Ahenk unsuru; edebi metinlerde ses, seslem ve kelimelerin belirli tekniklerle kullanılması sonucunda uyum yakalanmasını sağlayan ögeleri temsil eder. Genellikle şiir türündeki eserlerde rastlanan ahenk ögeleri metnin kulağa hoş gelmesini destekler. Aynı zamanda ahenk unsurlarıyla birlikte metnin anlamsal ve yapısal açıdan güçlendirilmesi mümkün olur. Bir edebi metinde yer alabilen ahenk unsurlarıysa ölçü, uyak, redif, kelime tekrarı, aliterasyon ve asonans gibi kullanımları kapsar.
Ahenk, edebi metinlerde kelimelerin sıralanışından ya da birbiriyle olan ilişkisinden doğan ve kulağa hoş gelen ses düzenini temsil eder. Bu kapsamda ahenk unsuru da edebi eserlerde uyumu ortaya çıkan ögeler olarak tanımlanabilir. Ayrıca metinlerde ahenk yaratan unsurların sanatçının yeteneğiyle harmanlanan çeşitli teknikleri içerdiği söylenmelidir. Özellikle şiir türündeki eserlerde rastlanan ahenk ögeleri temelde altıya ayrılır. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanmalıdır:
Yukarıda sıralanan ahenk unsurları, bir edebi metnin hem anlamsal hem de yapısal açıdan daha estetik hale getirilmesini sağlar. Böylece metnin ilgili çekici, akılda kalıcı ve kulağa hoş gelen bir esere dönüştürülmesi söz konusu olur. Bununla birlikte ilgili tekniklerin birden fazlası aynı metinde bir araya getirilebilir. Öyle ki ünlü edebiyatçıların ikonik yazım tarzlarının kullandığı ahenk unsurlarından tanınması mümkündür.
Edebi metinlerde ahenk unsurlarının saptanması amacıyla ölçü, uyak, redif, aliterasyon, asonans ve sözcük tekrarı teknikleri hakkında bilgi edinilmesi gerekir. Bu kapsamda eserlerde ses ve anlam uyumu yakalanmasını sağlayan ahenk unsurlarının nasıl saptandığı aşağıdaki alt başlıklarla anlaşılır kılınmalıdır:
Edebi metinlerde ahenk yaratan en önemli unsurlardan biri ölçüdür. Şiirde ölçüyü saptamak için ise 3 ayrı teknik dikkate alınır. Bunlar arasında hece ve aruz ölçüsüyle serbest vezin yer alır. Hece ölçüsü, bir şiiri oluşturan dizelerdeki seslem sayılarının eşit olmasıyla oluşturulur. Aruz ölçüsüyse hecelerin uzunluğu ya da kısalığıyla meydana getirilen ve ritim unsurunun önem arz ettiği bir vezin türüdür. Serbest ölçüyse şairin kendi üslubuna göre oluşturduğu bir vezin türü olarak öne çıkar.
Edebi metinlerde 6 ayrı kafiye kullanımına rastlanabilir. Bunlar; yarım, tam, zengin, düz, çapraz ve sarmal uyak olarak belirtilmelidir. Dize bitiminde tek ses benzerliği varsa yarım uyak, 2 harf benzerliği mevcutsa tam kafiye kullanılmıştır. Zengin uyaksa 3, 4 ya da daha fazla sesin tekrar etmesiyle oluşturulur. Buna ek olarak dizelerin son seslerine göre “aaaa, aaab, aabb” şemaları ortaya çıktığında düz uyaktan söz edilebilir.
Çapraz kafiyede ise birinci ve üçüncü dizelerle ikinci ve dördüncü mısralar uyaklanarak “abab” şeması oluşturulur. Bir şiirde sarmal uyağın bulunması amacıyla da dizelerin sonunda yer alan ses benzerliğinin “abba” şemasına göre oluşturulmuş olması beklenir.
Redif, dizelerin sonunda oluşturulan bir ses olayıyla ortaya çıkan ahenk unsurlarındandır. Bu kapsamda şiir dizelerinin sonundaki kelimeler aynı amaca hizmet edecek şekilde kullanıldıysa redif saptanmış olur. Ayrıca dize sonlarında aynı amaca yönelik olarak tekrar eden ekler de redif olarak kabul edilir.
Aliterasyon, bir edebi metinde yer alan ünsüz seslerin farklı kombinasyonlarla tekrarlanmasıdır. Eğer incelenen metinde aynı seslerin tekrar ettiği ve ilgili ünsüz harflerin yinelenme sayısının fazla olduğu görülüyorsa aliterasyon unsuru bulunur.
Şiirde asonans unsuru incelenirken dizelerde tekrarlanan ünlü harflere göz atılır. Edebi metinde ünlü seslerin bariz bir şekilde tekrarlandığı saptanırsa asonans tekniğiyle ahenk oluşturulduğu söylenebilir.
Aliterasyon ve asonans unsurlarını da barındıran kelime tekrarları, edebi metinlerin akılda kalıcı ve ilgi çekici kılınması amacıyla en çok kullanılan ahenk unsurları arasındadır. Bu tekniğin edebiyatta tekrir sanatı olarak da nitelendirildiği bilinir. İlgili ahenk unsurunun metinlerde bulunması için yineleyen sözcükler incelenir. Bir sözcüğün metinde diğer kelimelere göre daha yüksek oranda kullanıldığı görülürse bu ifadeyle ahenk oluşturulduğu söylenebilir.
Edebi eserlerin neredeyse her birinde çeşitli ahenk unsurlarının kullanıldığı görülür. Eserlerin yapısal ve anlamsal açıdan güçlü kılınmasını destekleyen 6 farklı ahenk unsurunun nasıl oluşturulduğunu keşfetmek isteyenlere aşağıdaki örnek sunulabilir:
Gün ışığı ben olmuşum,
Bundan böyle pes etmek yok.
Ansızın ufka koşmuşum,
Bu umuttan geçesim yok.
Yukarıdaki örnek şiir dörtlüğünde “abab” şemasıyla oluşturulan çapraz uyak vardır. Buna ek olarak eserde ahenk yaratmak amacıyla 8’li hece ölçüsü kullanılmıştır. Bu örnekte göze çarpan bir diğer ahenk unsuruysa birinci-üçüncü dizede rastlanan ve “-muş” ekiyle oluşturulan rediftir. Bununla birlikte şiir dörtlüğünün ikinci ve dördüncü dizesinde tekrarlanan “yok” sözcüğüyle de redif kullanımına imza atılmıştır.
Örnek metinde “m, k ve ş” ünsüz harfleriyle aliterasyon unsurunun oluşturulduğu da söylenmelidir. Bunun yanı sıra dörtlükte tekrar eden “u, ı” ünlü harfleri de asonans kullanımını yansıtır. Sunulan şiir dörtlüğündeki kelime tekrarıysa “yok” sözcüğüyle oluşturulmuştur.