Çalışma masasının gizli köşesinde bulunan bu belgeler, anlatılanlara göre saray çalışanını öyle derinden etkilemiş ki, anlatılanlara göre hizmetli mektubu okudukça bayılma noktasına gelmiş.

El yazısıyla yazılmış bu notlara, Kensington Sarayı’ndaki bir hizmetli yıllar sonra tesadüfen ulaştı. Artık depo olarak kullanılan, tozlu ve sessiz bir odada duran eski bir çalışma masasını düzenlerken, çekmecelerden birinin köşesine sıkışmış bir zarf dikkatini çekti. Burası, bir zamanlar Diana’nın en çok vakit geçirmeyi sevdiği odalardan biriydi; onun ölümünden sonra adeta mühürlenmiş gibi nadiren kullanılmıştı. Zarfın içinden çıkan sararmış sayfalarda ise, sadece bir annenin değil, aynı zamanda bir kadının iç dünyasını anlatan samimi ve sarsıcı cümleler yer alıyordu.

Vasiyette Diana, 31 Ağustos 1997'de Paris'te hayatını kaybetmeden beş hafta önce, iki oğlu William ile Harry’ye duygu yüklü mesajlar yazmış. Kardeşlere şu öğüdü veriyor:
“Size benim hakkımda veya kendiniz hakkında ne söylerlerse söylesinler, birbirinizi her zaman koruyun.”
Ayrıca, kraliyet görevleri ile aralarındaki kardeşlik bağının kopmaması gerektiğini öğütlüyor.
Prenses Diana’nın satırları içinde en etkileyici bölümlerden biri şöyle diyor:
“Kim olduğunuzu asla unutmayın… Onların sizden olmanızı istediği kişi değil, kendiniz olun. Unutmayın, size cesur olmayı ben öğrettim.”
Bu sözler, Prens William’ı o kadar derinden sarsmış ki, okurken gözyaşlarını tutamadığı söyleniyor

Diana, gelecekteki gelinlerine de seslenmeyi unutmuyor. Mesajı oldukça net:
“William ile Harry’yi ölüm sizi ayırıncaya kadar sevin. Ben bu zevkten mahrum bırakıldım.”
Yani ‘bahtsız’ prenses, kendi yaşayamayıp hayalini kurduğu sevgi dolu evliliği oğullarının yaşamasını yürekten istiyor .

Saray karışıklıkları arasında sıkışıp kalmış bu notlarda Diana, Camilla Parker Bowles’un adını da anıyor. Eşine karşı olan duygularından bağımsız olarak, Camilla’ya 500’e yakın aşk romanlarını bırakmayı vasiyet etmiş.
Diana, Charles’ın cenazesine katılmasını istememiş. Oysa ölüm beklenmedik oldu; bu talebi yerine getirilemedi. Notlar arasında bu isteğinin net şekilde yer aldığı ifade ediliyor.
Bu arada bu belge resmi olarak açıklanmış değil. Medyada dolaşan haberler, bir saray görevlisinin tesadüfi keşfi üzerine yazılmış.
Bana göre doğruluğundan emin olmasak da günümüzde yeniden gündeme gelmesi bile, Diana’nın sembolik gücünü gösteriyor.