YEMEK

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN
Merhaba, Ben akıllı asistanınız Mynet Chef GPT. Size en uygun yemek tariflerini bulmak için buradayım. Benden yardım alabilirsiniz.

Mynet Chef GPT

1 Hazırlamak istediğiniz öğünü seçiniz
2 Hangi malzemeleri kullanmak istersiniz? Listeden istediğiniz kadar malzemeyi ekleyebilirsiniz.
3 Hangi mutfak türünde olmasını istersiniz?
Daha fazla bilgi girmek ister misiniz?
4 Özel bir beslenme şekliniz var mı?
5 Belirtmek istediğiniz bir alerjiniz var mı?
6 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Koronavirüs'e karşı nasıl beslenmeli, nelere dikkat edilmeli?

    Koronavirüsün yayılma hızı gün geçtikçe artarken ve görülen vakalar sınırlarımıza kadar dayanmışken, kendi kendimize alabileceğimiz küçük önlemlerle virüsün etkilerini en aza indirebiliriz. Diyetisyen Müge Bozok, Mynet Yemek okuyucular için koronavirüsten korunmanın yollarını ve bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için sarımsak tüketmenin ne kadar önemli olduğu anlattı.

    Koronavirüs'ün yayılma hızı gün geçtikçe artıyor. Dünyada binlerce kişinin ölümüne neden olan bu virüsün ne yazık ki henüz bir ilacı, aşısı bulunamadı. Bilim insanları koronavirüs tedavisi için araştırmalara devam ediyor. Bu süreçte bağışıklık sistemini güçlendirmek ve güçlü tutmak en önemli ayrıntı oluyor. Diyetisyen Müge Bozok, sağlıklı bir bağışıklık sistemi için neler yemeli konusuna değindi, alınması gereken önlemlerden bahsetti.

    Koronavirüsten korunmak için alınması gereken önlemlerin başında ellerimizi daha sık, bol sabun ve sıcak su ile yıkamak, öpüşmemek, tokalaşmamak, tuzlu su ile ağız gargarası yapmak geliyor. Daha önce yaşadığımız virüs tehditleri gibi her dönem değişen ve kendini yenileyen virüsler hayatımızı tehdit etmeye devam edecek. Virüslerden ve hastalıklardan korunmanın en iyi yolu ise bağışıklık sistemimizin güçlü olmasını sağlayabilmek.

    BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMENİN EN ÖNEMLİ SİLAHI: BESLENME

    iStock-906808318 (1)

    Beslenmemizde belli başlı besinlere yer vermemizle o besinlerin doğru miktarda ve doğru şekilde tüketilmesi ile faydalarından fazlasıyla yararlanabiliyoruz. Günümüzde hastalılardan korunmada sarımsak, soğan, çörek otu, zencefil ve zerdeçal gibi tıbbi bitkiler geleneksel tedavi amacıyla çok yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Bu bitkilerin en önemlilerinin başında sarımsak gelir.

    Sarımsak, bu amaçla yüzyıllardan beri özellikle Uzak Doğu olmak üzere dünyanın her tarafında kullanılmaktadır. Sarımsağın kuşaklar arasında aktarılan bilgiler ve yapılan çalışmalar neticesinde kalp damar hastalıklarında kullanılan, kan basıncını düzenleyici, kan şekeri ve kolesterolü düşürücü, antibakteriyel, viral, mantar ve paraziter enfeksiyonlara karşı etkili, bağışıklık sistemi güçlendirici, anti-tümör ve antioksidan özelliği olan bir tıbbi bitki olarak bilinmektedir.

    Sarımsak tüm bu etkilerini, içerisinde bulunan; kükürt ihtiva eden bileşiklerden uçucu yağlar (alicin, alliin ve ajoene), enzimler (alinaz, peroksidaz ve mirasinaz), hücreleri serbest radikallerin zararından korumaya yardımcı olan sistein, glutamin, izolösin ve metionin gibi aminoasitler, quersetin ve siyanidin gibi biyoflavonoidler, allistatin I ve allistatin II, oksidasyon ajanlarına veya serbest radikallere karşı korunmaya yardımcı olan C, E ve A vitaminleri ile niasin, B1, B2 vitaminleri, beta karoten, bioflavonoidler gibi 200’ü aşkın kimyasal maddeler ile yapmaktadır.

    Yapılan çalışmalar sarımsağın patojenleri öldüren makrofajların etkinliğini artırarak, toksik materyalleri vücut dışına atarak bağışıklık sistemi güçlendirdiğini göstermiştir. Sarımsağın içerisindeki allicin maddesi ile doğal antibiyotik etkisini, antibakteriyel ajan olarak Helicobacter pylori, E.coli, Lactobacillus casei gibi bakterilere karşı etki ederek göstermektedir.

    SARIMSAK ANTİBAKTERİYEL VE ANTİVİRAL BİR BESİNDİR

    Sarımsaktaki kükürt içeren bileşiklerin yanı sıra, içindeki quersetin ve siyanidin gibi biyoflavonoidlerin de hastalıkların ve enfeksiyonların önlenmesinde ve stafilokok ve E. coli bakterilerine karşı güçlü ajanlar olduğu ortaya konulmuştur. Her ne kadar antibiyotiklerin bulunuşuyla sarımsak, hastalıkların tedavisinde birebir kullanılmasa da sarımsağın, boğaz enfeksiyonlarının tedavisinde penisilinden daha değerli olduğu bildirilmiştir. Her yıl özelliğini değiştirebilen virüsler çok dayanıklı olup, antibiyotiklere cevap vermediğinden ve diğer birçok uygulamaya da dirençli olduğundan, sarımsağın antibakteriyel özellikleri kadar, antiviral özelliklerinin de bulunduğunu bilmek önem taşımaktadır. Yapılan birçok çalışmada sarımsağın gerek influenza B ve gerekse herpeks virüsü olarak bilinen uçuklara karşı etkili olduğu gösterilmiştir.

    HASTALIKLARDAN KORUNMAK İÇİN SARIMSAK NASIL TÜKETİLMELİ?

    Özetle, ister bakteriyel ister viral olsun, sarımsak immün sistemi uyararak, vücudun kendini mikrobiyal organizmalara karşı savunma yeteneğini güçlendirmektedir. Sarımsağın özellikle bu etkilerinden yararlanabilmek için çiğ ve dişlerinizin arasında ezilmesi gerekir.

    Yemek piştikten sonra ezmek suretiyle eklenerek, çiğ salata ve yoğurtların içerisine iri parçalar halinde doğrayarak veya allisinin suda çözünürlüğünden ötürü suda bekleterek tüketilebilir. Çiğ olarak tüketemeyenler için tozu, yağı veya güvenilir markaların kapsülleri de kullanılabilir. Ayrıca son zamanlarda popülaritesi artan siyah sarımsak, çiğ sarımsağın belirli bir ısıda ve nemli ortamda bekletilerek fermente edilmesi ile oluşur. Siyah sarımsağın çiğ sarımsağa göre antioksidan aktivitesi daha yüksektir. Çiğ sarımsak gibi kokmadığı için tüketimi daha rahat olabileceğinden tercih edilebilir.

    iStock-1144725706

    Sarımsağın nasıl tüketileceğinin önemli olduğu gibi miktarı da önemlidir. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) kılavuzları yetişkinlerde sağlık takviyesi olarak günlük bir diş sarımsak, veya 0,5-1 gr/gün kurutulmuş sarımsak tozu veya 2-5 mg sarımsak yağı veya 300-1000 mg sarımsak ekstratı veya 2-5 mg allisin içeren diğer formülasyonların kullanılmasını önermektedir.

    Chef GPT


    En Çok Aranan Haberler