YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü

Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısı ile bir...

Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü dolayısı ile bir basın açıklaması yaptı.Açıklamada, çocuk haklarının, kanunen veya ahlakî olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu, eğitim, sağlık, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel kavram olduğu belirtildi. Çocuk haklarının, insan hakları kavramının içinde ele alınması gereken bir konu olduğunu anlatılan açıklamada “Bugün, dünyanın birçok yerinde var olan insan hakları ihlalleri, çocuk boyutunda daha geniş kapsamlı ve büyüyerek, müdahale edilmesi daha zor bir şekilde yer almaktadır. Uluslararası Af Örgütü'nün belirttiğine göre; az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde, emek sömürüsü, pornografi, şiddet, yasa dışılık gibi olumsuz etkenlerin dahilinde, çocuk hakları ihlalleri daha büyük boyutlarda olmaktadır” denildi.OKULA DEVAM SÜRESİ YÜKSELDİTürkiye'de, çocuklarla ilgili göstergelerin birçok alanda gözle görünür bir iyileşmeye işaret ettiği, 7 yaş altı çocuklar için beklenen okula devam süresinin 2006'da 11,6 yıl iken 2011 yılında 11,8'e yükseldiği belirtilen açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nın 2011-2012 istatistiklerine göre okul öncesi eğitimde okullaşma oranının 3-5 yaş aralığı için yüzde 30,87, 4-5 yaş aralığı için yüzde 44.04, 5 yaş için ise yüzde 65,69 olduğunu belirtildi. Açıklamada, ilköğretimde okullaşma oranının yüzde 98,67, ortaöğretimde yüzde 67,37, 2010-2011 verilerine yükseköğretimde okullaşma oranı ise yüzde 33,06 olduğunu ifade edildi.Açıklamada, sağlık alanında temel göstergelerin önemli ölçüde iyileştiği, 2005 yılında her bin canlı doğumdan 21,4'ünün 1 yaşından önce ölümle sonuçlanırken, bu oranın 2011 itibarıyla 7,7'ye düştüğü kaydedildi. Çocuk ölüm hızının, 5-6 yaş altında yaklaşık olarak binde 26,6'dan binde 11,3'e düştüğü ifa edilen açıklamada şöyle denildi:"SAĞLIK KURULUŞLARINDAKİ DOĞUM ORANI ARTTI"“Ancak Kurban Bayramı tatilinde 2 aylık bebeğini tek başına evde bırakarak ölümüne neden olduğu iddiasıyla ilkokul öğretmeni Seçil M.D. olayı hepimizin kanını dondurmuştur. Bu olayın hem çocuk hakları hem de toplumsal bir çok değinilmesi gereken yönü vardır. Bir öğretmen annenin bu şekilde çocuğunu evde bırakabilmesi konunun diğer bir yanıdır. Çocuk ölümleri azaldı derken, bu sefer de bu vahim ölüm nedeniyle kendi annesinin bile çocuğunun yaşam hakkını hiçe saymasını nefretle kınıyoruz. Sağlık İstatistikleri Yıllığı 2011'e göre sağlık kuruluşlarında gerçekleşen doğumların tüm doğumlar içindeki oranı, 2002'de yüzde 75 iken, 2011 itibarıyla yüzde 94'e yükselmiştir. Erken çocukluk eğitimi ve anne-baba eğitiminin yaygınlaştırılması konularında önemli gelişmeler yaşandığı gözlenmektedir. Çocukların iyi beslenmesi ile ilgili kentsel ve kırsal alanlardaki farklılıklar azalmaktadır. 2008 yılında kırsal alanda düşük ağırlıklı çocukların oranı yüzde 4,8 iken, kentsel alanlarda yüzde 2,1 olarak bulunmuştur. Son bulgular Türkiye'de gıda yoksulluk oranının 2008 yılı itibarıyla yüzde 0,54 olduğunu (bu rakam 1994'te yüzde 2,9'dur.) ortaya koymaktadır. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının çocuklar için koruyucu-önleyici sosyal hizmet anlayışına yönelik çalışmaları ise umut vericidir.”ÇOCUK GELİNLEREskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu açıklamasında, bilhassa töre adı altında “Çocuk gelinlerin“ sayısının artması aslında çocuk istismarının başka bir boyutu olduğu, Bakanlığın bu yönde ciddi mücadelesinin söz konusu olduğunu ifade edildi. Aynı şekilde ekonomik anlamda büyük sömürü anlamına gelen çocuk işçiliğinin ise sadece Türkiye’nin değil, dünyada çözüm gereken başka bir konu olduğunu belirtilen açıklamada “Çocuklar arasındaki göreli yoksullukla ilgili son OECD verilerine göre Türkiye'de bu yoksulluğun yüzde 24,6 ile OECD ülkeleri arasındaki en yüksek oran olduğunu göstermektedir. İlkokulda olması gereken yaklaşık 70 bin çocuğun kaydının olmadığı görünmektedir. Çocuk işçiliği rakamlarında önemli düşüşler yaşansa da sorunun ciddiyeti devam etmektedir. Çocuğa yönelik şiddet, ihmal ve istismar giderek artan bir biçimde çocuklarla çalışan profesyonelleri endişelendirmektedir. Çocuk ve gençlere yönelen okul dışı serbest zaman etkinliklerinin son derece sınırlıdır. Mevcut göstergeler incelendiğinde yaklaşık 15 yılda yargılanan çocuk sayısının iki kat arttığı görülmektedir” diye kaydedildi.RAKAMLARDA GİZLİ EŞİTSİZİKBütün bu gelişmelere karşın, varlığını sürdüren sorunların açıklamasının, rakamlardaki gizli ‘Eşitsizlik’ olduğunu anlatılan açıklamada şu hususlar belirtildi:"Tüm bu tabloyu çocuk haklarını temel alarak yorumlarsak; çocukların yaşam hakkının korunması açısından halen önemli risklerin var olduğu, bu risklerin hem ailede hem de kurumsal ortamlarda varlığını sürdürdüğü, yoksulluk, şiddet ve istismar döngüsünün çocukların gelişme hakkından yararlanmaları önündeki en önemli engel olduğu yanı sıra gelir adaletsizliği ve buna dayalı olarak belirginleşen bölgesel/kentsel farklılıkların yaşam ve gelişme hakkını tehdit ettiği, fırsat eşitsizliğinin çocuklar özelinde toplumsal barışı tehdit eden en önemli unsur olduğu rahatlıkla söylenebilir. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, engellilik olgusunun, kırsal bölgelerde yaşamanın, etnik ve dini farklılıklara sahip olmanın çocuklar için önemli sorunları tetiklediği unutulmamalıdır.”

Mynet Youtube


Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler