Sivas merkeze bağlı Çayyolu Mahallesi’nde yaşayan Âşık Erkani mahlaslı 59 yaşındaki Yavuz Altay, sabahları kahvaltısının ardından vakit geçirmeden sazını elini alıyor. Evden çıkmadan sazıyla bir şeyler söyleyen Erkani, daha sonra Âşıklar Derneği’nin yolunu tutuyor.
Haftanın neredeyse her günü dernekte aşık ve ozan arkadaşlarıyla buluşan Erkani, atışmalara katılıyor, dudak arasına iğne konulan "lebdeğmez"de hünerlerini sergiliyor.
Erkani, 40 senedir âşıklık geleneğini sürdürmeye çalıştığını söyledi.
Askeri dikimevinden emekli 5 çocuk babası Altay, aşıklık geleneğini hem amcası hem de ustası "Âşık Gülşadi" mahlaslı Yılmaz ltay’dan öğrendiğini belirtti.
Erzurum’dan Sivas’a göç eden bir aile olduklarını ve âşıklık geleneğinin dededen geldiğini dile getiren Altay, amcasının Murat Çobanoğlu’nun yanında çırak olmasıyla kendisinin de âşıklık geleneğine merak duyduğunu ifade etti.
Âşık Veysel, Ali Kızıltuğ, Reyhani ve Murat Çobanoğlu gibi önemli değerlerin sesini plaktan dinleyerek büyüdüğünü anlatan Âşık Erkani, evleri yan yana olan amcası Âşık Gülşadi’nin yanına gide gele aşıklık geleneğini öğrenmeye başladığını aktararak, "Kuzu yaydığım değneğimi saz yapardım, bu sanata çok hevesliydim. Amcam rehber oldu ve onun peşi sıra devam ediyoruz" dedi.
Âşıklara gereken değerin verilmediğinden yakınan Erkani, "Sivas’ta ozan çok ama âşık olarak parmakla saysan 6’ya tamamlayamazsınız. Atışma ve yarışma yapan 12-13 aşığımız vardı, birçoğu ilgisizlik nedeniyle sazını duvara astı. Sivas’ta 5 âşık kaldık, bir araya zor geliyoruz. Biz kültüre hizmet ediyoruz, başka bir gayemiz yok. Parayla, pulla bu işi yaptıramazsınız. Bu içimizden gelen bir kültür." diye konuştu.
DÖRTLÜKLE YATIP DÖRTLÜKLE UYANIYOR
"Âşık fakir de olsa söyler, zengin de olsa söyler. Yola söyler, kara söyler, âşık gördüğüne söyler." diyen Erkani, şunları kaydetti:
"Âşık, içinden geleni söyler, onun için aşığa zorluk yoktur. Dörtlükle uyanır, dörtlükle yatarız. Gençlerimiz bu kültüre sahip çıksın. Gelsinler, âşıklığı öğretelim. Bu kültürü onlara öğretelim, okusunlar, ailelerine saygılı olsunlar. Bu sanat öyle güzel bir sanattır ki insanı kötü alışkanlıklardan uzak tutar. Bu kültür çok geniş bir kültürdür. Gelsinler, bizden ve bizim ustalarımızdan ders alsınlar, bu sanatı sürdürsünler."
LEBDEĞMEZ GELENEĞİNİ YAŞATIYOR
Lebdeğmez geleneğinin de Sivas’taki son temsilcilerinden Aşık Erkani, "Burada mühim olan dudakların birbirine değmemesi. Doğaçlama söylerken v, p, m, f ve b harflerini söylememek gerekiyor" dedi.
Âşığın, bu harfleri söylemesi durumunda ağzındaki iğnenin dudağına batacağını aktaran Erkani, geleneği yaşatmaya çalıştığını belirtti.
Sivas Âşıklar Derneği Başkanı Ahmet Ayık ise 2001 yılında 18 kişiyle kurdukları derneklerinin bugün çok sayıda üyeye ulaştığını söyledi.
Sivas’ın âşıkların başkenti olduğunu vurgulayan Ahmet Ayık, âşıklık geleneğine fazla destek olmadığı için kendi imkânlarıyla derneği ayakta tutmaya çalıştıklarını dile getirdi.
Lebdeğmez geleneğini Sivas’ta Âşık Erkani’nin yaşattığını aktaran Ahmet Ayık, "Âşık, bu 5 harfi söylemediği gibi hem ayaklar ve uyaklar birbirine uyacak hem de heceler birbirine uyacak. Lebdeğmez çok zor, Sivas’ta da yapacak çok az kişi var" şeklinde konuştu.
AA