1943-1944 yılları arasında Naziler, Roma’yı işgal etti. İtalyan Yahudiler sınır dışı edilerek toplama kamplarına gönderildi. 10 bine yakın Yahudi’yi toplama kampına gönderdikleri bu dönem oldukça felaket dolu olarak geçiyordu. 16 Ekim 1943 tarihinde Roma’da Tiber yakınlarında bir Yahudi gettosuna baskın düzenlendi. Roma'nın çevresine düzenlenen baskınlar ile 1.200 Yahudi kurşuna dizildi. Bu katliamdan sadece ama sadece 15 kişi kurtulabildi. Gettodan katliamdan kaçan Yahudiler Roma’da yer alan Fatebenefratelli Hastanesi'ne doğru ilerledi. Hastane kapılarını açan sığınmacılara açarak koruma altına aldı.
Doktor Giovanni Borromeo, Adriano Ossicini ve doktor arkadaşları hastaneye sığınan Yahudileri bir şekilde korumak ve hayatta tutmak istiyordu. Hastaneye sığınan Yahudiler’de karantinada tutulmaları ve kesinlikle dışarıyla irtibat kurmamaları gereken çok ciddi bir hastalık çıkarttı. Hastalığın adı K sendromu olarak tarihe geçti. Hastalığın belirtileri tüberkolozla hemen hemen aynıydı. Hiçbir şekilde dışarıdan görüşmemeleri, tamamen izole ve steril bir şekilde kalmaları gerekiyordu.
Bulaşıcı ve ölümcül olan bu hastalık Yahudiler'de vardı ve bu hastalık Nazi askerlerini gerçekten korkutuyordu. Aslında gerçekten var olmayan bu hastalık uzun yıllar boyunaca gerçek ve tehlikeli olarak kabul edildi. Doktor Ossicini K Sendromu hastalığının isminin dönemin Nazi komutanı Albert Kesselring ve Roma'nın Nazi Şefi Herbert Kappler’in isimlerinden geldiğini belirtmişti. Bir müdder sonra hastahanenin Yahudilere olan yakınlığı Nazi askerlerinin dikkatini çekmişti ve baskın düzenlediler. Ama zaten doktorlar ve hastalar bu baskına hazırlıklıydı. Tıbbi kayıtlarda tüm Yahudiler K Sendromu hastalığına yakalanmış gözüküyordu ve gerçekten de bir tüberküloz hastası gibi öksürüyorlardı. Çünkü doktorlar bunun olacağını bildiğinden Yahudilere öksürmelerini tembihlemişti.
İşgal dönemi boyunca K Sendromu faşizm karşıtları arasında da bir şifre oldu ve hastane pek çok Yahudi'yi sığınması için K Sendromu hastası olarak gösterip hastaneye kabul etti. 21 Haziran 2016'da hastane ''Yaşam Evi'' olarak ödüllendirildi ve o dönemde hastanede kalan ve hayatta olan Yahudilerin katılımı ile bir tören gerçekleşti.
