“Çok korkutucu bir deneyim.”
Bu söz, 43 yaşındaki Kate Middleton’ın kanser tedavisi sürecini tanımlayan ilk cümlesiydi. Cerrahi sonrası ortaya çıkan teşhisle başlayan bu hikâye, hem fiziksel hem de duygusal anlamda derin izler bırakmış gibi. Ancak Prenses, bu süreci saklamak yerine paylaşmayı tercih etti.

Bir hastane ziyaretinde bulunan Prenses, kanserden sonraki dönemin en zorlu yeri olduğunu vurguladı. Her ne kadar doktor gözetimi sona erse de, “normal” hayat ona göre kadar kolay geri gelmiyor. Ve "Eskiden olduğu gibi evde normal işlevlerini bile göremediğinden" yakınıyor.
Bu açıklama, tedavi bittiğinde yaşanan boşluğun ne kadar büyük olabileceğine dikkat çekiyor. Kate Middleton "Tedavi boyunca cesur bir yüz ifadesi takınıp gerçekten metanetli oluyorsunuz. 'Yapabilirim, normale dönebilirim' diye düşünüyorsunuz. Ama aslında bunun sonrasındaki aşama gerçekten zor" diyerek durumu özetliyor.

Prenses Kate, bu sürecin çoğu zaman göz ardı edildiğini belirtiyor. Hayat yeniden rayına girerken, hem vücudun hem de ruhun uyum sağlaması zaman alıyor; bu süreçte rehberliğe, sevgiye, desteğe ihtiyaç var.
Kate’in içten itirafları her şeyden önemlisi, yalnız olmadığımızı hatırlatıyor. Kanserle mücadele eden bireyler için en korkutucu olan sadece tedavi süreci değil; tedavi sonrası karmaşa da büyük bir meydan okuma.
Yaptığı ziyaretlerde genellikle politik davranan ve sıcak gülümsemesi eşliğinde sohbetler eden Kate Middleton, bu şekilde ilk kez içini dökmüş de oldu.
Galler Prensesi'nin anlattıkları, bize bir şey hatırlatıyor: Kim olursak olalım, insanız. Korkabiliriz, yorulabiliriz, susabiliriz. Belki de bu yüzden, böyle zamanlarda en çok birbirimize ihtiyaç duyarız. Prenses'in anlattıkları bu yaşam denilen yolda sadece bir kadının değil, hepimizin ortak hikâyesi gibi: Ayağa kalkmak, gülümsemek ve yeniden başlamak.