Geçtiğimiz 18 ay içinde, Irak ve Suriye'nin uydu görüntülerini inceleyen Hanson, IŞİD'in etkili olduğu bölgelerdeki arkeolojik alanlarda ciddi tahribat olduğunu fark etti. Bu alanların son zamanlarda "İsviçre peyniri" gibi delik deşik göründüğünü belirtti. Hanson, IŞİD'in arkelojik alanlarda kazılar yaptığını ve bulabildiği her şeyi yağmaladığını tespit etti.
Antik Yunan, Bizans, Roma ve İslam uygarlığına ait bir çok kalıntı ve arkeolojik alanın büyük risk altında olduğunu söyleyen bir başka Pensilvanya Üniversitesi'nde öğretim görevlisi Brian Daniels "Bu bir klişe ama gerçekten bu bölge medeniyetin beşiği" diyor.
Daniels'ın, bölgedeki kazıların büyük bölümünün IŞİD tarafından gerçekleştirildinden şüphesi yok. Hanson ise özellikle IŞİD'in kontrolünde bulunan, Suriye'deki birçok alanın aşırı tahrip olduğunu gözlemlediğini söylüyor. Arkeolojik alanların yağmalanmasının dünyada nadir rastlanan bir durum olmadığını da sözlerine ekleyen Hanson, bu bölgede son zamanlarda gerçekleşen yağmaların çok daha rahat gözlemlenebildiğini belirtiyor. Ohio'daki Shawnee Üniversitesi'nde görevli Suriyeli arkeolog Amr Al-Azm hiçbir denetim olmadan birçok alanın daha önce de kazıldığına şahit olmuş.
Irak'ta da geçtiğimiz on yılda yağmacılık ciddi bir sorun olmuştu. Özellikle savaş dönemi birçok yağmacının organize olarak arkeolojik alanlardan eser kaçırdığı biliniyor. Fakat Hanson'a göre, iki ülkede de daha önceki yağmalar basit gereçlerle yapılırken, şu anda IŞİD, buldozer gibi iş makineleri kullanılıyor.
Bu bölgelerden veri toplamak bir hayli zor ve tehlikeli. IŞİD dışındaki yasadışı kazılar yapan organize örgütler burada bilimsel çalışmalar yapılmasını engellemeye çalışıyorlar. Daniels, Al-Azm ve Hanson aldıkları verileri bölgedeki bağlantılarından veya orada bulunan arkeologlardan almaya çalışıyorlar.
IŞİD'in bu yağmaları gerçekleştirmesinin nedeni, kendi inançları dışındaki kültür ve inanışlara olan yaklaşımları. Birçok Asur heykelini yıkan IŞİD, Suriye ve Irak'ta onlarca Şii ve Sufi tapınağını da buldozerlerle yerle bir etti.
Fakat Al-Azm ve diğerleri yağmaların esas nedeninin inanç değil, para amaçlı olduğunu söylüyor. Azm'ın bir kaynaktan aldığı habere göre yağmalar gayet organize düzenleniyormuş. Anlaşmalı grupların buldozerlerle, olabildiğince etkili ve eserlere zarar vermeden kazılar yaptığı Azm'ın aldığı istihbaratlar arasında. Bunların çoğu ise Irak'ta da yağma ve eser kaçakçılığıyla uğraşan gruplar. Azm, bazı arkeologların bile, kendi çıkarları doğrultusunda, yağmacılara yardım ettiğini düşünüyor. Azm bu çıkarıma gördüğü uydu görüntüleri ve son fotoğraflardan varmış.
Bu arada, IŞİD bölgede yağma yapan tek grup değil. Daniels daha önce Esad rejiminin kontrol ettiği arkeolojik alanlardan çıkarılan eserlerin Türkiye'de karaborsada satıldığına şahit olduğunu söylüyor. Bölgedeki bütün aşiretlerin kaçakçılıkta payı olduğunu belirten Daniels, sadece bir aşiretin, liderleri yağmacılığı İslam'a uygun görmediği için yasaklamasından dolayı, bu işin dışında kaldığını ekliyor.
Daniels yağmalanan eserlerin Türkiye-Suriye sınırndaki köylerde ikinci elden satıldığını belirtiyor. Karaborsa ile ilgili çok fazla bilgiye ulaşılamadığı için IŞİD'in bu kaçakçılıktan ne kadar gelir elde ettiği ise bilinmiyor. Fakat bölgedeki kaçakçılığın boyutlarının astronomik rakamlara ulaştığına dair tahminler var.
Daniels IŞİD'in geçtiğimiz birkaç hafta içinde, hava saldırısı olmayan bölgelerde yağmalama eylemlerini arttırdığına dair veriler olduğunu söylüyor. Şu anda malesef bu yağmayı durdurmak için kimsenin elinden bir şey gelmediğini de üzülerek sözlerine ekliyor. Uzun vadede, bölgedeki durum sakinleşince kalan tarihi eserleri kurtarmak için önemli çalışmalara başlanacağının da altını çiziyor.
Kaynak: The New Yorker
Fotoğraf: Apamea Harabeleri - DOMINIC DUDLEY/DEMOTIX/CORBIS