Türkiye'nin önemli tarihi, turistik ve inanç mekanlarından olan, yerli ve yabancı binlerce turistin ziyaret ettiği Maçka'daki Karadağ eteklerinde bulunan tarihi Sümela Manastırı'nda, 4 yıl önce başlatılan restorasyon çalışmalarında sona geliniyor. Manastırda, kaya ve buz kütlelerinin düşerek olumsuzluğa yol açmaması için endüstriyel dağcılardan oluşan özel ekiple sürdürülen 'yamaç ıslah çalışması'nın büyük bölümü tamamlandı. Ekipler, 3 aşamada yürütülen çalışmalarda 79 bin metrekare alanda kaya temizliği gerçekleştirdi. Manastırda ziyaretçilerin can güvenliğini sağlamak amacıyla yaklaşık 4 bin ton ağırlığındaki kayaların temizliği yapıldı. Sümela Manastırı'nda riskli görülen yaklaşık 360 tonluk kaya kütlesinin düşürülmesi için çalışma başlatıldı. Tek parça halindeki dev kayanın düşürülmesi ile manastır ve bölgesindeki kaya tehdidi de, büyük oranda ortadan kalkacak. Bu çalışmanın tamamlanması ile manastır, 18 Mayıs'ta ziyarete açılacak.
"KAYA DÜŞMELERİ HEP OLACAKTIR"
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) eski öğretim üyesi Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, manastırda kaya düşmelerinin geçmişte olduğu gibi gelecekte de olacağını belirterek kaya düşmelerinin bütünüyle önlemenin mümkün olmadığını söyledi. Bektaş, "Geçmişte burada kaya düşmesine bağlı herhangi bir yaralanma ya da ölüm olayı yaşanmamıştır ama buna rağmen ziyaretçilere açılacak olan yerde elbette ki jeolojik olarak potansiyel bir kaya düşmesi tehlikesi vardır. Bu tehlike de bugün yapılan çalışmamalarla nispeten azaltılmaya çalışılmaktadır. Hiçbir zaman bütünüyle bu tehlike ortadan kaldırılmaz. Bu çalışmaları iki grup halinde toplamak mümkündür. Birisi aktif çalışma. Bu çalışmalar düşebilecek olan kayaları düşürmektir. Pasif çalışmalar ise düşmesi mümkün kayanın etrafa verecek zararı önlemek için tel ağların gerilmesidir. Bugün hem aktif hem pasif çalışmalar yürütülmektedir ancak bu çalışmalar 4 yıl gibi uzun bir süre alabilecek çalışma değildir. Bugün karşılaştırma yapacak olursak Amerika’nın Ulusal Milli Yosemite Parkı’nda son yüz yıl içerisinde binden fazla kaya düşmesi olayı yaşanmış ancak buna rağmen park kapatılmamış, ziyaretçilere açılmıştır. Demek oluyor ki, bugün Sümela Manastırı’nın kapanması veya açılması sadece jeolojik olaylara bağlı değildir" dedi.
"ENGELLEMEK MÜMKÜN DEĞİL"
Bölgenin jeolojik olarak oldukça faylı ve kırıklı bir yapısı olduğunu belirten Bektaş, "Bu kırıklar da çok yoğun. Zaman içerisinde kırıklara giren sular, kayaçların ayrışmasına sebebiyet veriyor. Topoğrafya da oldukça eğimli olduğu için ayrışan kayalar duraylığını kaybediyorlar ve zaman zaman kaya düşmelerine sebebiyet veriyorlar. Bu jeolojik olaylar sürekli olduğu için kaya düşmelerini biz gelecekte de yaşayacağız. Ancak kaya düşmelerini hiçbir zaman ister aktif ister pasif çalışmalar olsun bütünüyle engellemek mümkün değildir. Bunların zararlarını, tehlikesini veya riskini azaltabiliriz ama bunlar da 4 yıl gibi uzun bir zaman süreci alacak düzeyde çalışmalar değildir. Kapalı kalmasının jeolojik nedenlerden başka nedenlerinin olacağını düşünüyorum. Sadece jeolojik nedenlerle Sümela’nın bugüne kadar kapalı kalması ne bilimsel ne de gerçekçidir" diye konuştu.
BELEDİYE BAŞKANI: KAPALIYKEN BİLE 400 BİN KİŞİ ZİYARETE GELDİ
Maçka Belediye Başkanı Koray Koçhan da dünyaca ünlü Sümela Manastırı'nın binlerce turisti ağırladığına dikkat çekerek, bahse konu kaya kütlesinin temizlenmesiyle risklerin ortadan kalkacağını, turistlerin güven içinde manastırı gezip görme imkanı bulacaklarını söyledi. Koçhan, "Sayın bakanımızın da açıkladığı gibi Müzeler Haftası'nda, Sümela Manastırı'nın ilk etabı mayıs ayı içerisinde turizme açılacak. Sümela Manastırı, bölge için çok önemli bir turizm merkezidir. Ziyarete kapatılmadan en son, manastır 600 bin ziyaretçi almıştı. Ziyarete kapalı olmasına rağmen 400 bini aşkın turistin ziyaret ettiği bir bölge. Restorasyon ve taş düşürme işlemlerinin sürdüğü süreçte, biz de boş durmadık, gerekli girişimlerde bulunduk. Sümela'nın uzaktan seyredilebileceği seyir teraslarını bu önemli alana kazandırdık. Bu seyir terasları Sümela'nın içinde kuş bakışı bakıldığında içini de görme imkânı sunuyor" dedi.
SÜMELA MANASTIRI
Maçka'da Karadağ'ın Altındere Vadisi'ne bakan eteğinde, yaklaşık 300 metre yükseklikteki ormanlık alanda kayaların oyulmasıyla yapılan Sümela Manastırı, halk arasında 'Meryem Ana' adıyla da biliniyor. Hakkında çeşitli rivayetler de bulunan ve kuruluşu bilimsel verilere göre 13'üncü yüzyıla uzanan tarihi manastırda, hizmet birimleri, misafirhane, mutfak ve ayazmanın dışında toplam 72 oda bulunuyor. 88 yıl aranın ardından, manastırda 2010 yılında binlerce kişinin katılımıyla düzenlenen ayini, Fener Rum Patriği Dimitri Bartholomeos yönetmişti.
Restorasyon çalışmaları sırasında, bugüne kadar girilmemiş kuzey çatının üst sağ yamacında gizli geçitle ulaşılan noktalar tespit edilmişti. Hristiyanların tapınak veya kutsal alan kabul ettiği 'şapel' ve 'çile odaları' olduğu belirlenen alanda, bugüne kadar görülmemiş 'cennet ve cehennem, ölüm ve yaşam' tasviri taşıyan fresklerin yer aldığı belirlendi.
DHA