"Sanatçı ruhlu" sıfatı, insanların olaylar, düşünceler karşısındaki hassas tavrına atfedilmiş bir benzetme bildiğiniz üzere. İskender Giray'ın yarattığı eserlere, onların hikayelerine ve anlamlarına bakıp ülkenin güncesini okuyabildiğiniz için, kendisini Heykeltraş ya da Kukla Sanatçısı olarak değil, "Sanatçı" olarak tanımlamayı uygun gördük.
Türkiye'de heykel deyince aklımıza gelen; "ucube" sıfatını ve maalesef ülkenin başkentiyle özdeşleşen, anlamsız, sanat demeye bin şahit aranıp da bulunamamış, çirkin, para israfı heykelleri unutturabilecek gerçek sanatçılardan biri İskender Giray!
Giray, önce parmağını tuza, sonra da; Ağaca Ağıt, Ağaca Sevinç, Ekmekçi Berkin'i Arıyor, Ayrışma, Hes (hayat=su), Tanığın Adı: Adalet gibi çalışmalarıyla tuzlu parmağını ülkenin tüm açık yaralarına basıyor.
Sıkı sıkı takipte olmanız gereken bu muhteşem kişiliği Kadıköy'deki atölyesinde de ziyaret edebilirsiniz.