Uzaydaki cisimler genel olarak belirli bir cismin etrafında dönerler. Bu Güneş sistemi için bildiğimiz 9 gezegen ya da gezegenlerin etrafında dönen uydular olabilir. Prensipte olan kütlesi ağır olan cismin diğerlerini yörüngesine dahil etmesidir. Bu sebeple özel bir durum olmadıkça büyük gezegenler daha fazla uyduya sahiptir.
Uydular bir gezegenin yer çekimsel etkisine yakalanmış ya da gezegenle beraber oluşmuş olabilir. Örneğin Neptün'ün en büyük uydusu "Triton" büyük ihtimalle "kuiper kuşağı" denilen (milyonlarca 1km'den büyük kayaçların olduğu) bölgeden cisimlerin Neptün tarafından çekilmesiyle oluşmuştur. Öte yandan Dünya'nın uydusu Ay da büyük ihtimalle erken dönemde "Theia" adı verilen bir gezegenin Dünya'yla çarpışmasından oluşmuştur. Yani Neptün yer çekimi ile uydusu Triton'u oluştururken; Ay ise Dünya'nın kopmuş bir parçasıdır.
Güneş sisteminin en fazla uyduya sahip gezegeni Satürn'dür. Astronomi dünyasında uzunca bir süre Jüpiter en çok doğal uydusu olan gezegen olarak yer almaktaydı. Ancak yapılan gözlemlerle Satürn bu unvanı Jüpiter'den almıştır.
Satür'ün Jüpiter'den daha fazla doğal uyduya sahip olması başta bilim insanlarını şaşkınlığa uğratmıştı. Kütle çekim yasasıyla çelişir görülen bu durumun aslında birkaç makul sebebi mevcut.
Öncelikle Jüpiter Satürn'e göre daha büyük olsa da Güneş'e de daha yakındır. Bu sebeple Güneş'in kütle çekimi alanı Jüpiter'in etrafındaki cisimleri kendisine daha fazla çeker. Bu da Satürn'ün Güneş sisteminin dışına doğru uzayan cisimleri kendi yörüngesine daha fazla çekmesine olanak tanır.
Diğer bir konuysa nicelik/nitelik ayrımıdır. Satürn'ün uyduları genel olarak küçük ve düzensizdir. Çoğunlukla Satürn'ün kütle çekimine yakalanıp paramparça olur ve daha fazla sayıda küçük uydulara dönüşür. Jüpiter'in uyduları ise sayıca daha az olmasına karşın oldukça büyüktür, öyle ki cüce gezegen sınıfına giren uydu sayısında Jüpiter daha öndedir.
Güneş sistemindeki doğal uydu sayıları gözlemlenebilir veriler ile belgelenir. Yani gerçek sayının ne kadar olduğu şu an için net olarak söylenemez. Bu sebeple astronomide herhangi bir uzay verisi için kullanılan söylem "gözlemlenebilir alan" şeklindedir.