Bakan Eroğlu, Rusya Büyükelçisi Ivanovskıy Görüşmesi

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, “Biz Türkiye olarak orada demokrasiyi, halkın kendisini yönetmesini istiyoruz. Başka bir talebimiz yok. Yani halkın mutluluğunu istiyoruz. Tarihten gelen dostluk ve kardeşlik var. Talebimiz sadece budur. Kimsenin topraklarında gözümüz yok. Herkes biliyor” dedi.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi Vladimir Ivanovskiy’i makamında kabul etti. Orman yangını söndürme çalışmalarına katılan bir helikopterin düşmesi sonucu yaşamını yitiren Rus pilotlar için üzüntülerini ve baş sağlığı dileklerini ileten Bakan Eroğlu, “Melen Projesi kapsamında boğazın altındaki tünel inşaatı Türk ve Rus firmaları tarafından birlikte yapıldı. Deriner ve Torul barajlarında ve orman yangınları konusunda da Türkiye ve Rusya işbirliği içerisinde oldu” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya ziyareti sırasında kendisinin de hazır bulunduğunu belirten Ivanovskiy, iki ülke arasında hem siyasi hem ekonomi alanında çok olumlu gelişmeler yaşandığını söyledi.

Gazeteciler tarafından, helikopterlerin alımı ihalesinde gelinen son noktanın sorulması üzerine Eroğlu, diğer kurum ve kuruluşlarla topluca bir alım olacağını, Bakanlık olarak sayı bildirdiklerini ifade ederek, şu anda Rusya'dan kiralanan helikopterlerin kullanıldığını ve görüşmelerin devam ettiğini dile getirdi. Rusya’nın, Suriyeli mültecilerin problemlerine kayıtsız kalıp kalmadığının sorulması üzerine Eroğlu, “Suriye'de halkına karşı büyük zulüm eden bir yönetim var. Bu konuda, tahmin ediyorum ki Rusya da artık Esad'ın bir an önce gitmesine taraftar. Burada şöyle bir endişe olmasın. Biz Türkiye olarak orada demokrasiyi, halkın kendisini yönetmesini istiyoruz. Başka bir talebimiz yok. Yani halkın mutluluğunu istiyoruz. Tarihten gelen dostluk ve kardeşlik var. Talebimiz sadece budur. Kimsenin topraklarında gözümüz yok. Herkes biliyor” diye konuştu.

“Mülteci sayısı 80 bine ulaştı bildiğim kadarıyla. Bunların her şeyini temin ediyoruz. Hiç kimse, bu konuda BM dahil taahhüt ettiği yardımı yapmıyor” diyen Eroğlu, “Sadece bizde değil, Ürdün'de ve Lübnan'da olsun çok sayıda, belki 150-200 bin civarında sığınmacı var. Bunların da durumları hakikaten acı. Ama insan olarak biz özellikle yardımcı oluyoruz, yardımcı olmaya devam edeceğiz” ifadesini kullandı.

Sığınmacıların ihtiyaçları konusunda çalışmalar yaptıklarını belirten Eroğlu, “Şu anda Türkiye yaklaşık 300-350 milyon dolarlık doğrudan destek veriyor. Rusya ve Çin’in de Suriye'de yaşananlara insani bir gözle bakması gerekiyor. Halkını bombalayan, hiçbir şekilde, kim olduğuna, muhalif olup olmadığına bakmadan bütün halkı, şehirleri bombalayan bir Suriye Başkanı var, Esad. Onun gitmesi, demokrasinin yerleşmesi gerekir diye düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.

Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçisi İvanovskiy, Türkiye ve Rusya'nın, Suriye konusunda sürekli irtibat halinde bulunduğunu ve ikili görüşmelerin kesintisiz devam ettiğini belirterek, “Mülteciler konusunda, biz son noktaya kadar Türkiye'nin yaptığı çalışmaları, özellikle Türk Hükümeti'nin üstlendiği sorumlulukları takdir ediyoruz. İnanılmaz derecede bir yardım yağdırılmaktadır. 18 Temmuz'daki görüşmede de devlet başkanımız, Sayın Erdoğan'ı yardımlar konusunda çok takdir etti. Hem takdir ediyoruz, hem saygı duyuyoruz. Rusya Federasyonu'nun da bu sürece uluslararası örgütler çerçevesinde çok ciddi finansal yardımları bulunuyor. Ama Türkiye kadar değil. Türkiye'nin rakamı çok. Rusya Federasyonu olarak amacımız Beşşar Esad'ın tüm yaptıklarını meşrulaştırmak değildir. Amacımız tüm grupların, tüm siyasi akımların bir araya gelip müzakere masasına oturması ve tabii sonuçta Suriye halkını demokratik bir sürece sokmaktır” dedi.

“Şu anda Rusya'nın pozisyonu, kesinlikle silahların bırakılması ve en azından geçici komitelerin, hükümet yerine kurulması” ifadesini kullanan İvanovskiy, Bakan Eroğlu'nun, “Esad dışında tabii” sözleri üzerine, “O da kalabilir aslında, o da seçime girebilir. Yani neden girmesin. Süreci sıfırdan başlatmak gerekirse, herkesin olması lazım. Alevilerin, Şiilerin, Sünnilerin, Hristiyanların. Beşşar Esad dediğimizde Baas rejimi aklımıza geliyor. Fakat yine Baas'ın da mutlaka belli bir seçmen kitlesi vardır. Onların da oy hakkını tanımak lazım. Bu sadece Rusya'ya has bir fikir değildir. Birçok uluslararası oyuncu da bunu söylüyor” şeklinde konuştu.

“Gerçekten Türkiye'nin yaptığını son derece takdir etmek lazım” diyen Ivanovskiy, “Büyük bir sorumluluk üstlenmiştir. Biz sadece Esad kalsın veya kalmasın demiyoruz. Uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde bir sürecin işlemesi lazım. Dünyada belli kurallar var. Onları çiğnememek lazım” diye konuştu.

Gerçek demokrasdi istediklerini, asıl isteklerinin o olduğunu dile getiren Eroğlu, “Biz sığınmacıların etnik veya dini hüviyetlerine hiç bakmıyoruz. Kim geliyorsa insan olarak bakıyoruz. Onun da bilinmesinde fayda var. Sığınmacılar arasında her ırktan, her dine mensup insan var. Onu özellikle belirtmem lazım” açıklamasında bulundu.