Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Bir Türkiye Efsanesi: Köy Enstitüleri

Nedir bu Köy Enstitüleri? Ülkeyi kucaklayan öncü bir eğitim ve öğretim programı mı yoksa uygulama noktasında sıkıntıları olan ama sonrasında efsaneleştirilen bir girişim mi?

Bir Türkiye Efsanesi: Köy Enstitüleri

Okuyacağınız bu yazıda, toplumumuzda hala bahsedilen, kimi zaman sadece bir kesimin ideolojisini yansıttığı öne sürülen ama ne olursa olsun, tüm yönleriyle Türk toplumunda farklı ve önemli bir yeri olduğunu kabul ettiğimiz bu girişimi kısa bir şekilde ele almayı amaçlıyoruz.

Türk toplum yapısını incelediğimizde hangi ideolojiye ait olursa olsun önemli bir girişim olarak nitelendirebileceğimiz Köy Enstitülerinin kuruluşundan kapatılışına kadar olan süreci ele alacağız ama esas üzerinde durmak istediğimiz, hakkında çok sayıda yazı ve kitap olan bu girişimin sosyolojik boyutlarıdır.

Bir ülkenin bölgeleri arasında özellikle de eğitim imkânları noktasında bu tarz bir girişimin önemli bir adım olacağını söylememiz mümkün fakat uygulama noktasındaki başarısı da fikir kadar önem arz etmektedir. Daha detaylı yorum yapabiliriz ama öncesinde genel hatlarıyla çok kısa Köy Enstitülerinin kuruluşu, gelişimi ve kapatılması aşamalarını ele alalım.

“Köy Enstitülerinin kurulduğu yerlere birer meçhul öğretmen anıtı dikilmeli ve her kuruluş günlerinde (17 Nisan) saygı duruşunda bulunmalıyız.” – Uğur Mumcu

Köy Enstitüleri, 1935 yılında hazırlıklarına başlanılıp 1937’de ilk kez denenmiş ama yasal olarak 1940 yılında hayata geçirilmiş bir sistemdir. Savaştan çıkan bir halk, köylerde okul sayısının azlığı, köye hizmet götürmenin zorluğu gibi faktörler bu girişime ön ayak olmuştur. Köylünün dilinden anlayacak bir aydın kesime ihtiyaç vardır, bu da ancak köylünün kendi içinden aydın bir kesim oluşturmakla mümkün olacaktır. Kendisi de köylü bir aileden gelen ve bu fikirleri savunan İlköğretim Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç, bu sistemin hem kuramcısı hem de kurucusu olacaktır. Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan tarafından göreve getirilen ve bir sonraki bakan, Hasan Ali Yücel tarafından da desteklenen Tonguç’a göre, köyler içten canlandırılmalıdır. Köylünün, kentlinin yanında ezilmemesi ancak öğrenim ve eğitimle mümkün olacaktır. İlk kez 1935 yılında CHP Büyük Kurultayı’nda devlet eliyle başlatılan endüstrileştirme hareketine paralel olarak köyleri kalkındırma hareketinin de başlatılmasına da karar verilmiştir.

İsmail Hakkı Tonguç, önce bir köy araştırması yaparak eski yapılan çalışmaları incelemiş, buna bağlı olarak 2O yıllık bir plan taslağı oluşturmuştur. Bu plana göre 1954 yılına kadar, öğretmen, korucu, tarım teknisyeni ve sağlık hizmeti ulaşmayan köy kalmayacaktır. Ama bu plan çok da kolay olmayacaktır. Bunun iki nedeni vardır; eğitmen olarak konumlandırmak için okuryazar köy çocukları ve öğrenci bulmanın zor olmasıdır. Buna karşın Tonguç, askerliğini bitirmiş okuryazar gençlerden bir grup oluşturmuş ve bu grubu köylerde eğitmen olarak konumlandırabilmek amacıyla 1936 yılında Eskişehir’in Çifteler Çiftliği’nde 4 aylık bir kursa göndermiştir. Bu kursu tamamlayan 84 eğitmen başarılı olmuş ve bu kursların sayısı giderek artmıştır.

dunyalilar.org'da yayınlanan bu yazının tamamına ulaşmak için .

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler