Cumalıkızık Osmanlı'nın topraklarımızda ilk kurduğu köy. Bu hafta sonunu Osmanlı'dan bize miras kalan Bursa'nın Cumalıkızık köyünü ziyaret ettim. Uzun zamandır görüşmediğim kardeşlerimle de görüşünce keyifli bir hafta sonu gezisi oldu benim için. 2014 yılında Unesco listesine giren köyde tarihi doku iyi derecede korunmuş.
Bursa'dan aracı olmayanlar yolcu360’ın araç kiralama hizmetinden Bursa araç kiralama seçenekleri ile ulaşılabilir. Köy meydanına indiğimizde bizi karşılayan tezgâhlar ve yöresel ürünleri satan köylülere uğramadan geçmek olmaz tabii. Doğal köy usulü reçeller, salçalar, turşular, erişteler, tarhanalar, köy ekmekleri, el yapımı hediyelik eşyalar ve bir çok ürünlerle dolu tezgâhlara bakmadan geçemiyorsunuz.
Yamaç üzerine kurulu köyün hala Osmanlı mimarisini koruyabilmesi köyü tarihi açıdan daha da zenginleştirmiş.. Bu köyde en çok sevdiğim serpme köy kahvaltısı abartısız yer sofranıza ya da masanıza 15-20 çeşit arası kahvaltılık (tek tek saymak isterdim şimdi canınızı çektirmeyim ama mutlaka yolunuz düşerse uğramanızı öneririm) getiriyorlar. Kahvaltıdan sonra köyü keşfetmenin zamanı, evlerin arasından kaldırımsız dar ve taş sokaklarda yürümek çok keyifli olduğu kadar kalorinizi de yaktırmanıza yardımcı olacaktır.
Mor, sarı, beyaz ve mavi boyanmış tarihi evlerin özelliklerini hala koruyabilmeleri bize geçmiş zamanını daha iyi hissettirebiliyor. Osmanlı döneminden kalma korunabilmiş en güzel köyde dolaşmak keyif verici. Köy kahvesinin olduğu meydana çıkarken en az 350 sene olduğunu öğrendiğim tarihi evi müzeye dönüştürmüşler, mutlaka ziyaret etmelisiniz. Dikiş makinesi, gelinlik, giyim eşyaları, Osmanlı tıp kitapları, semaver, ibrikler, yataklar, aklınıza gelen her şey tam olarak sergilenmekte. Giriş için 2 lira gibi bir cüzi ücret alarak zamanının eşyaları arasında ve konakta keyifli zaman geçirebilirsiniz. Dilerseniz bahçesinde ev sahipleri tarafından 3 lira karşılığında kahvenizi tarihi mekanda yudumlayabilirsiniz. Buradan köy kahvesinin ve caminin olduğu meydanı görmenizi isterim. Köyün en güzel yerlerinden biridir. 300 yıllık bir geçmişe sahip olduğu söylenen köy camisinin kapısının üzerindeki saltanat güneşi ise ilgi çekici. Daha sonra köyün sokaklarında dolaşarak tarihi dokuyu hissetmek, köy ürünlerini satan teyzelerin güler yüzleriyle sizi buyur etmesi ve yöresel ürünlerini tanıtmak istemesi günümü güzelleştirmeye fazlasıyla yetti. Köy ufak ama şirin hafta sonu yorgunluğunuzu alacak güzel bir yer. Hala gitmemişseniz bir program yapıverin derim. Buradaki tarihi hissetmek gerek. Ülkemin hala en güzel köylerinden birisi olduğunu söyleyebilirim.
Keşfetmeniz dileğiyle..