Saadet Partisi Elazığ Merkez ilçe başkanı Mustafa Kodat gündemi değerlendirirken Ak Partinin İhanet içinde olduğunu belirtti.
Kodat Şöyle devam etti; Para basan köprü ve otoyolların satışı vatana bir ihanettir demiştik. Köprü ve otoyolların birkaç yıllık cirosu bedeline satılması, kabul edilir bir şey değildir. Bu satıştan dolayı gelen tepkiler karşısında sn Başbakan ihaleyi iptal ettirmiş ve 7 milyar doların altında bir rakama satılması, vatana ihanettir demiştir. Karayolları genel müdürlüğü bu satışın bedeli en az 20 milyar dolar olmalıdır diyor. 5.7 Milyar dolara satıldığında ise maliye Bakanı Mehmet Şimşek ‘in sadece zil takmadığı kalmıştı. Ona göre bu satışla alıcıları kazıkladığını düşünüyordu.
Ancak şimdi Sn Başbakan 7 milyar doların altında bir rakam, vatana ihanettir diyor. Dolayısıyla Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bütün ikazlara rağmen satışları gerçekleştirdiklerinden dolayı, açıkça vatana ihanet etmişlerdir. Bunların derhal istifa etmeleri gerekmektedir. Kaldı’ki 7 milyar dolar’da olsa 77 milyar dolar’da olsa ihanetin bedeli yoktur ihanet ihanettir.
Bu iktidarın yaptığı bu ilk ihanet değildir.
Ülkenin stratejik varlıklarını bir bir elden çıkaran iktidar, iktidara geldiği günden beri bu ülkeye ihanet etmektedir.
Malatya’da kurulan Füze Radar sistemleri ve Kahraman Maraş, Gaziantep ve Şanlı Urfa’ya konuçlandırılan Petroit Füze sistemlerinin Türkiye’ye getirilmesi Türkiye’ye ihanettir.
Yabancılara toprak satışının 25 dönümden 600 dönüme çıkarılması Türkiye’ye ihanettir.
Bizim topraklarımız aynı zamanda NATO toprağıdır ifadesi Türkiye’ye ihanettir.
Her yıl 50 milyar dan fazla borç faizi ödemek bu ülkeye ihanettir.
Mevzuatta cami kelimesinin ibadethane olarak değiştirilmesi suretiyle, apartman kiliselerin önündeki yasal engelin kaldırılması ve misyonerlik faaliyetlerin serbest bırakılması ihanettir.
Büyük Orta Doğu projesi eş başkanlığı bu ülkeye ihanettir.
Heybeli ada Ruhban okulunun tekrar açılması konusunda yapılacak çalışmalar bu ülkeye en büyük ihanettir.
Bu iktidarın ihanetlerini yazmaya sayfalar yetmez
Milyonlarca çalışan ve aile bireyleri, 11 yıldır ‘asgari’ ücrete yapılan ‘asgari’ zamlardan muzdaripken, daha önemli sorunlarının olduğu ortaya çıktı.
Aylık 800 liraya mahkumsunuz ve bununda kıymetini bilin diyen çalışma ve sosyal güvenlik bakanına mahkum olmak, bu ülke insanı için ‘yetersiz asgari ücretten’ daha büyük bir zul gibi duruyor. Aslında sayın Bakan haklı! Yada nasıl baktığına bağlı. Bu memlekette aylık 1 lira dahi girdisi olmayan, hemen yanı başımızda dumanı dahi tütmeyen o kadar çok ocak varki; Sayın Bakanın bunlardan da haberi yoktur. Bu duman tütmeyen ocaklardan bakarsanız 800 lira iyi para. Ortalama bir aile için 800 liranın yetmeyeceği ne kadar kesin ve netse, Sn Bakan; oturduğunuz o koltuğunda, size fazla geldiği bir o kadar kesin ve nettir.
800 Liralık Asgari Ücrete Mahkumsunuz, Bununda Kıymetini Bilin
Sn Bakan, Asgari ücretle geçinilmez diye bir şey yok diyor. Geçinirsiniz, ona mahkumsunuz diyor. 800 lirada büyük bir paradır diyen Sn Bakan Faruk Çelik, netice itibarıyla peynirin kilosunun fiatı bellidir. Ekmeğin fiyatı bellidir. Bir geçimdir sürdürebilirsiniz, bizim meselemiz bu değil, bunu istismar etmemek lazım diyor sn bakan.
Buna yorum katmaya gerek varmı bilmiyorum ama, 11 yıldır oyunu vererek bu iktidarı ayakta tutan, asgari ücretle çalışan değerli kardeşlerim, ve açlık sınırı altında yaşamaya çalışan değerli halkımı, birazcık’da olsa düşünmeye davet ediyorum.
Sütü Bozuk Bir Nesil’mi İnşa Etmeye Çalışıyorsunuz
AKP İktidarı, bu ülkede yaptığı ahlaki ve manevi tahribatlar yetmemiş olacak ki, Anne sütü bankacılığı adı altında, yeni bir tahribata hazırlanıyor.
Süt Bankacılığı. Nereden çıktı, kim dayattı bilinmez ama iyi niyetle olmadığı kesin. Batının dayatmalarıyla Müslüman halkımıza domuzu yedirtmeye çalışan, zinayı yeni ceza kanununda, suç kapsamına almamak suretiyle nesebin bozulması yolunu açan iktidar, şimdide kime ait, neyin nesi, hırlımı hırsız’mı olduğu bilinmeyen kimselerin sütü pazarlanacak. Daha tehlikelisi farkında olmadan süt kardeş evlilikleri meydana gelecek. Telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğacak. Sağlık bakanı çıkmış efendim bu sütlerin kayıtları tutulacak diyor. Siz bugüne kadar neyin kaydını doğru düzgün tutunuzda bunları kayıt altına alacaksınız. Hastanelerde bebeleri karıştırıyorsunuz, Süt’ü mü karıştırmayacaksınız. Süt kaydı süt kimliği kaybolan vatandaşın başına neler gelebileceği neden düşünülmüyor.
EY HÜKÜMET; BU TOPLUMUN TEMELLERİNE DİNAMİT’Mİ KOYACAKSINIZ? KOYUN… HATTA O DİNAMİTİ PATLATIN, BIRAKIN İNSANLAR ÖLSÜN AMA KARDEŞİ KARDEŞLE NİKAH MASASINA OTURTMAYIN.
Kültürümüzde ve inançlarımızda çocuğa verilen süt konusunda, hassasiyetle durulurken, hangi mantıkla Türkiye’nin gündemine sokulmaya çalışılıyor.
Resulullah efendimiz S.A.V Ahmak kadınlara çocuk emzirtmeyin, çünkü süt etki eder buyuruyor. Yine Resullulah efendimiz S.A.V Doğum, nesepten dolayı evlenilmesi haram olmuş ise, sütten dolayıda evlenilmesi haram olur, buyurmaktadır. Bu Ayrışmayı nasıl yapacaksınız. Çocuk sütanneye verilecek bile olsa, Saliha, asil, akıllı, güzel huylu ve itaahatkar bir kadın olması aranmalıdır. Kültürümüzde besmelesiz ve abdestsiz olarak bebeler emdirilmezken, bu süt bankacılığı sistemiyle kime ait olduğu, hangi inancı taşıdığı bilinmeden kulanılan sütten, nesebi bozuk, sütü bozuk bir nesil inşa edilmeye çalışılıyor.
Böyle bir uygulamaya dahi teşebbüs etmek bu millette ihanettir. Bunların başka işi yok mu?
Bunların işi illa bu halkın inançlarıyla kültürüyle uğraşmak’mıdır. Ey hükümet sizin derdiniz ne? Siz Müslüman değimlisiniz? Yoksa siz Müslümanları dininden uzaklaştırmak için birer B.O.P. görevlisimisiniz? B.O.P ile birlikte birde Dini silme projenizmi var. Zira bir müslümanın sizin bu yaptıklarınızı, bırakın yapmayı aklından bile geçirmesi inancına aykırıdır. Kendinize gelin inancınıza dönün.Bu halkın inançlarıyla oynadığınız yeter artık.
Değeli kardeşlerim, bu vekiller ne iş yaparlar. Bunların hiç birinin’mi İslami hassasiyeti yok . Neden bir tanesi dahi bu konularda itiraz etmez. Bu teslimiyet sadece vekil olmak için mi? Vekilliğini yaptıkları halka karşı sorumlulukları nerede. Avrupa birliği uyum yasaları çerçevesinde yapılan bu tahribatlara neden ses çıkarmıyorlar. Yoksa bir daha vekil olamamaktan’mı korkuyorlar. Vekil olamamaktan korkacaklarına yarın Allaha nasıl hesap vereceklerinden korksunlar.
Değerli Kardeşlerim; İşte Milli görüş gömleği çıkarılınca hidayet kararır, hasassiyet’ler ortadan kalkar, batının dayatmalarını, oyunu aldığı halka kabullendirmek için kapı kapı dolaşırlar..
İşte Milli Görüşün önemi burada ortaya çıkmaktadır.
Dolayısıyla Milli Görüşü çok iyi tanımamız lazım.
Milli Görüşü gerçek manada bilebilmek için Muhterem hocamız şöyle haykırıyordu;
Milli Görüşü bilmek için bugün yaşanan olayları bilmek için mutlaka tarihimizi yakinen tanımak mecburiyetindeyiz.
Herhangi bir kimse;
Malazgirt’te inanışının şahlanışını yaşamadan,
Kosova’da, Niğbolu’da bir kılıç olup parlamadan. Ulubatlı Hasan olup İstanbul’u feth etmeden,Sultan Fatih olup atının denize sürmeden, Kanuni olup şanlı ordularıyla Avrupa’nın içine yürümeden, Seyit Çavuş olup, 250 kiloluk mermiyi YA ALLAH deyip namluya sürmeden, Bir insan, Sakarya’nın siperlerine girmeden, Kıbrıs’ta, düşman tahkimatının arasından geçmeden, Milli Görüşün ne olduğunu anlayamaz.
Milli Görüş bu Millet’tin inancıdır, tarihidir, kimliğidir, ruh köküdür.
Dolayısıyla Milli Görüşe, tüm insanlığın ihtiyacı vardır.
Yaşanan bu olumsuzlukların ortadan kalkması için
Milli Görüş İktidarının en kısa zamanda nasip olması temennisiyle herkese saygılarımı sunuyorum dedi.
Ajans23 / Ö.İnce
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz