Dört farklı mekanda gerçekleşen gösterimlere ilişkin AA muhabirine açıklamada bulunan Turkcell Dijital Medya ve Eğlence Servisleri Direktörü Barış Zavaroğlu, insanların sokakta yürürken yanlarından geçtiği ancak dikkatini çekmeyen tarihi ve kültürel değeri yüksek mekanları tekrar hatırlatmak üzere projeyi gerçekleştirdiklerini söyledi.
Zavaroğlu, bu mekanlarda ilk kez sinema gösterimi yapma fikrinin de kendileri için çok ilgi çekici olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
"TV+ yaklaşık 2,5 yıldır hem sinemanın hem de farklı sanat dallarının yanında duruyor. Antalya, Malatya ve Boğaziçi Film Festivali, Bomotiada'da yazın açık hava sinemaları, Bodrum'da film festivallerine destek verdik. Bu projenin de tamamlayıcı bir iş olacağını düşündük. O yüzden hem filmleri hem de mekanları çok özenle seçtik. Çok kolay olmadı. En uygun filmi, en uygun mekana yerleştirdik. Altı film, 4 farklı, tarihi ve kültürel değeri olan mekanda sinema gösterimi gerçekleştiriyoruz."
Biletlerin sinemaseverleri yoğun ilgisi nedeniyle çok çabuk tükendiğini dile getiren Zavaroğlu, "Bu gerçekten stratejimizin doğru olduğunu bize gösterdi. Sinema ve sanatın yanında olmak bizim gibi bir platform için en değerli iş. Bunun peşinde olmaya her zaman devam edeceğiz." diye konuştu.
Proje ortağı Şehnaz Aygün de kültür sanata olan sevgiden projenin ortaya çıktığını söyleyerek, "İstanbul'daki kültürel değerlere olan tutkudan ortaya çıktı. Johnny Cash'in 1960'lı yıllarda gerçekleştirdiği hapishane konserleri serisi vardı.Bundan kaynaklı bir istek uzun zamandır vardı. Sıra dışı mekanlara yayılalım istedik. Bunu İKSV çok güzel bir şekilde kurguluyor, kürasyonunu da yapıyor. Biz de film hikayeleriyle bu konsepti birleştirelim istedik. TV+ da bize burada bir yol arkadaşı oldu ve bizim için bu çok değerli. İstanbul'da günlük hayatımızda kafamızı kaldırıp bakamadığımız ya da görmeyi unuttuğumuz mekanları, film gösterimleri vasıtasıyla, insanlara hatırlatmak istedik." dedi.
Seçilen mekanların anısının ya da tarihi bir hikayesinin olmasına dikkat ettiklerini vurgulayan Aygün, "Hayallerimizde daha büyük ve daha farklı yerlere yayılarak, daha fazla filmi tarihi mekanlarda buluşturmak fikri var. Bu etkinlik bittikten sonra bu çalışmalara da başlayacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Sirkeci Garı'nda yapılan ilk gösterimin ardından 1800'lü yıllardan kalma eski sinagog Zulfaris Karaköy'de "The Shape of Water" filmi izleyiciyle buluştu.
Etkinlik 24 Nisan'da İngiliz-Kırım savaşı anısına yapılan Kırım Kilise'sinde Cannes Film Festivali’nden En İyi Yönetmen Ödülü ile dönen Pawel Pawlikowski'nin "Cold War" filmiyle devam edecek.
Penelope Cruz, Javier Bardem ve Ricardo Darin'in rol aldığı, yönetmen Asghar Farhadi'nin "Everybody Knows" filmi, 25 Nisan'da Zulfaris Karaköy'de sunulacak.
Sıra Dışı Sinema, usta yönetmenler Alfred Hitchcock ile François Truffaut'nun yer aldığı Kent Jones imzalı belgesel film "Hitchcock Truffaut" ile 3 Mayıs'ta Kırım Kilisesi'ndeki gösterimiyle sona erecek.
AA
