Daha önce hiç avuç dolusu bir buz küpünü elinizden kayıp gitmeden tutmaya çalıştınız mı?
Bu sürtünme olmamasının bir sonucudur. İki kuvvet çarpıştığında, sürtünme bunları ayıran, yavaşlatan veya hareket yönünü değiştiren kuvvettir. Bir cisim bir yüzey ile ne kadar çok temas noktasına sahipse, o kadar çok sürtünme kuvvetine sahip olur. Beton çakılları kolayca bir arada tutan ve kışın kayıp yere düşmenizi engelleyen kar botlarınızın üzerindeki çekiş işaretleri bu sürtünme kuralına göre yapılmış.
Sürtünme az olursa, cisimler daha kaygan olur. Buz küpleri örneğinde olduğu gibi, pürüzsüz ve dirençsiz yüzeye sahip bu kaygan küpler sizin nemli ellerinizle birleştiğinde sürtünmeyi oluşturacak sadece birkaç temas noktası bulunacak. Newton’un birinci hareket yasası doğrultusunda, buz küpleri bir cisim olmaları nedeniyle hareket halinde olduklarında hareket halinde kalmak isteyecekler ve böylece elinizden kayarak mutfak zemininizin üzerine dağılacaklar.
Bunun gibi düşük seviyelerde sürtünme bazı sporlar için yararlıdır. Bowling toplarının şerit üzerinde kaymasını sağlayan ve Sasha Cohen’ in yaptığı paten figürlerini akıcı gösteren de bu düşük seviyedeki sürtünmedir. Peki ya basketbol topları için de aynı şey söz konusu mu? Sürtünmenin az olduğu toplar, tıpkı birer misket gibi etrafa dağılır.
Bu da tam olarak 1894’te ilk basketbol toplarında karşılaşılan bir gerçekti. O zamanlarda, takımlar futbol toplarını kullanıyorlardı. Futbol topunun kaygan yüzeyi, yağ cilalı spor salonu parkeleri ile birleştiğinde maç sırasında ortaya çok kaygan bir ortam çıkıyordu. Oyuncular oyunun asıl amacından çok (basket atmak), topu ellerinde tutmaya konsantre oluyorlardı.
Neyse ki, bir beden eğitimi öğretmeni olan ve 1891’de basketbolu bulan büyüleyici James Naismith’in mirasının yoluna taş koymasına izin vermeye niyeti yoktu. Naismith yakın arkadaşı A.G. Spalding ve işbirliği yapacak olan iki kişiden, oyuncuların topu tutabilme kabiliyetlerini arttırmak için yeni bir top dizayn etmelerini istedi. Onlar sadece topun daha büyük olmasına değil, ayrıca ek sürtünme kaynağına ihtiyaç duyduklarına karar verdiler. İşte tam da burada noktaların oluşturulması devreye girdi.
Sert, iyi işlenmiş deri ile birleşmiş olan bu noktalar saha ile daha fazla temas alanı yaratır ve top üzerindeki toplam sürtünmeyi artırır. Böylece ilk noktalı Spalding basketbol topu doğdu ve oyuncular artık topun ellerinden uçup gitmesinden korkmadan rahatça top sürebilecekleri için çok sevindiler. Bu mucizevî bir buluştu ve bugüne kadar bu şekilde süregeldi.
Bu noktalar (ya da basketbol topu ticaretindeki adıyla çakıllar) günümüzde bütün dünyadaki basketbol toplarına yayılmış durumdadır ve Horween Leather Company 60 yıldan uzun bir süredir NBA’in benekli basketbol toplarını üretiyor.
1905’te başlayan bir akımla ve Horween Leather’ın kurucularının futbolu çok sevmeleri nedeniyle şirket spor ticareti işlerine yöneldi. Şirketin kurucularından biri olan Arnold Horween Sr.’nin Harvard futbol takımıyla güçlü bir geçmişi vardı. Şirket Horween’in Chicago Bears’ın kurucusu olan George Halas ile temas kurmasına yardımcı oldu ve daha sonra Chicago merkezli Wilson futbol şirketi birleşti. O andan itibaren futbol topu yapmaları kaderlerine yazıldı. Wilson ve Horween’in işbirliği içinde olduğu zamanlar Spalding basketbol topu derileri için bir alternatif deri dövme şirketini kullanıyordu ancak deri şirketi iflas ettiğinde, Spalding kendini yeni bir at derisi kaynağı ararken buldu. Kaliteli NFL ürünleri için Horween ününü kullanarak, Spalding Horween üzerinden sıçrama yaptı. Horween sadece tüm NFL ve NBA toplarının tek üreticisi olarak değil, bütün Chicago’da ayakta kalan tek deri dövme şirketi olarak da güçlü kaldı.
Horween’in bu NBA sertifikalı deri yapma süreci çantada keklik değildi. Bu süreç kontrol etme, kızdırma, asitle temizleme, dövme, tekrar dövme, teyelleme (derinin daha sağlam bir şekilde yapışmasını ve kavramasını kolaylaştırmak için gerekli bazı yağlar ilave etme), kurutma ve bütün at derilerini sınıflandırma basamaklarını içerir. Bu uzun yolculuğundan sonra deri özel bir baskılama işlemine alınır ve burada noktalar kabartılarak özel çakıllara dönüştürülür. Hem basketbol hem futbol topları tam olarak aynı çakıl kabartma işlemlerine tabi tutulur (kendi özel kalıbı olan Wilson-markalı ürünleri hariç). Bu teyelli ile kaplı çakılların ekstra temas noktaları sağlaması modern basketbolda şaşkınlık yaratsa da, bu noktalar topun elinizden kaymasını tamamen engelleyemez. Basketbol oynadığınızda terlersiniz ve terlediğinizde eliniz kayganlaşmaya başlar ki bu da yüksek kalitedeki basketbol topunuzun elinizden kayıp gitmesine neden olabilir.
Utanmayın! Michael Jordan’ın bile avuç içleri terliyordu. Hiçbir şey basketbol topu üzerindeki güçlü kavramanızı her zaman %100 koruyacağınızı garanti edemeyeceğinden, küçük bir müdahale topunuzu basketbol oynamak için daha hazır hale getirebilir. Eğer yeni bir topunuz varsa parkeye çıkmadan önce önce biraz çalışma yapın. Topun yüzey ile teması, örneğin beton gibi bir yüzey (sürtünme dostu çakıllar bulunduran bir yüzey), topunuz üzerinde daha engebeli bir yapı oluşturacaktır. Deri ne kadar çakıllı olursa çekişi de o kadar iyi olacak. Çekişin iyi olması da topu daha iyi kavramanıza yardımcı olacak. Topu ne kadar iyi kavrarsanız komşunuzla oynadığınız oyununu kazanma ihtimaliniz de o kadar artar (bu komşunuzun kim olduğuna da bağlı).