Shanda Sharer, hayat dolu, neşeli, canlı bir çocuktu. Hazelwood Ortaokulu’nda okumaya başladığında Amanda adında bir kızla arkadaş oldu.
Kıskançlık yüzünden cinayet işlediler
Amanda’nın eski arkadaşı Melinda bu durumu karşısında kıskançlık krizine girdi. Shanda’yı herkesin önünde tehdit etti. Shanda ailesi tarafından başka bir okula gönderildi. Bu durum bile Melinda’yı sakinleştirmeye yetmedi.
Bir akşam arkadaşları Laurie Tackett, Hope Rippey ve Toni Lawrence’ı aradı. Dört genç kız, Shanda'yı tuzağa düşürmek için bir plan yaptılar. Amanda'nın onu görmek istediğini ve acilen buluşmaları gerektiğini söyleyip Shanda'yı gizlice evden çıkardılar.
Shanda’nın ölümü böyle başladı. 4 kız Shanda’yı ormanlık bir alana götürdüler, çırılçıplak soydular ve işkence yaptılar. Bu işkence tam 7 saat sürdü. Bıçakla boğazını kesmeye çalıştılar, göğsünden bıçakladılar.
Shanda’yı arabanın bagajına koyup evlerine döndüler. Hiçbir şey yapmamış gibi yiyip içtiler. Tekrar dışarı çıktıklarında arabadan sesler duydular. Shanda ölmemişti. Shanda’ya işkence yapmaya devam ettiler. Shanda, “Anneciğim” diye ağlıyordu.
En sonunda Shanda’yı diri diri yaktılar. 4 kız bu konuda konuşmamaya yemin ettiler ama ertesi gün işkenceye fazla dahil olmayan Hope ve Tori polise her şeyi itiraf edip tutuklandılar. Yetişkin mahkemesinde yargılandılar. Tori 20 yıl, Hope 35 yıl Melinda ve Laurie ise 60'ar yıl hapis cezasına çarptırıldı.
