Başbakan Erdoğan: Tanklarla gelen uygulamayı milli iradeyle ortadan kaldırıyoruz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun 'kesintisiz eğitimin bu ülkeye zararının olmadığı' yönündeki sözlerini eleştirdi. "Sen görmüyorsun diye bu alem yok değildir." diyen Erdoğan, zorbalıkla yapılan uygulamayı demokrasiyle düzelttiklerini, Sincan'da yürüyen tanklarla gelen uygulamayı milli irade ile ortadan kaldırdıklarını ifade etti.

Ankara Rixos Otel'de düzenlenen Rekabet Kurumu'nun kuruluş yıl dönümü toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sınırsız bir Batı hayranlığı içinde ilerlemeyi savunanların olduğunu, Batı'yı taklit ederek modernleşme modelleri sunanların bulunduğunu söyledi.
Merhum Mehmet Akif'in dediği gibi; 'Batı'nın davranışlarını reddetmeyi kabul edenler' de olduğunu anlatan Erdoğan, "Gerçekten sancılı bir 200 yıl yaşadık, toplumsal dokumuzla bağdaşmayan bütün bu konularda bugün bile ciddi rahatsızlıklar yaşıyoruz. Öte yandan medeniyetimizden neşet ettiği gibi temel hak ve hürriyetler konusunda belli kesimler tarafından direnç sergilenebiliyor, 200 yıllık direnç bize şunu gösterdi; değişimin kalıcı şekilde değiştirilmesi toplumsal yapıyla mümkündür. Sadece taklit ederek, kopyalayarak başarıyı yakalamamız mümkün değildir. Mukallit, yani taklitçi her zaman aslının gerisindedir, kanunları birebir kopyalayıp topluma dayattığınızda orada başarı sağlanamıyor." dedi.

İstanbul'da 11 işçinin ölümüne de değinen Erdoğan, bir firmanın güvenlik tedbirlerinden kaçtığını, son akşam işçiye sigorta yaptığını hatırlattı. "Ortada sadece cinayet değil, hırsızlık var. Temelinde acı olan her yapı er ya da geç büyük bir enkaz haline gelmiştir." diyen Erdoğan, rekabetin kendi değerler üzerinde inşa edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye'de yatırım ortamını iyileştirmek için son 9 yılda önemli reformlar gerçekleştirdiklerini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti: "İleri demokratik standartlara ulaşmak için verdiğimiz mücadele ekonomimin büyümesindeki en önemli dayanaklardan biri oldu. Özgürlüklerin daha da genişletilmesi için reformlarımızı kesintisiz sürdürüyoruz. Rekabetin de kurallar dahilinde yürümesi için her türlü tedbiri alacağız. Yatırım ortamını iyileştiriyoruz. Aktif dış politika ile sanayi ve ticaretin önünü açıyoruz."

İthal edilen enerji giderleriyle artan cari açığın rekabet gücünü etkilediğini belirten Erdoğan, genç ve dinamik bir nüfusa sahip olduğumuzu ifade etti. Gelişmiş ekonomilerin genç nüfus sıkıntısı çektiğini anlatan Erdoğan, "Biz eğitimli, birikimli bir nesil yetiştirmek zorundayız. Her gittiğim yerde en az üç çocuk diyoruz. Eğer bunu yakalayamazsak 2030'dan sonra yaşlı bir nüfusa sahip olacağız." diye konuştu.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun kesintisiz eğitimin bu ülkeye zararının olmadığını söylediğini hatırlatan Erdoğan, şunları söyledi: "Sen görmüyorsun diye bu alem yok değildir. Deve kuşunun da sorunu budur. Başını kuma gömer, o kimseyi görmediği için kendisinin de görülmediğini zanneder. 1996'da meslek liselilerin toplam öğrencilere oranı yüzde 46'ydı. Biz bu ülkede eğitim yapamadık, öğretim yaptık. Bizim bu ülkede eğitimi vermemiz lazım. Kesintisiz eğitim ve katsayı uygulaması meslek liselerini katletti. Kesintisiz eğitim Türkiye ekonomisi ve rekabet gücüne ağır darbe vurdu. Yaptığımız düzenleme ideolojik değik pedagojiktir. Zorbalıkla yapılan uygulamayı demokrasiyle düzeltiyoruz. Sincan'da yürüyen tanklarla gelen uygulamayı milli irade ile ortadan kaldırıyoruz. Eğitim diyorlar ama bu eğitim değil bu öğretimdi. Bu ülkede eğitimi yapamadık. Biz hep öğretimde kaldık. Bunu eğitime çevirmenin mücadelesini vermemiz lazım. 97-98'de bu oran yüzde 45'e düşüyor. Biz görevi devraldığımızda yüzde 36.2'ye düşüyor. Bizim iktidar dönemimizde meslek liseleri ile çalışmamız nedeniyle yüzde 48'e çıkardık. Ekonomideki büyümede bu oranı yükseltmeye destek verdik. Kesintisiz eğitim Türkiye'nin rekabet gücüne de darbe vurmuştur. Kesintisiz eğitimi getirenler nasıl bu ülkeye yazık ettilerse bugün kademeli eğitime karşı çıkanlar da bunu yapıyorlar. Zorbalıkla gelen uygulamayı millet iradesiyle Meclis'te düzeltiyoruz. Bunu demokrasi ile ortadan kaldırıyoruz. Hükümet olarak sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Biz yolları açacağız. Büyük balık küçük balığı yutmayacak. Büyük balık küçük balığın elinden tutarak onu da büyütecek.