BİZE ULAŞIN
Sevdiceğinizi alıp dünyanın en romantik şehirlerinden birisi olan Paris’te birkaç gün geçirmeyi planlıyorsanız, vereceğimiz tavsiyeler epey işinize yarayacak. Dünyanın en şaşalı metropollerinden birisi olan Paris her keseye hitap ediyor.
Rejim veya kilo probleminiz yoksa Du Clercq – Les Rois de la Frites isimli Belçika lokantasında harika patates kızartmaları yiyebilirsiniz. "Ben patates kızartması sevmem" diyorsanız, Au P’tit Grec isimli Yunan lokantasında Paris’in en iyi kreplerini 6 Euro gibi bir fiyata yemek mümkün. Bunlar çok güzel tavsiyeler ama siz vegan mısınız? Merak etmeyin sizin için de bir tavsiyemiz var. Tien Hiang isimli Çin lokantasında bir vegan olarak beklediğiniz her şey var, üstelik fiyatları da bütçe dostu. Tien Hiang, sadece turistlerin değil, Parisli veganların da uğrak yerlerinden birisi.
Sherlock’la özdeşleşen Baker Street’i görmek sizi acıktırdıysa bu şehirde de bütçe dostu yemekler var! Tanıdık bir lezzet isterseniz Cafe Helen, Londra’nın en iyi döner dürümünü sunuyor. Birçok İngiliz tarafından da tercih edilen bu mekanda 10 Pound’un altına doyabilirsiniz. Oraya kadar gitmişken İngilizler gibi yemek isterseniz, Monty’s Deli isimli restoranda harika sandviçler bulmanız mümkün. Eğer böyle yağlı etleri yiyemeyecek kadar hassas bir bünyeniz varsa ve size eşlik edenlerden birisi vegan ise Sagar isimli Hint lokantasında baharatla tatlandırılmış harika sebze yemekleri sizi bekliyor.
Sanatı ve tarihi bünyesinde barındıran bu şehirde tutkulu melodilere ve danslara eşlik ederken acıkacaksınız. Neyse ki 10 Euro'’dan daha az ödeyerek yiyebileceğiniz şeyler var. Buenas Migas isimli mekanda 4-5 Euro ödeyerek bir İtalyan pizzası veya sandviç yiyebilirsiniz. "Kuru kuru gitmez'" derseniz söyleyeceğiniz içeceğe göre fiyat değişse de 10 Euro’dan fazla ödemiyorsunuz.
Dünyanın en çok turist çeken şehirlerden birisi olan Barselona’da tek seçeneğiniz tabii ki bu değil. "Avrupa’ya geldik ama Asya mutfağından bir şeyler yiyelim", derseniz Woki tam size göre. Veganlar için de menüsü olan bu lokantada 4-5 Euro ödeyerek birbirinden güzel noodle'lar yiyebilirsiniz, üstelik ücretsiz sos seçenekleriyle dilediğiniz gibi tatlandırmak sizin elinizde. Ayrıca Akdeniz mutfağını fast-food kültürüyle buluşturan zincir sandviç mağazalarında da fiyatlar gayet uygun. Ama çabuk yiyin, dans etmeye de zaman kalsın!
İtalyanların meşhur pizzasını hepimiz biliriz. Peki pinsayı duydunuz mu? Pinsa, teknik olarak pizzanın atası. Roma’da olduğunuza göre bu antik lezzeti denemeden olmaz. Pinsere isimli mekanda pizzanın atası olan bu lezzeti 10 Euro’dan daha az ödeyerek yiyebilirsiniz. Genelde al-git şeklinde çalışan bu mekandan öğle yemeğinizi aldıktan sonra harika Roma manzarası eşliğinde yiyebilirsiniz.
Pizzası kadar makarnalarıyla da ünlü olan İtalya’da tek seçeneğiniz bu değil. Pastificio isimli küçük ama lezzeti ve uygun fiyatlarıyla devleşen bu mekanda birbirinden güzel İtalyan makarnaları yiyebilirsiniz. Turistlerden olduğu kadar yerel halktan da ilgi gören bu mekana öğle yemeğinde giderseniz biraz sıra bekleyebilirsiniz. Ancak uygun fiyatlar ve zengin menü bir aradaysa, beklemeye değer.
Sanatın adeta dokularına kadar işlediği bu şehirde müzeden müzeye gezerken acıktığınızı fark etmezsiniz ama biz yine de seçenekleri sunalım. Zaman zaman ev sahipliği yaptığı sanat sergileriyle müşterilerinin ruhunu da beslemeyi ihmal etmeyen Foodies, sanat dolu tatiliniz için güzel duraklardan birisi olacak. Zengin bir menüye sahip bu mekanda günlük spesyeller 8.5 Euro gibi bir fiyata sabitlenmiş durumda.
Günün spesyellerine çok güvenen bu mekanda sadece bu seçenekle bile doymanız mümkün. Her kökenden insana ev sahipliği yapan bu şehrin etnik restoranları da gayet uygun fiyatlara sahip. Doğu Afrika mutfağına ilginiz varsa Azmarino aradığınız yer olabilir. Uygun fiyatlarıyla dikkat çeken bu lokantada yemekler Enjera adı verilen, Afrika’ya özgü bir pideyle sunuluyor ve fiyatı 10 Euro’nun altında.
Tarihe meraklı birisinin Avrupa’ya gidip kendini Viyana’da bulmaması zor. Yolunuz Viyana’ya düştüğünde, canlı müzik eşliğinde bir akşam yemeği isterseniz Tunnel’a mutlaka uğrayın. Merkezi bir konumda bulunan bu restoran size canlı müzik eşliğinde bir akşam yemeği sunmasına rağmen fiyatları gayet uygun.
Sandviç, makarna, çorba ve vegan seçenekleriyle zenginleşen menüdeki fiyatlar 5 Euro’dan başlayıp seçeneklerinize göre artıyor. Olur da memleket havası özlerseniz kendinizi Kent adındaki Türk restoranına atabilirsiniz. Sadece 5 Euro’ya kahvaltı yapabileceğiniz gibi öğlen yemeğinde de uğrayıp uygun fiyatlara kebap, dürüm ve baklava yiyebilirsiniz.
Berlin’de geçirdiğiniz zaman içerisinde 10 Euro’dan fazla ödemeden karnınızı doyurmak çok kolay. Perşembe günleri Markthalle Neun’da kurulan sokak yemekleri stantlarında dünya mutfağından değişik lezzetleri uygun fiyatlarla bulabilirsiniz. Rota Almanya olunca Türk yemeklerini saymamıza sanıyoruz ki gerek yok. Ama biraz daha Alman mutfağının tadına bakmak isterseniz, Weichardt-Brot’da tamamen organik olan Kranzstange isimli unlu mamulden yiyebilirsiniz. Tanesi 2,5 Euro olan bu fırın ürünü boyutlarıyla doymayı garanti ediyor.
Yolunuz Brüksel’e düştüğünde açıldığı günden beri yemek blogger’ları tarafından sıkça uğranan Perk 47 Café’ye gitmeyi ihmal etmeyin. Uygun fiyata organik ve vegan yemekler bulabileceğiniz bu mekan içecekleriyle de adından söz ettirmeyi başarıyor. Gözü Avrupa’dayken bile Asya mutfağına takılan biriyseniz, Brüksel’de tam size göre bir Vietnam restoranı var. Pho Pho Vietnamese uygun fiyatlarının yanı sıra büyük porsiyonlarıyla da öne çıkıyor. Noodle dolu Vietnam mutfağından söz etmişken Samourai Japanese Ramen Bar’dan bahsetmemek olmak. Bu Japon restoranı da sağlıklı, ucuz ve lezzetli yemekler bulabileceğiniz yerler arasında. Ayrıca merkezi konumu nedeniyle ulaşım da çok kolay.
Kahvaltılarımızın vazgeçilmez tatlarından olan muslinin anavatanı olan bu kente gidip de kahvaltıyı başka bir şeyle yapmak olmaz. Café Mohrenkopf isimli mekan şehrin en iyi musli menüsünü sunuyor ancak fiyatı biraz yüksek. Daha uygun bir şeyler ararsanız, şehrin gençleriyle birlikte üniversite çevresindeki kafeleri tercih edebilirsiniz. Zürih başlı başına pahalı bir kent olduğu için ucuz yemek pek mümkün değil. Ancak şehirdeki zengin süper marketlere gidip sandviç veya piknik yapmak için gerekli malzemeleri alabilirsiniz. Ya da herhangi bir fırından zevkinize göre yaptıracağınız sandviç imdadınıza yetişebilir.
Helsinki de Zürih gibi ucuza yemek bulmanın kolay olmadığı yerlerden. Şehrin merkezinde, gençlerin bolca zaman geçirdiği bir konumda bulunan Cafe No. 9, 10 Euro’nun altında her zevke uygun lezzetler sunuyor. Nord kültürüyle bezenmiş bir atmosferde, yerel sanatçılar ve gençlerle bir arada olmak bu soğuk ülkede içinizi ısıtabilir. Eğer yakın tarihi seviyor ve tam bir Sovyet Rusya hayranıysanız, Rus yemeklerini çok ucuza yiyebileceğiniz Pelmenit öğle yemekleriniz için iyi bir seçenek olabilir. Ancak fiyatların 10 Euro’dan biraz daha fazla olduğunu söylemeliyiz. Zira Finlandiya turistler için pek de ucuz bir ülke değil.
