Türk-alman Enerji Forumu (3)

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, AB’nin Türkiye karşısındaki duruşunu gerek siyasi gerekse ekonomik olarak net bir şekilde ortaya koymak durumunda olduğunu söyledi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) İkiz Kuleler Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen Türk-Alman Enerji Forumu’na katılan Almanya Federal Ekonomi ve Teknoloji Bakanı Philipp Rösler ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, toplantının sonunda gazeteci ve iş adamlarını sorularını cevaplandırdı.

Alman gazetecilerin Türkiye ziyaretini değerlendirmesini istediği Almanya Federal Ekonomi ve Teknoloji Bakanı Rösler, ziyaretinin çok başarılı geçtiğini, Türkiye’de iş ilişkilerinin iyi olduğunu ve görüşmelerin sağlıklı bir şekilde gerçekleştirildiğini söyledi. Rösler, ziyareti sırasında Türk-Alman dostluğunu pekiştirdiklerini ifade eden etti. Enerji ekonomisi konusunda ilişkileri düzeltmek istediklerini dile getiren Rösler, bunun başarılı olduğunu ve Türkiye ile sıkı bir partnerlik istediklerini ifade etti.

“ABD İLE YAPILAN TİCARET ANLAŞMASINDA TÜRKİYE’Yİ HER ZAMAN DESTEKLEDİM”

Bir gazetecinin her iki bana yönelik olarak “Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın Gümrük Birliği Anlaşması’nın Türkiye için artık hale geldiğini söyledi. ABD ile AB arasında imzalanması Serbest Ticaret Antlaşması bağlamında Türkiye’nin kaygıları konusunda Almanya’nın duruşu ne olacak. Bu süreçte Almanya olarak Türkiye’nin kaygılarına nasıl bir tepki vereceksiniz. Çağlayan’ın bu açıklamalarına hakkında ne düşünüyorsunuz” diye sorması üzerine Alman Bakan Rösler, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Yıldız ile çok önemli görüşmeler yaptık. Ekonomi Bakanı Çağlayan ile de çok güzel konuşmalarımız oldu. Hem siyasi açıdan hem de ekonomik açıdan görüşmeler yaptık. Türkiye ve Almanya çok iyi dost oldukları için dostlar arasında gerçekleri söylemek gerekir ve eleştirilerini de sayın Çağlayan dile getirdi. Özellikle bu serbest ticaret anlaşmasını. İkimizde anlaştık. Hem Türkiye tarafı hem de Almanya tarafı. Dünya ticareti açısından en iyi çözüm çok taraflı anlaşmalardır. Buralarda gecikmeler olursa burada ikili anlaşmalar olur. Zaten şuanda AB bildiğiniz gibi ABD ve Japonya ile görüşme aşamasında. Bizim için görüşmeleri yönetim Avrupa Komisyonu’dur” dedi.

Türkiye ve Almanya arasında Gümrük Birliği Anlaşması’nın olduğunu hatırlatan Rösler, her ikili serbest ticaret anlaşması Gümrük Birliği Anlaşması’nı eklediğini söyledi. Kendisinin ülkesinin çıkarlarından konuştuğunu aktaran Rösler, “Türkiye’nin çıkarlarını da çok iyi anlıyorum ve onun için sayın Çağlayan’a Türkiye’yi ABD ile yapılan görüşmelerde ön plana çıkardığımı söylüyorum. Biliyoruz ki dostumuz Türkiye’nin durumu iyiyse o zaman bizim durumuz da iyi olur. Biz burada ABD ile AB arasında sadece iyi bir anlaşma olmasını arzu etmiyoruz. Fakat başka şeylerde bekliyoruz. Biz bunu başka anlaşmalarda da yaptık. Biz haklı olarak Türkiye’nin kaygılarını dinledik. Sayın Çağlayan’la bütün bu konuları görüştük” diye konuştu.

“AB, TÜRKİYE KARŞISINDAKİ DURUŞUNU NET BİR ŞEKİLDE ORTAYA KOYMALIDIR”

Bakan Yıldız ise, aynı soru üzerine şunları kaydetti:

“Ben açık konuşmayı tercih eden biriyim. Genel bir analiz yapmamız lazım. Siyaset bazen enerji sektörünün üzerine bazen de enerji sektörü siyasetin üzerine yüktür. Bu bir çok ülkede, bir çok ülkeler arası ilişkilerde çok ön plana çıkar. Nabucco, Trans Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı Projesi (TANAP) projesiyle birleşip AB üyesi ülkelerin doğalgazdaki probleminin çözümünün bir parçası olmak üzere Türkiye bir proje geliştiriyor ama AB’de enerji başlığı bir siyasi münazarayla açılmıyor. Bu nimet külfet ilişkisine uyan bir konu değildir. Biz bütün bunların farkında olduğumuz halde bu ilişkilere devam ediyoruz. Nasıl yalıtımın enerji sektöründe bir kısım faydaları var zaman zamanda bu tür ilişkilerden de yalıtmanın eneri sektörü açısından faydaları vardır. Sayın Çağlayan’ın yorumlarına katılmamak mümkün değil. Serbest Ticaret Anlaşması, Gümrük Birliği Anlaşmaları’nın bize getirdiği götürdükleri ortadadır. Ama şunu tespit etmek lazım. AB’de ekonomiler globaldir ama politikalar ulusaldır. Bunun arasında sıkışan bir yapı bir çözüm bulmaya çalışıyor. Buda AB için zor bir süreçtir. Türkiye doğru yaptığı kadar güçlendiğini gördü, yanlış yaptığı kadar zayıfladığını gördü. Bu entelektüel bir kavramdır. Kişilerde, ülkelerde, siyasette, her yerde geçerlidir.”

AB’nin Türkiye karşısındaki duruşunu gerek siyasi gerekse ekonomik olarak net bir şekilde ortaya koymak durumunda olduğunu dile getiren Yıldız, Türkiye’nin büyümesine devam edeceğini ve Türkiye ilerlemesine, değişimine devam edeceğini söyledi.

“BİR KOMPLEKSE SAHİP DEĞİLİZ”

Alman bir gazetecinin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız’a, “İşbirliği açısından Almanya’nın diğer ülkeler gibi bir ülke mi, yoksa Türkiye için olağan üstü bir ülke midir” sorusuna, “Almanya’nın çok farklı özellikleri var. Tabi ki sıradan bir ülke hiç değildir ve teknolojik olarak yalnızca Avrupa’da değil dünyada ilk sıralarda yer alan bir yapısı var. Almanya çok çalıştı. Almanya 2. Dünya Savaşı’nı geçiren o kadar derin yaralar ve izler barındırıyor olmasına rağmen çok güçlü bir performans göstererek bugünlere geldi. Bu yalnızca takdir edilir. Bu açıdan biz yakalan performansa hiçbir şekilde kendimizde sıkıntı hissetmeksizin, biz eksiklikleri tespit ettiğimiz için ilerliyoruz. Bu konuda herhangi bir komplekse sahip değiliz. Bizim çok iyi olduğumuz işler var daha iyi olmamız gereken işlerde var. Almanya’nın bu manada çok daha iyi olduğu noktalar var. Bunlar paylaşılarak, kaynaşarak fayda sağlayacağı için bu tür formlar düzenleniyor” dedi.

TOBB İkiz Kululer’de gerçekleştirilen Türk-Alman Enerji Forumu’na Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Almanya Federal Ekonomi ve Teknoloji Bakanı Rösler, Dünya Enerji Konseyi Türkiye Milli Komitesi Başkanı ve DEİK Enerji İş Konseyi Başkanı Süreyya Yücel Özden, Almanya Enerji ve Su Kaynakları Ekonomisi Birliği Genel Sekreteri Hildegard Müller, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faik Yavuz, milletvekilleri, büyükelçiler, işadamları ve çok sayıda Alman gazeteci katıldı.