BİZE ULAŞIN
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadına şiddet konusunda AB standartlarının üstünde bir yasa çıkartıldığını belirterek, “Artık bize düşen şey gereğini yapmak. Gereğini yapmayanlara da gereğini yapmak.” dedi. Kendisini aylardır tehdit eden eşi tarafından öldürülen Ayşe İnce’yi hatırlatan Şahin, “Hepimizin burada nereden koruyamadık, bu kadar uğraşıyoruz, bu kadar mücadele ediyoruz nedir eksiğimiz, neden koruyamadığı hepimizin kendini hesaba çekmesi lazım.” diye konuştu.
Fatma Şahin, 'Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesi Yasası' tanıtım toplantısında konuştu. Dayak ve şiddetin asla haklı bir tarafı olamayacağını vurgulayan Şahin, “Şiddeti insan hakkı ihlali olarak görüyoruz.” dedi.
Şiddetle mücadele konusunda kurumlar arasında ciddi bir koordinasyon ve ortaklık gerektiğine dikkat çeken Şahin, “Kanuni alt yapımızı oluştururken 236 sivil toplum ile barolarımızla, akademik dünya ile beraber katılımcı demokrasi… Damdan düşenlerle bir araya gelerek, yolda daha az hatanın yapıldığı, daha çok canın korunduğu bir yasanın alt yapısını oluşturalım istedik. Çok büyük bir emek var, gayret var. Büyük bir sabır ve mücadele var. Geldiğimiz noktada 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’de bütün partilerin oy birliği ile bu kanunu çıkartmayı başardık. İstanbul Anlaşması ile birleştiği zaman hukuk devleti olarak şu anda yapılması gereken, AB standartlarının da üzerinde bir yasayı çıkardık. Yasada koruyucu önleyici tedbirleri net bir şekilde koyduk. Mülki amirlerin ne yapması gerektiğini, kolluk kuvvetlerinin ne yapması gerektiğini, savcıların, hâkimlerin ne yapması gerektiğini net bir şekilde hem koruyucu önlemler hem önleyici önlemler noktasında net bir şekilde koyduk. Hem başvuran kadının korunması ile ilgili hukuki temelde kamu kurum ve kuruluşlarının görev ve alanlarında bir boşluk bırakmadan bu süreç yönetildi.”
Koruma kararının hızlı bir şekilde alınması için kolluk kuvvetlerine tüm yetkilerin verildiğini kaydeden Şahin, “Dolayısı ile bu kadar güçlü bir kanunda koruyamadığımız ve önleyemediğimiz zaman ne yapmamız gerektiği de net bir şekilde ifade edildi.” dedi.
“BİZE DÜŞEN ŞEY GEREĞİNİ YAPMAK, YAPMAYANLARA DA GEREĞİNİ YAPMAK.”
Şiddet gören kadınlara her türlü desteğin sağlandığı bir alt yapının da oluşturulduğunu kaydeden Şahin, “Şimdi, bundan sonra kanunu uygulamak, kanunu hazırlamaktan ve kanunu yapmaktan çok daha önemli. Kâğıt üzerinde hiçbir kanunun anlamı yok. Kanunu ne kadar uygulayabilirsek, ne kadar hayata dokundurabilirsek, o kadar başarılı olacak.“ şeklinde konuştu.
Bunun bir takım oyunu olduğunu ifade eden Şahin, “Her kurumun, her kuruluşun, her bireyin ne yapması gerektiği çok net bir şekilde yazıldı. Şimdi hızlı bir şekilde yönetmelik çalışmasını başlatacağız. Kadın sığınma evleri ile ilgili yönetmeliği değiştiriyoruz. Bununla ilgili de artık son noktaya geldik. Artık bize düşen şey gereğini yapmak, gereğini yapmayana da gereğini yapmak. Eğer bu iradeyi koyamazsak, kâğıt üzerinde kanunun hiçbir şey ifade etmediğini görürüz.” şeklinde konuştu.
Toplumsal sorunların toplumsal duyarlılık gerektirdiğini söyleyen Şahin, şöyle devam etti: “Medeniyetimiz merhamet, vicdan, adalet medeniyeti. Bu kavramları güçlendirmek, bu kavramlarla toplumsal duyarlılığı artırmak zorundayız. Bu kavramların ve değerlerin içini boşalttığınız zaman da her bireyin başına polis dikerek süreci yönetemezsiniz. Dolayısı ile herkesin yapması gereken çok iş var. Burada katı gelenek göreneklerin, ataerkil bakışın, erkeklerdeki zihinsel dönüşümün beraber beslenmesi gerekiyor. Çünkü kadının yaşam hakkına baktığımız zaman, erkekteki kadını küçük gören bir anlayış ile yetiştirilen bir düzende bunu tek başınıza koruyamazsınız. Temelden, doğuştan… O yüzden şiddetle mücadele yasasına bunu da koyduk, temel eğitimin içine. İlkokulda, aslında annenin verdiği ilk eğitimle oluşan bir karakter var. Akademik olarak bakıyorsunuz her şey yazıyor. Kurumsal olarak bakıyorsunuz birçok makamı yanında yazıyor. Ama zihinlerde kadın erkek eşitliğini, kadının insan haklarını ne kadar özümsemiş, bunu davranışına ne kadar koymuş, olaylara nasıl bakıyor… Dünyanın en güzel yasasını çıkartın ama uygulayıcının ona baktığı yer kadının insan hakkına baktığı yer onun toptan hayatı ile ilişkili. Hayatın her kademesinde, temel eğitimi de içine alarak bunu özümsetmemiz lazım… Özellikle bu konuları özümsemiş, davranışa dönüştürmüş erkeklere büyük iş düşüyor… Bu topyekûn bir mücadele… “
“AYŞE KARDEŞİMİZİ NEDEN KORUYAMADIĞIMIZ KONUSUNDA, HERKES KENDİNİ HESABA ÇEKMELİ”
Herkesin kendi üstüne düşen görevden sorumlu olduğunu ifade eden Şahin, “Fatma Şahin olarak bana düşen neyse ben bunu yapmak zorundayım. Herkesin görev alanı içinde kendi sorumluluk alanı içinde gereğini yapması, bunu topyekûn mücadeleye dönüştürmek zorundayız. Dün işte Ayşe kardeşimiz… Hepimizin canı yandı. Hepimizin burada nereden koruyamadık, bu kadar uğraşıyoruz, bu kadar mücadele ediyoruz nedir eksiğimiz, neden koruyamadığı hepimizin kendini hesaba çekmesi lazım. Can geri gelmiyor, istediğin kadar soruşturma yap. Kimde eksik var, mücadele edelim, boşlukları doldurmaya çalışalım, gerekli müdahaleyi yapalım, gerekli soruşturmayı başlatalım. Ama can geri gelmiyor. O yüzden bu mücadele topyekûn bir mücadele. Önce yüreklerimizin topyekûn atması gerekiyor. Buna inanmamız gerekiyor. Başarmamız için buna inanmamız gerekiyor.” ifadelerini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz
