Modern hemşireliğin kurucusu olan Florence Nightingale 1820 yılında İtalya'nın Florence şehrinde dünyaya gelmiştir. Köklü ve zengin bir aileye mensuptu.Çok rahat bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirmesine rağmen elindeki imkanlar onu mutlu olmaya yetmemişti.
Florence Nightingale henüz 17 yaşında bir genç kız iken sürekli düşüncelere dalar ve hayaller kurardı. Kendine ait bu hayalleri takvim yapraklarına, mektup zarflarına ve dosya kağıtlarına küçük notlar şeklinde kaleme alırdı. Bu düşüncelerini ve notlarını kimse ile paylaşmaz, onun ne düş kurduğunu ne düşündüğünü kimse bilmezdi.
7 Şubat 1847 yılında notlarına yazdığı bir cümle hayattaki en büyük gayesi haline gelecektir.
"Tanrı benimle konuştu ve beni hizmetine çağırdı."
Florence Nightingale 1847 yılında not aldığı ifade ile kendini göreve çağırılmış hissetti. Fakat bu görevi hangi şartlarda nerede ve nasıl icra edeceğini anlayabilmek için sekiz yıl çaba sarfetti.
Bu sekiz yıl içersinde sürekli "Benim bu dünyadaki görevim nedir?" sorusuna cevap aramakla geçirdi.
Sekiz yılın sonunda yoksul ve hasta insanlara yardım edebileceği hasta bakıcılığına yöneldi. O dönemde hastane şartları hem fiziki hem de ahlaken bir genç kızın çalışması için çok uygun değildi, iyi bir aileye mensup genç bir kızın hastanelerde çalışmasına iyi gözle bakılmazdı. Bu sebeple ailesini bu fikre ikna etmek oldukça güçtü.
Ailesini bu konu hakkında ikna edemeyeceğini farkedince 30'lu yaşların başında evden ayrılmak zorunda kalır ve yazdığı notlarda durumu şu cümlelerle ifade eder "Onlardan anlayış ve yardım bekleyemem. Bazı şeyleri zorla almam lazım. Almak zorundayım, çünkü istediklerim verilmiyor bana."
1851 yılında Ren Nehri kıyısındaki Kaiserswerth Hemşirelik Enstitüsü'nde birkaç aylık eğitim alır. Aldığı eğitim süresi boyunca bu mesleğe ilişkin mesleki şartların ıslahına ilişkin gözlemler yapar.
1854 yılında İngiltere ve Fransa, Rusya ile savaşa girer. Savaş esnasında yaralı İngiliz askerlerinin tedavisi için Florence Nightingale İstanbul'a gelir. Burada yaralı askerlerin tedavisi için harcadığı çabadan ötürü adeta kahraman ilan edilir.
Gece geç saatlere kadar elinde lambasıyla yaralı askerlerin durumlarını kontrol etmektedir. Bu sebepten dolayı askerler ona "Lambalı Kadın" lakabını takmışlardır. Savaştan sağ olarak memleketlerine dönen İngiliz askerleri Florence Nightingale'i herkese anlatarak adının İngiltere'de bir efsane gibi yayılmasına vesile olmuşlardır.
Adına toplanan "Nightingale Fonu" ile ilk hasta bakıcı eğitim okulunu kurmuştur.
Hayatının son dönemlerinde kör olmuş ve evinden çıkamaz hale gelmiştir.
İngiliz Kralı'ndan Britanya İmparatorluğu ve İnsanlık Yüksek Hizmet madalyası alan ilk kadın olma onurunu kazanmıştır.
Hayatını insanlık için adamış ve hemşirelik mesleğini iyi kazanç getiren itibarlı bir meslek haline getirmeyi başarmıştır. Bu sebeple Florence Nightingale'nin doğum günü olan 12 Mayıs tarihi tüm dünyada Hemşireler Günü olarak kutlanmaktadır.