Gün içinde hiçbir fiziksel efor sarf etmemenize rağmen sanki vücudunuzun her yeri dayak yemiş gibi ağrıyor, gece sekiz saat uyusanız bile sabahları bitkin kalkıyorsanız… Belki de uzun zamandır size eşlik eden bu sessiz hastalığın adı fibromiyaljidir.
Fibromiyalji; kas, bağ dokusu ve eklemlerde hissedilen yaygın ağrı, sabah tutukluğu, konsantrasyon güçlüğü (beyin sisi) ve ruh hâli değişimleriyle karakterize edilen kronik bir ağrı sendromudur. Özellikle kadınlarda daha sık görülür ve genellikle 30-50 yaşları arasında başlar.
Çoğu zaman hastalar, belirtilerini 'fazla stres yaptım', 'hassasım herhalde' gibi gerekçelerle geçiştirir ya da yıllarca yanlış tanılarla dolaşır. Çünkü bu hastalık kan tahlillerinde ya da röntgende görünmez. Ama varlığı çok gerçektir.

Uzmanlar fibromiyaljinin temelinde beynin ağrı sinyallerini normalden farklı algılamasının yattığını söylüyor. Yani uyarı seviyesi düşük olsa bile beyin bunu şiddetli ağrı olarak yorumlayabiliyor. Bu durum kronik stres, uyku bozuklukları, geçmiş travmalar ve bazı enfeksiyonlar sonrası tetiklenebiliyor.
Tedavide sihirli bir hap yok, ama çok yönlü bir yaklaşım şart. Düzenli hafif egzersiz (yürüyüş, pilates, yoga), iyi bir uyku rutini, sağlıklı beslenme ve stres yönetimi büyük önem taşıyor. Ayrıca doktor kontrolünde uygulanan bazı antidepresanlar ve kas gevşeticiler semptomları hafifletebiliyor.
Fibromiyalji sizi güçsüz değil, farkında biri yapar. Bu hastalığın ilk adımı, 'benim yaşadıklarım gerçek' diyebilmektir. Kendi bedeninizin sesini dinlemekte fayda var çünkü hiçbir ağrı sebepsiz değildir.