BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Hakkari’de BDP’li vekillerin PKK’lılarla kucaklaşmasına gelen tepkilere ilişkin, “Bu ülkede gerilla ile askeri kucaklamayı başaramayan hiçbir siyasetçi barışı sağlayamaz” dedi.
BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile birlikte BDP Milletvekilleri Emine Ayna, Nursel Aydoğan ve çok sayıda yönetici, Kayapınar ilçesinde bulunan BDP Siyaset Akademisi kursunun yeni dönem açılışına katıldı. Açılış öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtlayan BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Gaziantep’te meydana gelen patlama ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Demirtaş, dün Gaziantep’te yapılan cenaze töreninde saf tutmaya yüzü olan tek partinin BDP olduğunu ancak kışkırtmalar nedeniyle katılamadıklarını belirterek, “Bir örgüt yaptığı eylem konusunda açıklama yapacak, bu konuda yaptığı açıklama herkes açısından bağlı olmalıdır. Bunun dışında eğer ispat edeceklerse ayrı bir şey. Katliamla ilgili tavrımızı ortaya koyduk. Dün aslında Gaziantep’te hem cenazelerde hem de taziyede bulunabilecek yüzü olan tek parti BDP idi. Orada o cenazede saf tutanlarda hangisi barışçıl çözümü BDP kadar savunabildi? O cenazede saf tutanların tamamı savaşı savunanlar, tezkereler çıkaranlar değil miydi? Ama hedef göstertmeler ve kışkırtmalar nedeniyle partimiz cenazelere ve taziyelere katılamamıştır” dedi.
Demirtaş, savaş politikasını savunanların hedef şaşırtmak için BDP’yi hedef gösterdiklerini iddia ederek konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Orada katledilenler bizim halkımız, çocuklarımızdı. Savaş politikalarını savunanlar hedef şaşırtmak için ısrarla BDP’yi hedefe koydular. Biz bu savaşı durdurun, barış dedik, diyalog kanallarını açın dedik. Ama bunlar siz kim oluyorsunuz da PKK ile Öcalan’la görüşün, diyalog kurun dedi. Biz tezkere çıkartmayın siyasetle bu sorunu çözelim dedik bize siz devlet ile örgütü aynı kefeye mi koyuyorsunuz dediler. Siz örgütü savunuyorsunuz dediler. Biz karşılıklı eller tetikten çekilsin dedik siz örgütü ve PKK’yı savunmaya çalışıyorsunuz dediler. Onlar ne dediler, devlet sonuna kadar terörle mücadelesini yürütür, son bir ferdi kalana kadar mücadele eder bulduğu yerde imha eder demediler mi? Bunlar savaş politikalarını savunmadılar mı? Dün cenazede saf tutanların hepsi teskere ortağı değiller miydi? Daha dün Kerkük’e vize alamayanlar, Kandil’e Türk bayrağını dikelim demedi mi? Bu büyük bir haksızlıktır ve çarpıtmadır. Dün Antep’e gidenlerin birçoğu Roboski’de başsağlığı bile dilemediler. Roboski’de katledilenler bu halkın çocukları değil miydi? Cumhurbaşkanı bir gün sonra ancak üzüntü duyduğunu belirtmiştir. MHP lideri daha Roboski katliamı ile ilgili üzüntüsünü bile belirtmemiştir. Fakat BDP her ölümle ilgili muhakkak tavrını ortaya koymuştur.”
“Kimse meseleyi sağa sola çekmesin. Türkiye’de iki anlayış var biri Antep’te yan yana dizilmiş olan savaş yanlıları bir de her türlü bedele rağmen insanca, özgürce, siyasi, demokratik barışı savunan BDP var” diyen Demirtaş, “Kimse BDP’yi başka şekilde linçe tabi tutarak, kendi savaş politikalarını haklı kılmaya çalışmasın” dedi.
“YANİ İNSANLARIN CANLI CANLI KUCAKLAŞMASI AĞRILARINA MI GİDİYOR”
Şemdinli’de BDP’li milletvekillerinin PKK’lılarla kucaklaşması nedeniyle gösterilen tepkileri de değerlendiren Demirtaş, yapılan kucaklaşmanın vicdani bir refleks olarak geliştiğini savunarak, “Öncelikle o Şemdinli’de yaşanan durumla ilgili yapılan açıklamalar, değerlendirmeler vicdan konusundan çok uzaktadır. Orada insani bir refleks olarak insanlar birbirlerine sarılıyorlar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcığılı veya Van Cumhuriyet Savcılığı veya hükümet adına açıklama yapanlar, bugüne kadar o PKK’lıların parçalanmış cesetleri üzerine ayaklarını koyanlar hakkında soruşturma açtılar mı? Niye insanların canlı canlı kucaklaşması ile ilgili bu kadar tepki ortaya koyuyorlar ben anlamadım. Yani insanların canlı canlı kucaklaşması ağrılarına mı gidiyor? Orada vekil arkadaşlarımız şiddeti övmediler. Arkadaşlarımız orada barıştan, siyasi çözümden bahsettiler. Bu kadar insani bir tutumdan dolayı bütün hükümetin, medyanın, yargının el birliği ile vekil arkadaşlarımızı linçe tabi tutması, yine kendi çirkin politikalarını kullandıkları çirkin bir argümandır. Gerillanın kulaklarını kesip koleksiyon yapanlar ile ilgili soruşturma açtınız mı? Bu ülke’de gerilla ile askeri kucaklamayı başaramayan hiçbir siyasetçi barışı sağlayamaz. Bu ülkenin realitesini görmeyenler, başını kuma gömenler bu ülkede barışı sağlayamazlar. Hükümetin asıl öfkelendiği ve çıldırtan şey Şemdinli’de kucaklaşma değil askeri çözüm politikasının fiyasko ile sonuçlandığının bütün dünya kamuoyuna yansıdığı için. Yoksa insanın kucaklaşmasından ne çıkar. Kucaklaşmadan kardeşlik, barış çözüm çıkar. Bugüne kadar gördüğümüz yerde imha ederiz anlayışı bu ülkeyi nereye götürdü? Bu ülkenin Başbakan’ı da Bakanları da, yetkilileri de, gördüğümüz yerde biz de kucaklarız, barış mesajı veririz diyen hükümet yetkilileri çıkarsa, barış gelişir. BDP insan olarak gördüğü herkesi kucaklar, herkesle diyalog geliştirmekten çekinmez. Arkadaşlarımız da orada tesadüfi bir karşılaşmadan dolayı insani olarak bir refleks göstermişlerdir. Partiyi savaş yanlısı, çözümü provoke etmeye yönelik, dokunulmazlıkların tartışılması, bütün gerçekleri görmezden uzak, deve kuşu misali başını kuma gömen bir zihniyettir” dedi.
Demirtaş, diğer siyasi partilere ve AK Parti’li bakanların yaptığı açıklamaların, milliyetçi ve ayrımcılık propagandası olduğunu ama BDP’nin böyle bir politika yürütmediğini ifade ederek, “Türkiye’de bence herkes daha serinkanlı olmalı. Özellikle AK Parti’nin bazı sözcüleri siyasetçi olduklarını değil insan olduklarını unutuyorlar. Böyle açıklamalar yapıyorlar. Bu birlikte yaşama olgusunu ortadan kaldıran BDP Değil AKP’nin tutumudur. Biz halkımıza hiçbir zaman kışkırtma, ayırımcılık, milliyetçilik propagandası yapmadık. Eğer onlar gibi yapsaydık bugün kan gövdeyi götürürdü. Biz bu kadar kışkırtıcı bir dil kullansaydık, bu ülkede maazallah bu ülkede etnik çatışma rahatlıkla çıkardı. Eğer etnik çatışma çıkmıyorsa bu BDP’nin sağduyulu davranmasından dolayıdır” şeklinde konuştu.
“PARTİLİLERİMİZ KENDİNİ SAVUNUR, OLACAKLARDAN BİZ SORUMLU DEĞİLİZ. HERKES AYAĞINI DENK ALSIN”
Gaziantep’teki patlamanın ardından bazı BDP binalarının yakılmasına sert tepki gösteren Demirtaş, “Parti binalarımızı yakanlar, hedef gösterenler yakanlar, bilmeli ki o binalar olmazsa bu ülkede barışı savunacak hiç kimse bulamazsınız. O binalar barışı savunacak son kalelerdir. Eğer polis binalarımızı korumayacaksa, biz binalarımızı koruruz. Halkımızı koruruz. Eğer AK Parti kendi sözcülerinin emri ile hedef göstererek binalarımızı yakmaya devam edeceklerse meşru savunma hakkımız vardır. Bir partinin, o halkın meşru savunma hakkı vardır. O binalara saldırıp, yakmayı düşünenler veya saldıranlar sonuçlarına da katlanırlar, buradan açıkça söylüyorum. BDP’liler de kurbanlık koyun, kuzu değil. Üç tane BDP’li bir araya gelince 30 tane polis toplanıp kamerayla çekim yapıyor ama binalarımız yakılıyor polis sadece izliyor. Herkesin meşru savunma hakkı vardır. Açıkça uyarıyorum, meşru savunma Türk Ceza kanununda da bulunan yasal bir haktır. Partililerimiz kendini savunur, olacaklardan biz sorumlu değiliz. Herkes ayağını denk alsın Parti binalarımıza saldırtma, yakma, linç girişimleri, artık kemiğe dayanmıştır. Biz kardeşlik, barış diyeceğiz, ama bu savaş kışkırtıcıları kalkıp binalarımızı hedef gösterecek linç edecek, yakacak, buna da sessiz kalmayız” ifadelerini kullandı.
Yapılan açıklamaların ardından Siyaset Akademisi’ne katılanlara ilk dersi veren Demirtaş, akademide her türlü özgür düşünceyi tartıştıklarını, bu nedenle Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılarını da kursa davet ettiğini söyleyerek, “Özellikle Özel Yetkili Savcıları bu akademiye çağırıyorum. Gelsinler buradaki derslere katılsınlar. O iddianameleri yazarken en azından biraz daha bir şeyler öğrenirler. Demirci Kova yazacaklarına Demirci Kava yazmayı öğrenirler” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz