çocukları megafondan azarlamaktır.
Kapı önlerindeki ayakkabı sayılarını saymak ve kimin misafiri olduğunu anlamaktır.
Aidatların neden bu kadar yüksek olduğunu çözmeye çalışmak ama bir türlü başaramamaktır.
Sokaktan "Anneeeaaaa" diye bağıran çocukların sesine cama çıkmaktır.
En olmadık zamanlarda, komşunun başladığı tadilatın sesiyle uykudan uyanmaktır.
Güzel şeydir aslında apartmanda yaşamak.
İnsanlara karşı tolerans göstermeyi öğretir, dayanışmayı, yardım severliği... Müstakil evlerin rahatlığı, rezidansların lüksü yoktur belki ama kendine has güzellikleri vardır apartman yaşamının.