Orhan Pamuk’un aynı adlı Nobel Edebiyat Ödüllü romanından ilhamla kurulan Masumiyet Müzesi, İstanbul’un Çukurcuma semtindeki nostaljik sokaklarda ziyaretçilerini karşılıyor. Nobel ödüllü yazar, burada kurgu ile gerçeği harmanlayarak bizi 1950-2000 yılları arasına götürüyor. Müze, dönemin İstanbul’unun izini sürebileceğiniz çok katmanlı bir anlatıya sahip.
Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk’un 2008 yılında yayımlanan aynı adlı romanından ilham alarak oluşturulmuş, 2012 yılında İstanbul’un tarihi semti Çukurcuma’da kapılarını açmıştır. Nobel ödüllü yazar, bu projede edebiyat ve sanatı bir araya getirmiştir. Romanın başkarakteri Kemal’in saplantılı aşkını anlatırken müzeyi de bu hikâyenin bir parçası haline getirmiştir. Pamuk, romanı kaleme alırken müze fikrini tasarlayarak okuyucularına hikâyeyi birebir deneyimleme imkanı sunmayı amaçlamıştır.
1990’lı yıllardan itibaren İstanbul’un antikacıları ve ikinci el mağazalarından objeler toplamaya başlayan Orhan Pamuk, romanın geçtiği dönemin ruhunu ve detaylarını bu eşyalar aracılığıyla yansıtmıştır. UNESCO’nun “Memory of the World” programına aday gösterilen Masumiyet Müzesi, yazarın hayal gücünü gerçeğe dönüştürme başarısını gözler önüne taşıyor.
Masumiyet Müzesi, Çukurcuma’nın dar ve tarihi sokaklarında, 19. yüzyıldan kalma üç katlı bir binada yer alıyor. İstanbul’un geleneksel ahşap evlerini çağrıştıran izler taşıyor. Müze haline dönüştürülmesi sürecinde ise modern mimari unsurlarla zenginleştirilmiştir. Bu dönüşüm; mimar İhsan Bilgin, Cem Yücel ve Gregor Sunder-Plassmann’ın önderliğinde gerçekleştirilmiştir.
Binanın iç tasarımı, Orhan Pamuk’un romanındaki atmosferi birebir yansıtacak şekilde titizlikle düzenlenmiştir. Her bir kat, romandaki olayların ve karakterler ile bağlantılıdır. Giriş katında müzenin genel hikâyesini tanıtan bir alan vardır. Üst katlarda ise o dönemin İstanbul’una özgü detaylar ve kitabın baş karakteri Kemal’in koleksiyonundaki objeler bulunuyor.
Müzede romanın başkahramanı Kemal’in, sevgilisi Füsun’a duyduğu derin tutkuyu ölümsüzleştirmek için biriktirdiği yüzlerce obje yer alıyor. Masumiyet Müzesi'nde, 1970’ler ve 2000’ler İstanbul’una dair detaylar da gözler önüne seriliyor.
4213 Adet Sigara İzmariti, romanın başkahramanı Kemal’in sevgilisi Füsun’a duyduğu derin ve saplantılı aşkın en somut simgelerinden biri. Kemal, Füsun’un içtiği her bir sigara izmaritini itinayla biriktirmiş ve bunların üzerine o an yaşadığı duygularla ilgili küçük notlar düşmüştür.
Masumiyet Müzesi’nin en anlamlı parçalarından biri de sarı ayakkabılar ve küpelerdir. Bu parçalar, bizlere romanın kahramanı Füsun’un karakterine ve onun Kemal’in hayatındaki yerini anlatmak için önemli ipuçları veriyor.
Müzedeki ev aksesuarları, eski oyuncaklar gündelik eşyalar... Masumiyet Müzesi, dönemin İstanbul’una dair etkileyici bir portre. Mutfak gereçleri, ev içi yaşamını yansıtırken, takılar ve kıyafetler, o dönemin sosyal hayatına dair detaylar veriyor.
Füsun’un misafirlerine ikram ettiği kolonya şişeleri, Masumiyet Müzesi’nin en zarif detaylarından biri. Döneme ışık tutan güçlü bir simge. Kolonya şişeleri, romanındaki Keskin ailesinin misafirperverlik anlayışını yansıtıyor.
Masumiyet Müzesi’nin en dokunaklı parçalarından biri olan elbise, Kemal’in Füsun’a duyduğu aşkın ilk kıvılcımlarının ortaya çıktığı ana tanıklık ediyor. Elbisenin modeli, kumaşı ve rengi; 1970’ler İstanbul’unun moda anlayışını yansıtıyor.
Masumiyet Müzesi, Salı-Pazar günleri saat 10.00-18.00 arasında ziyaretçilere açık. Pazartesi ise kapalı.