Virginia'da bulunan Shenandoah National Park'ın korucularından biri olan ve 71 yaşında aşkına karşılık alamadığı için kendini vurup hayatına son veren Sullivian'ın "sıradışı" olması çok başka bir sebeple...
Sullivan, rekorlar kitabı tarafından tescilli bir "paratoner".
1942'de başlayıp sırası ile 1969, 1970, 1972, 1973, 1976 ve son olarak 1977 yılında tepesine yıldırım düşen adam, tam 7 kere yıldırım düşmesinden sağ kurtuldu!
Yapılan araştırmalara göre bir insana yıldırım düşme olasılığı 10.000'de 1. Bu demek oluyor ki Sullivan'ın başına gelen bu olaylar zincirinin olasılığı 100,000,000,000,000,000,000,000,000,000,000'da 4.5!
Allah kimseye böyle şans vermesin :)
1899 yılında Avustralya'da doğan Rainer dünya tarihindeki tek "hem cüce hem dev" olarak tarih kitaplarına adı yazdırdı.
Çocukluğunda ve ergenliğinde tipik bir cüce olan (18 yaşına geldiğinde boyu 122 cm idi) Rainer orduya başvuruyor fakat cüce olduğu gerekçesi ile kabul edilmiyor.
Sonrasında bir tümör sebebi ile genç adam hızla büyümeye başlıyor. Ortalama bir cücenin boyu en fazla 150 cm'e kadar uzayabilirken, tümör sebebi ile Rainer 32 yaşına geldiğinde boyu tam tamına 218 cm'e çıkıyor!
1939 yılında Peru'nun izbe bir kasabasında hastaneye başvuran adam, kızının ruhunun şeytanlar tarafından ele geçirildiğini, içinde bir yılan olduğunu ve köylerinde uyguladıkları şaman tedavi yöntemlerinin bir işe yaramadığını söylüyor.
İşin enteresan kısmı; ilk muayenede 5 yaşındaki kızın karın kısmında bir tümör olduğunu düşünen doktorlar detaylı bir tetkik için kızı hastaneye yatırıyorlar. Peki sonuç ne diye soracak olursanız; 5 yaşındaki kız hamile çıkıyor!
Resmi makamlar olaya el atıyor, babası çocuk istismarından dolayı sorgulanıyor fakat herhangi bir sonuç elde edilemiyor. Delil yetersizliğinden adam serbest bırakılıyor.
14 Mayıs 1939 tarihinde 5 yaşındaki küçük kız, Lina Medina tıp dünyasını hayrete düşürerek dünyanın en genç annesi olarak tarih kitaplarına geçiyor! Bu yaşta bir insanın doğum yapabilmesi şu yılda bile çok çok düşük bir ihtimal...
Ünlü bilim adamı Charles Darwin'in "çok iyi bir kadındı" diye bahsettiği bu sıradışı insan, fiziksel anlamda dünyadaki en garip kadındı...
hipertrikoz terminalis adı verilen genetik bozukluğu dolayısı ile yüzü kıllarla kaplı, kulakları ve burnu normal bir insana nazaran çok büyük olan kadının dişleri de farklı bir genetik bozukluk yüzünden (sıra olarak) düzensiz ve (sayısal olarak) normal değildi.
Meksika, Sinaloa'da 1834 yılında doğan kadın Theodore Lent'le evlenip Amerika'ya yerleştikten sonra (Lent bir ucube sirki sahibiydi) birçok eyalette "Dünyanın en çirkin kadını" olarak sergilendi. Fakat çirkinliği yanında çok enteresan özellikleri vardı. İnanılmaz derecede güzel bir sesi, harika bir dans yeteneği ve 3 farklı dili ana lisanı gibi konuşabiliyordu.
25 yaşına geldiğinde adamdan hamile kaldı ve aynı kendisi gibi bir genetik bozukluğu olan çocuğu doğdu fakat 5 saat dayanabildi. Doğum esnasında komplikasyon yaşayan kadın ise 5 gün sonra hayata veda etti.
Florida'da bir hastanede doktor olarak görev alan 50'li yaşlardaki Tanzler'in hayatı 1930 yılında 22 yaşındaki Kübalı genç kadın Helena Hoyos'un hastaneye gelişi ile değişti. Tanzler genç kadına ilk görüşte aşık oldu.
Kadına deli divane aşık olan ve aşkını en sonunda itiraf eden doktorun asıl sorunu başkaydı; o zaman büyük oranda ölümle sonuçlanan bir bir hastalık: Tüberküloz yani verem...
Genç kadının bu amansız hastalığı için birçok tedavi yöntemi deneyen doktor maalesef başarılı olamadı ve hayatının aşkını 1931 yılında kaybetti. Sıradışılık bundan sonra başlıyor, hazır olun.
İçindeki aşk ateşini söndüremeyen adam ölümden tam 2 sene sonra, 1933 yılında bir gece kadının mezarına gitti ve naaşını çıkarıp evine aldı! Kadının vücudu parçalanmasın diye telle eklemlerinden birbirine bağladı, göz çukurlarına camdan gözler yerleştirdi! Durun daha bitmedi; kadının derisi çürüdüğü için saç derisini kazıyıp kafasına peruk taktı, belirli yerleri mumyaladı, takı taktı, eldiven giydirdi! Kokusunu engellemek için parfüm banyosu aldırdı her gün!
Tam 7 yıl boyunca kadının cesedi ile yaşayan adamın sırrı 1940 yılında ortaya çıktı. Göz altına alınıp tutuklandı ve psikiyatrik muayeneye girdi. Zihinsel olarak bir sıkıntısı olmadığı tespit edildi(?)
Sonrasında ise ölene kadar Hoyos'un surat kalıbından yaptırdığı bir maske ile beraber yaşadı...
Ne aşk ama!