Spor türleri fiziksel ve zihinsel kondisyonun geliştirildiği çeşitli türlere ayrılmaktadır. Bedensel mekanikliğin eğitildiği süreçlerde zihinsel öğrenim de kazanılır. Sporun branşına göre özgül oyun anlayışları ve oyun felsefeleri mevcuttur. Bu branşları basit eylemsel farklardan veya oyun kuralı farklılıklarından öte bir anlama taşımaktadır. Spor ekolleri tabiri de buradan gelir. Çünkü spor aynı zamanda bir okuldur.
Spor okulunda fiziksel olarak dayanıklılık, hız, çeviklik, kuvvet ve sürat gibi fiziksel özelliklerin uzmanlaşması sağlanır. Zihinsel kısım ise odaklanma, reaksiyon verme, teknik ve taktik stratejik düşünce gibi yapılar oluşturulur. Tenis de bütüncü bir sporcu kondisyonu gerektirir.
Tenis, raket ve topla iki (tekler) veya dört (çiftler) oyuncu arasında oynanan bir spordur. Amaç, topu file üzerinden karşı tarafın sahasına (kortuna) geçirerek, rakibin kurallara uygun şekilde karşılık vermesini engellemektir. Tenis yüksek el, ayak ve göz koordinasyonu gerektiren dinamik bir spordur. Odaklanma ön plandadır ve katmanlara ayrılır.
Rakipten gelen topun izdüşümünü tahmin etmek kadar topun gönderileceği alanı belirlemek ve rakete gerekli miktarda güç aktarmak gerekir. Bunların çok kısa zaman aralığında uygulanması gerekir. Ayrıca hareketler süreklidir. Yani top iki kort arasında gidip-gelmektedir. Yüksek kardiyo şartlarında hassasiyet ve odak temelli vuruşlar yapmak oldukça zorlayıcıdır.
Tenis sporcuları reflekslerini ve zihinlerini beraber eğitirler. Yüksek efor ve yoğun süreç dinlenme sürelerine yansır. Bu resmi bir kural olmasa da fiilen tenis liglerinin popüler olmamasının nedeni olarak görülür. Tenisin önemli turnuvaları sezonun belirli bölümlerinde kupa formatında düzenlenmektedir.
Tenis akış gücü (flow strenght) içeren bir spordur. Bu tanım basitçe vücudun tamamında yüksek kuvvete ulaşmayan, ancak çok küçük bir alanda yoğun kullanımı ifade eder. Teniste el ve bilek eklemleri patlayıcı gücün odaklandığı alanlardır. Bu sebeple teniste öncelikle topa vurma ve kontrolü öğretilir. Sonrasında güç akışı öğretilir. Aksi durumda sakatlıklara müsaittir.
Tenisin başlangıcı doğru tutuş şekli (grip) ,duruş pozisyonu (postür) ve ayak hareketleridir. Hareketli ve odaklı bir spor olduğu için antrenör tarafından eğitim alınması tavsiye edilmektedir.
Tenis, dikdörtgen bir alanda (kort) oynanır. Tenis kortu ortasından bölünür. Tekler ve çiftler için farklı genişlikler hesaplanır. Teniste bireysel mücadelelerde kadın ve erkekler ayrı kategorilerde yarışır. Çiftler mücadelesinde ise eşit sayıda kadın ve erkek takımlarda bulunur. Amaç topu rakip saha çizgisi içerisinde bırakmaktadır. Topu doğrudan çizgi dışına atan veya gelen topu karşılayamayan taraf puan alamaz.
Teniste puanlama sistemi ; sıfır puan "love", bir puan "15", iki puan "30", üç puan "40" olarak adlandırılır. Dört puana ulaşan oyuncu bir "oyun" (game) kazanır. Skor 40-40 olduğunda "deuce" denir ve bir tarafın kesintisiz iki sayı alması gerekir. Her oyun bir sete eşittir ve 6 oyun alan seti kazanır. Set 5-5 durumunda 7-5'e, 6-6 durumunda ise "tie-break" (beraberlik bozma) oyununa gidilir. Maçlar ise genellikle 3 veya 5 set üzerinden oynanır.