BİZE ULAŞIN
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “İşsizliğin ve enflasyonun önümüzdeki dönemde düşmesini bekliyoruz. Cari açık çok hızlı düşmeyecek artık, 2015'te bile yüzde 6,5 civarında cari açık bekliyoruz” dedi.
6. Türkiye Sektörel Ekonomi Şurası Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nde (TOBB) gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 2013-2015 döneminde en büyük amaçlarının ekonomideki büyümeyi potansiyel seviyeye çıkarmak olduğunu bildirerek, diğer amaçlarının ise istihdam artışına devam etmek, enflasyonla mücadeleye devam etmek, cari işlemler açığındaki düşüşü sürdürmek ve yurtiçi tasarrufu artırmak olduğuna dikkat çekti.
Büyümenin 2013’te yüzde 4, daha sonraki yıllarda da yüzde 5 olmasını beklediklerini söyleyen Babacan, 2013'te 2012 yılına göre daha dengeli bir büyüme beklediklerini ifade etti.
Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olan cari açık konusunda da önemli gelişmeler yaşandığını ifade eden Babacan, cari açığın, 2011 yılında gördüğü rekor seviyeden sonra düşmeye başladığını belirterek, “Bu yıl itibariyle yüzde 7 gibi bir rakamı göreceğiz. Alınan tedbirlerin bunda büyük katkısı oldu. Geçmişe bakacak olursak, Türkiye yüzde 5, yüzde 6 cari açığı gördüğü her yıl krize girmiş ama bizde yüzde 10 cari açığa rağmen çok şükür istikrar devam etmekte, güven devam etmekte. Cari açığımızın en önemli nedeni enerjide dışa bağımlılığımız. Enerjide biz dışa bağımlı olmasaydık ve sadece kendimize yetecek kadar petrol ve doğalgazımız olsaydı, Türkiye'nin bugün cari açığı değil, cari fazlası olacaktı. Dolayısıyla enerji, bizim en önemli çalışma alanlarımızdan biri olmak zorunda önümüzdeki dönemde” şeklinde konuştu.
Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinin de tarihi seviyelerde dolaştığını bildiren Babacan, “120 milyar doları geçti çok şükür ve Türk Lirası'nın şu anki istikrarı, gelişmekte olan ülkelerle mukayese ettiğimiz zaman en istikrarlı para birimlerinden biri olduğunu gösteriyor. Enflasyondaki düşüş trendi son derece önemli. Bu yıl inşallah yüzde 5-6 arasında bir noktada bitireceğiz gibi görünüyor enflasyonu ve son aylarda beklenenden de hızlı bir düşüş gerçekleşti enflasyonda ve bunun devam edeceğini bekliyoruz. Merkez Bankamız, ortalama fonlama faizini düzenli olarak düşürmekte. Enflasyonla ilgili riskler azaldığı sürece Merkez Bankası da para politikalarında çok daha rahat ve günün gereğini yapan bir çizgi izleyebilir” şeklinde konuştu.
Asya’ya farklı, Afrika'ya çok daha yakından bakılması gerektiğini kaydeden Babacan, “Güney Amerika'yı asla ihmal etmememiz gerekiyor. Geleneksel pazarlarda özellikle Avrupa pazarlarında sıkıntılar var. Kısa zamanda da bu sıkıntıların toparlanması söz konusu olmayacak. Ağır borcun ekonomi üzerindeki baskısı devam edecek. Bunun farkında olmamız lazım. Tabi mevcut müşteriyi kaçırmak da doğru değil. Bir yandan mevcut müşteriyi elde tutup, bir yandan da yeni pazarlar Türk iş dünyası için çok çok önemli olacak. Dünyanın büyümesi artık Asya'da, Afrika'da olacak. Oralara büyük ağırlık vermemiz gerekiyor. Birçok ülke koşuyor, yürümek de yetmiyor. Koşmaya devam edeceğiz ve dış talep ağırlıklı, içeride tasarrufa ağırlık veren ama üretip dışarıya daha çok satan bir ekonomik yapıya da hızla ulaşmamız gerekiyor” dedi.
“YENİ BİREYSEL EMEKLİLİK SİSTEMİ 1 OCAK'TAN İTİBAREN YÜRÜRLÜĞE GİRECEK”
Yeni Bireysel Emeklilik Sistemi'nin 1 Ocak'tan itibaren yürürlüğe gireceğini bildiren Babacan, bunun devrim niteliğinde bir uygulama olduğunu kaydederek, bireysel emeklilikle fon büyüklüğünün 20 milyar liraya ulaştığını, bu yeni sistemle beraber çok daha hızlı bir artışın gerçekleşeceğini düşündüklerini dile getirdi. Babacan, en önemli konulardan bir tanesinin eğitim olduğunu dile getirerek, “Eğitimde çok çok sıkıntılı bir durumdayız. Türkiye'de orta öğrenimini tamamlamayanların toplam nüfusa oranı OECD ülkeleri arasında en yüksek” değerlendirmesinde bulundu.
2023 hedeflerine ulaşmak için eğitim ve yargı alanındaki sorunların çözülmesi gerektiğine dikkat çeken Babacan, “Bu iki konuyu halledemezsek Türkiye'nin 2023 hedefleri hayal olmaktan öteye gidemeyecek” diye konuştu.
Türkiye'nin en önemli problemlerinden birisinin yetişmiş insan kaynağı olduğunu belirten Babacan, “Bunu çözmek için eğitim sistemine hızlı bir şekilde yön vermezsek hızlı bir şekilde bu sorunlar büyüyecek. İşte bu 4+4+4 çok önemliydi. Zorunlu eğitim süresini 8 yıldan 12 yıla çıkardık. Fatih Projesi inşallah 2015'ten itibaren tüm kapasite yurt genelinde uygulanmaya başlıyor. Bunlarla birlikte çok daha farklı çok daha iyi bir noktaya geleceğimizi ümit ediyorum” şeklinde konuştu.
Yargı konusunda da üçüncü paketin tamamlandığını, 4'üncü paket üzerinde Adalet Bakanlığı'nın çalışmalarını sürdürdüğünü dile getiren Babacan, mahkemelerin öngörülebilir, güvenilir kararlar vermesi gerektiğini ve yargı süreçlerinin kısalması gerektiğini söyleyerek, “Adalet gecikiyorsa biz ne gelişmiş ekonomiye, ne de ileri demokrasiye ulaşabiliriz” dedi.
Babacan, 2010 yılından sonra ise Türkiye'de, dünyadan çok farklı olarak şartların değişmeye başladığını dile getirerek, hızlı kredi artışıyla beraber, özellikle iç tüketimde bazı riskler görmeye başladıklarını kaydetti.
Bankacılık sistemindeki kredi hacminin, bir önceki yıla göre yüzde 35 oranında arttığını ifade eden Babacan, “Şu anda bu oran yaklaşık yüzde 15'lere inmiş durumda ve gelecek sene de biz yüzde 15 gibi bir rakam bekliyoruz” diye konuştu.
2007 yılı ile 2017 yılı arasında Türkiye ekonomisinin, krizden önceki 2007 yılı ile mukayese edildiğinde, 2017 yılında yüzde 43'lük bir kümülatif büyüme göreceğini söyleyen Babacan, Türkiye'de istihdamın da artmaya devam ettiğini bildirerek, 2009 yılına göre şu anda istihdamın 4 milyon arttığını vurguladı.
Jeotermal enerji potansiyelinin çok önemli bir konu olduğunu belirten Babacan, Türkiye'nin jeotermal enerji kapasitesinin Avrupa'nın en yükseği olarak göründüğünü ifade ederek, “Bu konuda inşallah petrol ve gazı ikame edecek boyutlara ulaşabilecek bir potansiyel var. Bununla ilgili bir teşvik mekanizması getirdik. Şimdi bunlara yeni boyutlar da ekleyeceğiz. Önümüzdeki dönemde buna çok çok daha fazla değer vermek zorundayız” şeklinde konuştu.
Suriye ve Ortadoğu'da sorunlar olduğunu belirten Babacan, “Ama biz bu güne kadar o sorunların ekonomimize olan etkisini sınırlı tutmayı başarabildik. Ortadoğu'daki bu zor tablonun Türkiye ekonomisine zarar vermesini önemli ölçüde engelledik. Belki bir miktar etkisi var ama ciddi bir etki değil. Ama özellikle riskin büyük tarafı Avrupa'da” açıklamasında bulundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz
