Her gün 4 litre su içerseniz ne olur?

Sağlıklı beslenme deyince “bol bol su için” cümlesini sık duyar kendimizi zorlayarak ta olsa bunu yapmaya çalışırız. Evet kimimiz için 2 litre su içmek zor gibi görünse de düzenli bol su içmenin cilde olumlu etkisi yapılan bazı denemelerle de kanıtlandı. Peki siz, 2 litreden de fazla su içerek vücudunuzda nasıl değişiklikler olacağını hiç düşündünüz mü?. İşte Amerikalı Wil Fulton bu sınırları da zorlayarak bir ay boyunca günde 4 litre (1 galon) su içip bu sorunun yanıtını bulmaya çalıştı. Bir ay sonunda yaşadığı bu deneyimi internette paylaştı ve vücudunda, teninde oluşan gelişmeleri ortaya koyarak neler yaşadığını gösterdi. Wil Fulton, bu meydan okumaya, daha güzel bir cilt ve daha enerjik bir beden gibi sonuçlar alacağını umarak başlamış. İşte Fulton’un gözünden 1 ay içindeki değişimleri;

Wil Fulton, bir galon yani yaklaşık 4 litre suyun kaç bardağa denk geldiğini hesapladıktan sonra; günlük kotasını doldurmak için su içme çalışmalarına tam gaz başlamış. İlk gün biraz alışmakla geçmiş ve bardak hesaplamadan vazgeçip bir galonluk şişe taşıma kararı almış. Bunu da motivasyonu artırmak amacıyla yapmış.

Su içmeyi sevmesine rağmen, 4 litrenin normalden fazla olduğunu ve onu zorladığını söylüyor. Ayrıca 5.günde daha tok hissetmeye başlamış ve daha az yemiş. Bir de tuvalet boyutu var tabii. 20 dakikada bir tuvalete gitmek durumunda kalmış ve gün boşu şiş bir karınla dolaşmış. Ve tabii ki bu nedenle daha az yemek ve sevdiği içecekleri içememek durumunda kalmış. Çünkü midesi su ile doluymuş.

Wil deneyin 10. gününe geldiğinde, kendini çok daha iyi ve enerjik hissetmeye başlamış. Eski hayatında sabahları bir bardak kahve olmadan uyanamayan genç adam, deneyin 10. gününde artık çok daha enerjik bir şekilde uyandığını söylüyor. Aynı zamanda kendini daha fazla beğenmeye başlayan Wil, saçlarının ışıldadığını ve cildinin güzelleştiğini belirtiyor.

Genç adam günde 2-3 bardak kahve içerken artık buna gereksinim duymuyor ve hatta kahvesiz kendini daha iyi hissediyormuş. Deneyi yarıladığında ise Wil tam anlamıyla bir enerji bombasına dönüşmüş. Aynı zamanda daha düzenli bir uyku düzenine kavuşmuş. Bunun arkasında kafein tüketimi bırakmış olmanın etkisi olduğu çok açık. Üstelik Wil’in fiziksel değişimleri bunlarla sınırlı kalmamış. Vücut sıcaklığının daha düşük bir dereceye ulaştığını belirten Wil, daha az terlemeye başlamış. Wil’in 15. gününe not ettiği en tuhaf şey ise oldukça çarpıcı. ‘Su içmeyi unuttuğum zaman inanılmaz bir biçimde susuyorum. Vücudum bu sulu hayata alıştı gibi.’