SPOR

Tayfur, Guti, Q7 için neler dedi?

Portekizli teknik adam Carlos Carvalhal, Beşiktaş'taki günlerinden; Guti ve Quaresma'ya kadar birçok konu hakkında konuştu.

Tayfur, Guti, Q7 için neler dedi?

Beşiktaşın eski teknik direktörü Portekizli Carlos Carvalhal, Radyospor'da "Figen Civan ile Devler Ligi"nin konuğu oldu.

CANLI MAÇ SONUÇLARI İÇİN TIKLAYIN

Portekizli teknik adam Beşiktaş'taki düşüşün nedenlerinden, Tayfur Havutçu, Guti ve Quaresma'ya kadar bir çok konuda özel açıklamlarda bulundu.

İşte Carvalhal'in o açıklamaları;

GUTİ BENİMLE SORUN YAŞADIĞI İÇİN GİTMEDİ
"Beşiktaş'a benim gelişim menajerim Ahmet Bulut, sayesinde oldu. Beni Quaresma'nın tavsiye ettiği yalandır. Bu bir söylenti ve bunu ilk defa sizden duyuyorum. Guti'nin bana "Niye beni vatandaşlarından ayırıyorsun" şeklindeki söylemi kesinlikle yanlıştır. Guti benim ile sorun yaşadığı için gitmedi. Aksine Guti ile hiçbir tartışma yaşamadım. Guti bana ben Guti'ye çok saygılıydım. Çünkü ben futbolcularımı kendi vatandaşlarım, diye ayırmadım. Bunu genç Türk futbolculara da sorubilirsiniz. Hatta ben genç Türk futbolculara her zaman daha fazla ilgi gösterdim. Bu yüzden Guti özel yaşamındaki sorumsuzluğundan dolayı Beşiktaş'tan ayrıldı."

DÜŞÜŞÜ TÜRK FUTBOLUNU TANIMADIĞIM İÇİN YAŞADIK
"Ben takımı aldığımda çok güzel işler yaptık; ancak sonradan bir düşüş yaşadık. Bunun en büyük etkilerinden biri de benim takımı ve Türk futbolunu çok iyi tanımamamdı. Ocaktan önce çok güzel işler yaptık; ancak sonraki düşüsü yaşamasaydık belkide Beşiktaş tarihinde, en önemli işleri biz yapmış olacaktık."

TAKIM SAHİPSİZ KALDI
"Yönetimin ayrılmasından sonra yönetim boşluğu oluştu, takım sahipsiz kaldı. Beşiktaş adeta bir boşluğun içine düştü. Güvensizlik ve kaos ortamı doğdu. Hedefi olmayan bir Beşiktaş kaldı. Sorunlar elbette olacaktır; ama ben parasal sorunlardan bahsetmiyorum. Başı boş ve güven duygusunu yitirmiş bir takımdan bahsediyorum."

TAYFUR İLE HİÇBİR ZAMAN SORUN YAŞAMADIM
"Tayfur Havutçu ile hiçbir zaman sorun yaşamadım. Çok güzel bir ilişkimiz vardı. Sportif direktör olarak Tayfur yönetimin verdiği kararları uyguluyordu. Ama yönetim kalmayınca Tayfur'unda bir anlamı kalmadı. Takımdaki düşüsümüzün Tayfur havutçu ile ilgili hiçbir alakası yoktur."

İŞLER KÖTÜ GİDİNCE FATURA SADECE HOCAYA KESİLİYOR
"İşler iyi gidince herkes pay sahibi oluyor. Ancak işler kötü gidince sadece teknik direktör ceza alıyor; bu futbolun doğasında var. Ancak biz UEFA Avrupa Ligi'nde bu kadroyla çok güzel işler yaptık. Bugünün şartlarıyla, bu kaos ortamında Fenerbahçe ve Galatasaray'a yakın puanda kaldık. Ama iyi bir analiz yaparsam burada ne teknik ne de futbolcularda saygısızlık ve işten kaytarma yoktur. Ben yaşanan düşüşün en büyük etkisini yine söylüyorum yönetimdeki boşluk olarak görüyorum."

ATLETİCO MAÇINDA VELİ TERCİHİNİ MECBUREN YAPTIK
"Yaptığımız maçların çokluğu, 3 günde bir maç oynadığımızdan konsantrasyon sorunu yaşadık. Yorgunken konsantre olsanız da büyük takımlara karşı yorgun oynadığınızda mağlubiyeti yaşarsınız. Mesela Atletico Madrid'e çok zor bir takımı yenmesine rağmen sonraki maçında çok rahat galip olabileceği bir takıma yenildi. Veli'yi solbekte oynatmamı çok eleştirdiler. Ama o an itibariyle Tanju yoktu, İsmail 3 gün oynamayacaktı. Oraya kimi koysak eğreti duracaktı. Biz de Veli'yi seçtik. Sonuçta elimizde bir makine ya da fabrika yok; mecburen Veli'yi sol bek oynatmak zorunda kaldım. İBB maçında da Egemeni ve Ersan'ı oynattık ikisi de zorluk çekti ama yapacak bir şey yoktu."

DEVRE ARASINDA 3 İSİM İSTEDİM; YÖNETİM ALAMADI
"Ben geldiğimde benim oluşturmadığım, benim seçmediğim bir takım ve ekip vardı. Ama onlarla çok güzel ilişki kurduk. Güzel bir uyum sağladık ve sevgi bağımız oluştu. Beşiktaş'la bir gün yeniden çalışma imkanım olursa elbette kendi seçtiğim kişilerin olmasını isterim. Zaten devre arasında da 3 isim verdim yönetime. Fakat Beşiktaş maddi imkanı olmadığından bu oyuncuları alamadı. Ben hep 4+4+2 sisteminde oynatan bir teknik adamım. Yine de sistem değişikliğine gitmem gerektiğinde bu istediğim oyuncular her sistemde oynacak oyunculardı. Yarın öbürgün Türkiye'den başka bir takım çalıştırısam bu 3 ismi kesinlikle kadromda görmek isterim."

YARI YARIYA TÜRK'ÜM
"Ben iki yüzlü bir insan değilim. Portekiz tv'ye söyledim; Portekiz'den de bana teklif var; ama ben Türkiye'ye tekrar dönmek ve Türkiye'de çalışmak istiyorum. Portekiz'de gazeteciler ile de konuşuken bana Türklere benziyosun dediler ben de zaten yarı yarıya Türk'üm dedim."

"Ben uzun zamandır teknik direktörüm ama ilk defa Gaziantep maçında atılan gole böyle bir tepki gösterdim. Hayatımda başıma ilk defa böyle bir şey geldi. Bu gol Braga maçında atılsaydı belki yine aynı tepkiyi gösterebilirdim. Bu biraz da golün önemine de bağlı. Braga maçında bize tur atlatacak bir gol olsaydı elbette yine çok sevinirdim. Ama tabi ondan sonra Braga'da sokağa çıkamazdım evimin duvarlarını da boydan boya boyarlardı."

KÜS AYRILMADIM
"Futbolcularla giderken konuşmadığım ya da vedalaşmadığım küs ayrıldığım, kesinlikle doğru değil. Toplu olarak veda ettim. Çünkü tek tek vedalaşsaydım daha duygusal anlar yaşanacaktı ve kendimi tutamazdım, gözyaşlarıma hakim olamazdım. Bu yüzden kimseye sarılamadan gittim bir anlamda işimi kolaylaştırdım. Futbolda 'Allahaısmarladık yoktur', mutlaka karşılaşacağız yine. Yakında görüşürüz, dedim ve gittim.

BAŞKANA NASIL DAVRANIYORSAM; MALZEMECİYE DE AYNI ŞEKİLDE DAVRANDIM
"Ben başkana nasıl davranıyorsam, malzemeciye de aynı davrandığım için sanırım bu kadar çok sevildim. Giderken basın mensupları, taraftarlar benimle fotoğraf çektirdi. Bu beni çok duygulandırdı. Çünkü genelde bir takıma gelirken havaalanında çok güzel karşılanırsın büyük bir kalabalıkla; ancak giderken tek bavulunuzla çıkarsınız. Ancak bana bu kadar değer vermeleri inanılmaz güzeldi. Ben de işime 24 saat özen gösterdim; onlar da benim yaptığım çalışmaları görüp takdir ettiler. Büyük bir onur duydum. Türkiye'de çok güzel dostluklarım oldu. Özellikle Nevzat Demir Tesisleri'nde çalışanlar benim ailem gibi oldular. Onları çok özlüyorum."

TÜRK KADININI ÇOK GÜZEL BULUYORUM; AMA ÇOK FAZLA TANIŞMA ŞANSIM OLMADI.
Türkiye'de çok sosyal hayatım olmadı. Çok fazla Türk kadınıyla da tanışmadım ama Türk kadınını çok güzel buluyorum. Bence çok iyi bir ırk ama dediğim gibi Türkiye'de çok sosyal bir hayatım olamadı. Düşünün rakıyı bile son gün içtim. Türkiyede'ki arkadaşlarımla sanal medyadan ve telefonla görüşmeye devam ediyorum. Bu yüzden Türkiye'den kopmuş değilim. Taraftarların beni özlemesi beni çok mutlu ediyor. Futbolu izleyen insanların bunu görmesi çok güzel. Ben sonuçta 24 saat çalışmayı kendine hedeflemiş biriyim.

HOŞÇAKALIN DEMİYORUM; YAKINDA GÖRÜŞÜRÜZ DİYORUM
Beşiktaş taraftarını tarif edemem sadece yaşamanız gerekiyor. Hem İnönü atmosferini, hem Türkiye'yi, hem de Beşiktaş'ı yaşamanız lazım. Türkiye'de takım çalıştıramasamda her zaman Türkiye'ye tatil için mutlaka gelirim.

Son olarak ise "Futbolcularıma da hoşçakalın demiyorum yakında görüşürüz diyorum" dedi.

YORUMLARI GÖR ( 0 )
Takım
O
Av
P

En Çok Aranan Haberler