Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, milli birlik kardeşlik sürecinin devam ettiğini söyleyerek, “Bunda bir aksama söz konusu değil. Ama eli silahlı bir terör sorunu olursa, tabi ki operasyonlar olur. Güvenlik güçlerimizin gereken yapması gerekir” dedi.
Çeşitli incelemeler için Van’da bulunan Beşir Atalay, Van Valiliği tarafından bir otelde düzenlenen iftar yemeğine katıldı. Yemek öncesi katılımcılara hitap eden Atalay, Van’ın geçen yıl zor bir dönem geçirdiğini söyledi. Atalay, “Biz bu bir yılı adeta sizlerle birlikte geçirdik. Bu bir yılı zorluklarını sizlerle paylaşmaya, sıkıntıları azaltmaya, buradaki sorunları çözmeye gayret ettik. 23 Ekim akşamında geldik ve o günden bu yana hep birlikteyiz. O denemden bu yana herkes, her kurum Van’a geldi ve şu anda da çalışmalarımızı yürütüyoruz. Deprem şartlarının üstüne bir de ağır bir kış geçirdik. Hep eksi 10 - 20 derecelerde burada çalışmalar yürütüldü. Vanlılara büyük geçmiş olsun. Kaybettiklerimize Allah rahmet etsin. Kalanların da sorunlarını çözmeye çalışıyoruz. Güçlü bir devletimiz ve ekonomimiz var. Bugün arkadaşlarımızla değerlendirme yaptık. Konutları ve inşaatları gördük. Diğer çalışmaları gözden geçirdik. Çevre yolunu, Van’ın su sorunlarını ve okullarımızı değerlendirmiş olduk. Baştan beri sizde takip ediyorsunuz. Milletimizin de bura ile tek yürük oluşunu birlikte yaşadık. İlk zamanların acılı ortamı ve acil çözümler bulmak için çadır kentler döneme yaşadık. Sonra çetin kış şartlarında yeni şehir kurar gibi 35 konteynır kent kuruldu. Bunların her biri alt yapısı ile yeniden yapıldı. Şimdide tabi kalıcı konutlar üzerindeyiz. Geçici dönemde kış şartları içinde mümkün olabildiğince vatandaşlarımızı başka şehirlere de taşıdık. Köylerimizin sorunları kendine hastı. Hayvanları için ahır çadırlar yapıldı. Şimdi hem şehirlerde hem köylerde kalıcı konutlar yapılırken, kentimizin alt yapısı gözden geçiriliyor. Şehirlerimizin alt yapısı imarı dayanıklılığı, jeolojik çalışmaları yeniden yapıldı. Bu çerçevede konutların daha sağlam yere yapılması yönünde kararlar alındı. 15 bin konutumuz depreme dayanıklı sağlam zeminler üzerine yapılıyor. Çevre yolu yeniden gözden geçirildi. Çok geniş, otoban büyüklüğünde bir çevre yoluna kavuşacak. Erciş ve Van’ın su alt yapısı gözden geçirildi. Van’ın su şebekesi baştan sona yenileniyor. Birde su yetersizliği var. Şamran’dan daha büyük ve geniş kapsamda kente su getiriyoruz. Bunun ihalesi yapıldı. 100 milyon lira tutarında bir proje. Bundan sonra Van ilimiz ne alt yapı, ne yol, ne su sıkıntısı yaşayacak” dedi.
Bu mübarek ayda barış ve kardeşliği gündemine almak istediğini ifade eden Atalay, “Bizim birliğimiz, bütünlüğümüz, kardeşliğimiz, bütün bu acıların üstesinden gelmeye yeterli. Yeter ki birliğimizde, bütünlüğümüzde sorunlar olmasın. Hükümet olarak en büyük çabamız birliği ve bütünlüğü güçlendirmektir. Bunun için ne kadar önemli adımlar attığımızı sizlerde biliyorsunuz. Bizim değerli milletvekillerimiz aranızda. Bizim parti olarak en önemli çabamız, ülkemizde birliğimizi, bütünlüğümüzü nasıl güçlendiririz, geçmişte olan yaraları nasıl kapatırız, bütün çabamız bu yönde. AK Parti’yi bir şans olarak görüyoruz. Kardeşliğin bir çimentosu olarak görüyoruz. Türkiye’nin her kesiminde temsil edilen bir parti olarak kardeşliğin en büyük güvencesi olarak görüyoruz. AK Parti kardeşliği sağlamada büyük bir imkan olarak değerlendirilebilir. Bizde bu konuda çok ciddi politikalar ürettik” diye konuştu.
“İKTİDARA GELDİĞİMİZDE TÜRKİYE İŞKENCE İLE ANILAN BİR ÜLKE KONUMUNDAYDI”
10 yıllık dönemde ülkemizde hem ekonomik olarak hem demokratikleşme olarak çok büyük adımlar atıldığını da sözlerine ekleyen Beşir Atalay, “Birileri rahatsız olsa da büyüyen, güçlenen bir ülkeye sahibiz. Bugün ülkenin adı daha büyük, parası daha kıymetli ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak çok değerli ve her anlamda itibarlı. Bunu çok önemli bir kazanım olarak görüyoruz. Bundan rahatsız olan devlet ve milletler de var. Ama biz yolumuza devam ediyoruz. İş adamlarımız her yerde yatırımlar yapıyorlar. Herkesin özgüveni arttı. Her şeyde ‘ben yaparım’ diyen bir millet gelişti. Demokratikleşme alanında Türkiye çok önemli adımlar attı. 10 yıla bakarsak, bunu Vanlı kardeşlerim bilir. Bölgedeki vatandaşlarımız bilir. Biz 2002 yılının 18 Kasım’ında hükümet olduk. İlk önemli icraatımız aynı ay içinde 30 Kasım 2002’de OHAL’in kaldırılması olmuştur. Bölgenin en önemli talebi ‘OHAL kaldırılsın’ şeklindeydi. Biz hükümet olduktan 14 gün sonra OHAL’i kaldırdık. Türkiye normalleşsin diye çalıştık. Türkiye geçmişte acılar çekti. Devletin veya devlet adına tasarrufta bulunanlar nedeniyle bazı vatandaşların devlete olan güvenleri azaldı. Kimi zaman başörtüsü nedeni ile üniversiteye gedemeyenler, kimi zaman Kürt kökenli vatandaşlar olmuştur. Devlet farklı zamanlarda farklı kesimlerle sorunlar yaşamıştır. Sorunlar bu bölgelerde bu şehirlerde yaşandı. Türkiye iktidara geldiğimizde AİHM’de faili meçhulleri çok olan, işkence ile anılan bir ülke konumundaydı. Biz bunu önlemek için çaba gösterdik. Kanunlarımızı değiştirdik ve siyasi olarak kararlılığımızı ortaya koyduk. Kamu yöneticilerimiz, valilerimiz ne kadar değişti bunu en iyi sizler bilirsiniz. Adalet dağıtan bir devletin temsilcileri olarak görev yapıyorlar. Eskiden karakollar, polis merkezleri hepsi değişti. Tek tek değişti ve insani merkezler oldu. Polisin imajı değişti. Türkiye değişti, devlet değişti. Bunu hala görmeyenler var. Ama iyi niyetli olanlar bunu iyi görmeli. Bu iktidarın ne kadar riskler aldığını herkesin iyi niyetle bakması lazım. Biz yine de riskler alırız. Çünkü dik duran bir liderimiz var. AK Parti, milletin mayasından doğan bir parti. Milletin rehberliğini öne alıyor. Türkiye’de siyaset kurumu vesayet altındaydı. Millet oyunu veriyordu ama o oylar sonuna kadar geçerli değildi. Gerçek demokrasi şimdi var. Milletimiz hangi iradeyi kullanıyorsa o irade ülkeyi yönetiyor” dedi.
AK Parti’nin temel amacının Türkiye’nin demokratik bir ülke olması yönünde olduğunu da kaydeden Atalay, “AB sürecini de en çok bu açıdan arzu ettik. AB politikalarının da demokratikleşme döneminde faydasını gördük. Ülkemizdeki amacımız, bütün renkleri ve farklılıkları ile bütünlük içinde ülkede yaşamak. Onun içinde geçmişteki haksızlıkları kaldırıyoruz. Kürt kökenli kardeşlerim çok iyi bilir. İnsanların anadilde konuşması yasaklanmış. Bir düğünde Kürtçe şarkı söylendiği için ne cefalar yapılmış. Şimdi bunlar çok uzaklarda kaldı. Bir daha onlara dönülmez. Benim başörtülü kardeşim üniversitesine girecek. Alevi vatandaşım ibadetini yapacak. Kürt kardeşim anadilinde istediği gibi konuşacak. Bunu bir bütünlük içinde yapacak. O gün düğünde Kürtçe şarkı söylenmezken, bugün devlet okullarında devlet anadilini öğretecek. Devlet televizyon kurdu. İnsanların Türkiye’de devletin ne kadar değiştiğini görmesi lazım. Bu herkes için geçerli. Herkes kendi açısından bu özgürlüklerden yararlanacak” ifadelerini kullandı.
“ŞİDDETLE ELDE EDİLECEK HİÇBİR HAK HUKUK YOK”
Özgürlüklerle ve bölgenin kalkındırılması için çalışmalarının devam edeceğini belirten Atalay, “Bu bölgelerimiz geride kalmış. Hayat standartlarının yükselmesi için ne gerekiyorsa yapacağız. Bugün Yüksekova, Hakkari’ye havaalanı yapılıyor. Birileri rahatsız oluyor. Müteahhitlerin iş makinelerini yakıyor. Bu bölge geri kalsın biz istismar edelim diyor. Bizim amacımız istismar olaylarını ortadan kaldırmak. İyi niyetli olanlar için kardeşlik ve kalkınma gelişiyor. O terörü destekleyenlerde iyi niyet varsa, bugün terörün asla asla iyi bir niyeti yok. Bunu bitirmek için çok çalışma yaptık. Terör şu günlerde Türkiye’nin ilerlemesinden rahatsız olanların taşeronluğunu yapıyor. Bölgede çalışanlarımız kaçırılıyor. Ne yapıyor bu parti. Ülkenin kardeşliğini geliştiriyor. Ama bizim kardeşlerimiz, bölgemizin güzel insanları artık her şeyi çok daha iyi değerlendiriyor ve değerlendirecek. Hepimiz şiddete karşı tavır alalım. Her şey konuşulsun, ama şiddetle elde edilecek hiçbir hak hukuk yok. Onların da amacı hak hukuk elde etmek değil. Çünkü AK Parti tüm düzenlemeleri yapıyor ve yapacak. Daha iyileri de olacak. Biz samimiyetle nerede bir adaletsizlik varsa onun üzerine gidiyoruz. Hiçbir yerde zulme izin vermeyiz. Ülkemizin dışında da haksızlığa destek vermedik ve vermeyiz. Allah bize sorar. Biz asla adaletsizliğe izin vermeyiz. İnşallah bu süreç böyle devam edecek. Bu güzel ülkemizde birlikte tarihte olduğu gibi bütün renklerimizle hayatımıza devam edeceğiz. Bütün arzumuz bu. Aynı medeniyetin insanları olarak yolumuza devam edelim. Kardeşliği zedeleyecek her davranış Türkiye’nin büyümesini istemeyenlere zemin hazırlar. Bizim milli birlik kardeşlik sürecimiz devam ediyor. Bunda bir aksama söz konusu değil. Ama eli silahlı bir terör sorunu olursa tabi operasyonlar olur. Güvenlik güçlerimizin gerekeni yapması gerekir. Ama buna karşı hepimizin ortak tedbirler almamız ve hepimizin üzerine gitmemiz lazım. Kürt siyasetçisi, aydını, şiddete, teröre karşı birleşmeli ve açıkça konuşmalı” diye konuştu.
“KÜRTLERİN ASIL TEMSİLCİSİ BİZİZ”
Kürtlerin asıl temsilcilerinin kendileri olduğunu da söyleyen Atalay, “Çünkü en fazla oyu biz alıyoruz. Biz her yerde varız. Bütün vatandaşlarımızın olduğu gibi Kürt vatandaşlarımızın da hakkını savunuyoruz. Bunu iddia edenlerin kendileri vesayet altında. Kendileri vesayetlerini kaldıramıyor ve kendisi teröre karşı tavır alamıyor” dedi.
İran’da yaşanan deprem felaketine de değinen Atalay, “Van depreminde İran’dan çok yoğun yardımlar gelmişti ve ilk akşam ulaşmışlardı. Şimdi de Van’da ekipler gönderildi. İran’ın bir talebi olmadı, ama yardım talebi geldi. Yardım ekiplerimiz İran tarafına geçecek” şeklinde konuştu.
Van Valisi Münir Karaloğlu’nun da bir konuşma yapmasının ardından okunan ezanla birlikte davetliler iftarlarını açtı. Atalay, iftar yemeğinden sonra Ulu Cami’de kılacağı teravih namazının ardından vatandaşlarla birlikte cay içip sohbet etmesi bekleniliyor.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz