Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Mynet Tatil Bulucu

1 Kimle tatile çıkıyorsunuz?
2 Yurt içi mi yoksa yurt dışı mı tatil yapmak istiyorsunuz?
3 Yaz Tatili mi Kış Tatili mi?
4 Ne tür tatil arıyorsunuz?
5 Vizeniz var mıdır?
6 Balayı Tatili mi yapmak istiyorsunuz?
7 Eğer Seçiminiz yurt içi ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
7 Eğer Seçiminiz yurt dışı ise Tatil yapmak istediğiniz yerler?
8 Eklemek istediğiniz farklı detaylardan burada bahsedebilirsiniz.
    Kalan mesaj: 10

    Sinema Dünyasının Efsane Filmlerine Karakalem Yorumu

    Sinema dünyasına damgasını vurmuş kült filmlerin, karakalem afiş çalışmaları göz alıyor!

    Matthew Warren adlı bir sanatçı usta kalemiyle ve kendi yorumuyla kült filmlere yenibir bakış açısıyla kendi tarzı olan karakalem ile yeniden yorumlamış.

    Sanatçıdan daha çok tasarım görmek istiyorsunuz Facebook ve Twitter hesaplarından ona ulaşabilmeniz mümkün.

    Sanatçıya ait bir de video bulunuyor. Şuradan izleyebilirsiniz... Şimdi isterseniz sanatçının yeniden yorumladığı efsane film afişlerine bakalım!

    Rebel Without a Cause

    James Dean'i yıldız yapan 3 filmden biri olan Rebel Without a Cause, 1955'de Nicholas Ray'in yönetmenliğinde çıkışını gerçekleştirdi. O zamanlar sinemada rüzgar gibi esen James Dean, Jim Stark rolüyle dönemin ABD gençlerinde büyük izler bırakmıştı. Psycho

    Alfred Hitchcock'un sinema dünyasına kazandırdı büyük yapıtlardan biri olan 'Sapık' filmi 1960'da ekranlara geldiğinde birçok insanın ilgisini çekti. Norman Bates karakteriyle özdeşen Antonhy Perkins'le efsaneleşmiş filmin afişinde sanatçımız, unutulmaz sahnede yere düşen kadını ve filmin sonunda gözüken çizgileri kullanarak güzel bir çalışma ortaya koymuş. Breakfast at Tiffany's

    Kendine has tarzıyla 1961'de çıkan ve yönetmenliğinde Blake Edwards'ın bulunduğu Breakfast at Tiffany's filmiyle karşımıza çıkan Audrey Herpburn'ün, Holly Golightly karakteriyle gösterdiği performans hala konuşulur. Sanatçı filmin afişinde bağımsız şekilde daha cesur bir görseli çizmeyi denemiş ve sonucunda güzel bir iş çıkarmış. Chinatown

    Roman Polanski yönetmenliğinde 1974'de çekilen bu yapıtta Jack Nicholson, Jake Gittes rolüyle efsaneleşmişti. Filmin küçük bir anında dayak yiyen karakterimiz büyük bölümü burnu sarılı şekilde oynamıştı. Bu detay orjinal afişte olmayınca sanatçımız hemen işe koyulmuş. Jaws

    1975 yapım Jaws filmi Steven Spielberg'in efsaneleri arasında yer alıyor. Mavi korkunun dehşete dönüştüğü filmin afişinde sanatçımız bu kez başrol köpekbalığı yerine kurbanlardan birini çizmiş. Görseldeki kadın büyük ihtimal sevimli köpekbalığı tarafından yenilmeye başlanmış. Taxi Driver

    1976'da bir Martin Scorsese efsanesi olarak hayatımıza giren Taxi Driver filminin başrolünde bulunan Robert De Niro ve Jodie Foster ikilisi, sinema dünyasının en büyük yapımlarından birini efsaneleştirme büyük rol oynadı.

    Travis Bickle karakteriyle hayatının performanslarından birine imza atan Robert De Niro, Yalnızlık ve toplumun iki yüzlülüğünü gösteren rolünün hakkını fazlasıyla vermişti. Son sahnelerde saçını anormal şekilde kestikten sonra silahı kafasına dayayıp "Benimle mi konuşuyorsun?" der. Sanatçıda bu efsane repliğin olduğu sahneyi kendi tasarımına taşımış. Alien

    1979'da yayınlanan Alien filmi, yönetmen Ridley Scott'ın zirve bileti oldu desek yanlış olmaz. Hiç renk kullanılmayan çizimde ortamın karanlığı amaçlanırken görsel olarak Ellen Ripley karakteriyle hayatının rolünü oynayan aktris Sigourney Weaver'i görüyoruz. Raging Bull

    Taxi Driver filmiyle tüm dikkatleri üzerine çeken Scorsese- De Niro ikilisi bu kez 1980'de başka bir efsane olan Raging Bull filmiyle karşımıza çıkıyor. De Niro filmde Jake LaMotta adında bir boksörü canlandırırken afişte yumruk yerken bir fotosunun yeniden çizildiğini görüyoruz. Blue Velvet

    Bir David Lynch filmi olan Blue Velvet (Mavi Kadife) isminin tam aksine Amerika'nın karanlık banliyösünde geçiyordu. Tüm bu olumsuz konuya rağmen çizerimiz Frank'in yaşlı sert elini ve Dorothy'nin ona gösterdiği şefkati es geçmemiş.

    Reservoir Dogs

    Tarantino'nun başyapıtlarından olan Reservoir Dogs (Rezervuar Köpekleri) sinema dünyasına girer girmez 'Tarantino sineması'nın başlayacağını hissettirmişti. Bu afişte sanatçımız, filmde çetenin üyelerinin her birinin kod adı ve rengi olmasını kullanmış. Görselde çizilmiş adam ise malumunuz filmin en can alıcı yerlerinden biri olan kulak kesme sahnesi... Léon

    1994 yapım Luc Besson filmi olan Léon, bir kiralık katilin sevgiyle olan imtihanını anlatıyor. Sanatçımız kendi tasarımında Leon karakteri karakterini oynayan Jean Reno'nun henüz küçük bir kız olan ve Natalie Portman'ın canlandırdığı Mathilda'ya kiralık katil derslerinde çekilmiş efsane kareyi kaleme almış. Pulp Fiction

    Tarantino'nun bir başka efsanesi olan Pulp Fiction'a anlamlı bir çalışma yapan sanatçımız, filmin içinde yaklaşık 265 kez 'fuck' kelimesi kullanıldığı için afişinde F harfini ayırmış. Görselde filmin başında çizburger yiyen Jules'i (Samuel Lee Jackson) resmederek 60'ların ucuz romanlarına kendi çapında güzel bir gönderme yapmış Amélie

    Bir Fransız filmi olan Amélie, romantik - komedi kategorisinde dünya genelini baz alırsak en iyi filmler arasında gösteriliyor. Kendi hayal dünyasında yaşayan Amélie'nin bilinçaltındaki çocuk afişe yansımış. Filmin yönetmenliğinde Jean-Pierre Jeunet bulunuyordu. Mulholland Dr.

    David Lynch'in başka bir yapımı 2001'de hayatımıza dahil oldu. Hollywood'da ünlü olma peşinde koşan insanların gerçekleri ve rüyalarının kesiştiği anı tokat gibi yüze çarpan filmin afişinde sanatçımız geleneksel yol tabelalarındaki mavi noktayı kullanarak filme güzel bir gönderme yapmış.

    Kill Bill: Vol. 1

    Tarantino'nun başka efsanelerinden olan Kill Bill serisi, Uma Thurman'ın efsane oyunculuğuyla zirve yapmıştı. Afişi tasarlayan sanatçımız, Tarantino'nun Ejder'in Üç Fedaisi filminde Bruce Lee'nin giydiği sarı siyah kıyafetten esinlenerek Uma Thurman'a giydirdiği kıyafetin renklerini afişine yansıtmış. Görselde ise O Ren İshii'nin mekanını birazdan kan gölüne çevireceği sahne bulunuyor. Lost in Translation

    Sofia Coppola'nın yönetmenliğinde bulunduğu Lost in Translation filminde evli ve mutsuz olan iki bireyin birbirlerine olan aşkını anlatıyor. Sanatçı afişinde filmin son sahnesine yer vermiş. Drive

    Ve son olarak başrolünde Ryan Gosling'in yer aldığı 2011 yapım Drive filmi... Nicolas Winding Refn'in yönetmenliğini yaptığı filmde modern zamana ayak uydurmaya çalışan 60 ve 70'lerin tarzını benimsemiş bir şöförün hikayesi anlatılıyor. Deri eldivenler, kullanılan araba ve dudağın yanında gezdirilen kürdan bunun en büyük kanıtı. Ayrıca sanatçının afişte kullandığı yazı fontu minimalistik bir hikaye olduğunun sinyallerini veriyor.

    Mynet Youtube


    En Çok Aranan Haberler