Yaz döneminde üretilen kirazlarıyla dünyanın dört bir yanına ihracat yapılan Isparta’nın Uluborlu ilçesinde, bahar döneminde Japon kültürünün de bir parçası olan ‘Sakura’ adı verilen kiraz çiçekleriyle turizmi canlandırmak istiyor. Isparta Valisi Ömer Seymenoğlu, “Meyvecilikte de ön planda olan ilimizde, meyveyi sadece üretmekle kalmayıp bahar aylarında yaşanan bu güzelliği ülkemize ve dünyaya tanıtmak bunu fırsata çevirmek istiyoruz” dedi.
Gül ve lavanta başta olmak üzere birçok güzelliğe ev sahipliği yapan Isparta’da bu günlerde farklı bir güzellik dikkat çekiyor. Türkiye’nin önemli kiraz üretimi havzalarından biri olan ve yetiştirdiği kirazları Dünyanın birçok ülkesine ihraç eden Uluborlu ilçesi, kiraz ağaçlarının çiçek açmasıyla birlikte adeta beyaza büründü. Baharın gelmesiyle birlikte görsel bir şölen sunan kiraz bahçeleri ardındaki 2 bin 463 metre rakımlı ihtişamlı Kapı Dağı’nın karlı zirveleriyle ayrı bir manzaraya bürünüyor.
Uluborlu Sakurası
Japon kültüründe önemli bir figür olan ve Sakura olarak adlandırılan kiraz çiçekleri, açtığı dönemlerde tüm halkın katıldığı coşku dolu bir bayram olarak kutlanıyor. Sakura Bayramı için ise dünyanın dört bir yanından yüzbinlerce turist ülkeyi ziyaret ediyor. Gül ve lavanta turizminde önemli sayıda Uzakdoğulu ziyaretçi sayısına ulaşan Isparta, kiraz çiçeklerinin açışını da turizme kazandırmak ve özellikle Japon turistlerin ilgisini çekmeyi amaçlıyor.
Valilik himayesinde fotoğraf gezisi düzenlendi
Isparta Valiliği himayesinde, Uluborlu Kaymakamlığı ve Uluborlu Belediyesi ortak bir çalışma yaparak özellikle Japon kültüründe büyük öneme sahip kiraz çiçeklerini yerli ve yabancı ziyaretçilere tanıtmak amacıyla bir fotoğraf gezisi düzenledi. Geziye Ispartalı 60’a yakın fotoğraf tutkununun yanı sıra Isparta Valisi Ömer Seymenoğlu da katıldı.
Beyaza bürünen kiraz bahçelerinde en güzel kareyi yakalamaya çalışan fotoğraf tutkunlarına, kimi ziyaretçilerde modellik yaparak yardımcı oldu. Bazı minik fotoğraf severler de ilk tecrübelerini kiraz çiçeklerini fotoğraflayarak yaşadı.
“Sadece meyveyi üretmekle kalmayıp, bahar aylarında bu güzelliği tanıtarak, fırsata çevirmek istiyoruz”
Fotoğraf gezisinde bir açıklama yapan Vali Ömer Seymenoğlu, Uluborlu’nun çiçeklerle bezenmiş bir ovada, karşısında zirvesi karla kaplı Kapı Dağı manzarasıyla görsel bir şölen sunduğunu belirterek Isparta’nın tüm ilçelerinde buna benzer doğal güzellikleri yaşama şansının olduğunu söyledi.
Vali Seymenoğlu, “Bugün ki gezimizi Uluborlu ilçemize ayırdık. Şu anda kiraz çiçekleri en güzel haliyle izlenebiliyor. Isparta’mız eğitimde ve sağlıkta ön planda olan bir ilimiz. Biz istiyoruz ki Isparta’yı turizmle de ön plana çıkaralım. Isparta’da gül ve lavanta turizminin yanı sıra gezilebilecek göller, tabiat ve milli parkları oldukça fazla. Bunun yanında meyvecilikte de ön planda olan ilimizde, meyveyi sadece üretmekle kalmayıp bahar aylarında yaşanan bu güzelliği ülkemize ve dünyaya tanıtmak bunu fırsata çevirmek istiyoruz” dedi.
“Uluborlu, cennetten bir köşe gibi”
Uluborlu’nun Türkiye’nin keşfedilmemiş cennet köşelerinden bir yer olduğunu ve amaçlarının kiraz ihracatıyla ön plana çıkan Uluborlu’yu daha fazla ziyaretçiye tanıtmayı hedeflediklerini aktaran Uluborlu Kaymakamı Şahin Demir ise, “Görüyorsunuz cennetten bir köşe gibi. Kiraz çiçeği Uzak Doğu ülkelerinde kutsal kabul ediliyor, bizler de kiraz çiçeğini olabildiğince farklı kitlelere daha fazla tanıtarak turist sayımızı arttırmak istiyoruz” diye konuştu.
Uluborlu Belediye Başkanı Mehmet Aziz Tuna’da, kirazı bugüne kadar hep Uluborlu ekonomisine çok büyük katkıları olan bir meyve olarak değerlendirdiklerini ama farklı bir yaklaşımla kiraz çiçeği dönemini başlattıklarını aktararak kiraz çiçeğinin turizme çok büyük katkısı olacağını söyledi.
Tarihi zenginliklerle dolu Uluborlu
Fotoğraf severler ve Vali Seymenoğlu beyaza bürünmüş kiraz bahçelerinin ardından Süleyman Demirel Üniversitesi (SDÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah Bakır rehberliğinde köklü bir mirasa sahip Uluborlu’nun tarihi yerlerini gezdi.
Misafirler sırasıyla, 1182 yılında bütünüyle Selçuklu egemenliğine giren eski Uluborlu yerleşim yerindeki tarihi kalıntıları, Sultan Alaaddin Keykubat zamanında 1231 yılında, 2. Kılıç Arslan’ın torunu ve Tuğrul Şahın kızı tarafından yaptırılan Alaaddin Camii (Ulu Cami) ‘ni, yapılışı MÖ 4. Yüzyıla dayanan Kapı Dağı eteğinde, etrafı kayalıklarla çevrili olan Uluborlu Kalesi’ni ve son olarak yine geçmişi Selçuklulara dayanan ve 2017 yılı sonlarında restore edilerek yeniden ibadete açılan Bahçe Cami’sini gezerek bol bol fotoğraf çekme fırsatı buldular.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz