Opr. Dr. Arif Eroğlu, Botoks’un yüzü yeniden doğal görünümüne kavuşturmada son derece etkili bir estetik uygulaması olduğunu söyledi.
Eroğlu kişilerin yaş aldıkça yüzünün aşağı düştüğünü kontrolsüz masseter (çiğneme kası) ve ağız köşelerindeki depresör kas kasılmaları yüzü yanlara doğru genişlettiğini bununda deriyi kırıştırdığını ifade ederek, “Alın ve göz kenarlarındaki çizgiler yaşlı ve depresif; kaşlar arasındaki çizgiler sinirli ve çatık kaşlı görünüme sebep oluyor. Stres ve gündelik koşuşturmalarda farkında olmadan diş sıkma gibi sorunlar eklenebiliyor. Bu durum çene, boyun ağrılarına ve uyku kalitesinde bozulmaya neden olabiliyor. Tedbir alınmadığında çene ekleminde kalıcı bozukluklar ve diş mine tabakasında kalıcı hasarlar yüzünden dişlerde kayıp yaşanabiliyor. Zamanla mimiklerde ve kaslarda kontrol dışı yanlış kullanıma bağlı bozuklukların yanında ciltte elastikiyet kaybı, cilt altı bağ dokusunda azalmanın başlamasıyla yüzün üçgen formunu kaybedip kareleşmesi kaçınılmaz oluyor. İri masseter kasları yüzü daha çok yanlara çektiği için yüz ovalini ve çene kontürünü bozuyor; bu maskülen formasyon yüze erkeksi ve sert bir ifade verebiliyor. Ağız köşelerindeki depresör kaslar da kısalıp kalınlaştıkça kederli ve asık bir yüz görünümünü belirginleştiriyor. Dudak köşelerinin aşağı bakmasıyla oluşan ‘üzgün yüz’ ifadesini Botoks kolayca ‘gülümseyen yüz’ e çeviriyor ve özellikle fotoğraflarda hemen farkedilen optimist bir görünüm sağlıyor” dedi.
Eroğlu, Botoks’un hemen etki göstermesi ve adeta bir eğitmen gibi kasları doğru kullanıma alıştırarak kalıcı hasarları ve derin kırışıklıkları önlemesi en büyük tercih sebepleri olduğunu belirterek, “ Yaşlanma, stres, güneş etkileri, sigara, hava kirliği ve menopoz gibi nedenlere bağlı olarak hücrelerdeki serbest radikal üretimi hızlanıyor ve doku harabiyeti başlıyor. Cilt daha hızlı şekilde deforme oluyor ve yüzdeki mimik kaslarının kontrolden çıkması nedeniyle yıllar içinde yüzde dinamik çizgilenmeler ortaya çıkıyor. Bunlar en sık olarak alın, kaş arası, göz kenarı ve dudak çevresinde görülüyor. Botoks, kırışıklıkların daha derin ve kalıcı bir hale dönüşmesi engelliyor” şeklinde konuştu.
Opr. Dr. Arif Eroğlu, “Güne başlarken aynada ilk önce kendi yüzünüzü görüyorsunuz. Tüm bu problemlerle yaşamak zorunda değilsiniz. Botoks yüz kaslarımızı yeniden eski normal haline döndürürken aynı zamanda genç ve mutlu bir ifadeye sebep oluyor. Toplumdaki yaygın inanışın aksine botulinum toksini bir yılan zehri değil. Botoks bir laboratuvar şartlarında elde edilen bir protein. “Clostridiumbotulinum” adlı bakteriden üretiliyor. Botoks, sinir uçlarında iletimi geçici olarak engelliyor. Botoks sadece enjekte edildiği bölgedeki kasta etkisini gösteriyor, bu yüzden son derece güvenilir ve kontrollü bir uygulama. Sistemik olarak tüm kasları etkilemiyor. Botoks uygulamaları sadece estetik alanı ile sınırlı değil. Botoks, nörologlar tarafından migren tedavisinde, göz doktorları tarafından şaşılık tedavisinde, fizik tedavi doktorları tarafından kas spazmı tedavisinde kullanılıyor” ifadelerini kullandı.
Opr. Dr. Arif Eroğlu, özellikle orta yaştaki kişilerin hyaluronik asit ve kolajendeki eksilme ve kemiklerdeki erime nedeniyle hidroksiapatit ve hyaluronik asit içerikli dolgular ve ciltteki gerginliği arttırmak için Endopeel gibi işlemler ile birlikte Botoks yaptırmalarını tavsiye ettiğini kaydederek, “Botoks, gereksiz ve yanlış oynatılan mimikleri durdurur, cildi gerer nemlendirir ve parlatır. Botoksmigren tedavisinde, aşırı el-ayak terlemelerinde de yaygın olarak kullanılır. Botoks kişiye doğal yüz ifadesini tekrar kazandırır. Botoks sık olarak; Alın, kaş ortası, göz çevresine: yanlış mimiklere bağlı kırışıklıkların oturmasını ve yüzü kalıcı hasar oluşturmasını önlemek için. Dudak köşesine: Depresör kasları uzatmak ve aşağı düşmüş ağız köşelerinin yüze kederli ifade vermesini engellemek için. Burun ucuna: Burun ucunu yukarı kaldırmak, özellikle ince dudaklılarda gülerken dudakların burun altına kaçıp kaybolmasını önlemek ve diş eti görünen insanlarda ya da diş teli, protez gibi aparatlar kullananlarda konuşurken ve gülerken diş eti görünümünü engellemek için. Çene (masseter) kaslarına: Diş sıkmayı durdurmak, çene eklemini ve dişleri korumak, gece uyku kalitesini arttırmak, masseter spazmına bağlı boyun ve sırt ağrılarını önlemek, yüz ovalini ve çene kontürünü belirginleştirmek için. Koltukaltı, el-ayak içlerine: Terlemeyi ve ter kokusunu önlemek, sosyal açıdan iyi hissetmek, prezantasyonu arttırmak için uygulanır. Özellikle yaz öncesi hijyenine dikkat eden herkese önerilir. Botoks’un kol altının koyulaşmasını ve kıl dönmelerinde enfeksiyon gelişmesini engelleyici etkisi de vardır. Botoks, son derece ağrısız ve kısa süren bir uygulamadır. İşlem öncesi anestezi krem sürülerek belirli bir süre beklenir ve sonrasında yapılacak bölge alkol içermeyen antiseptikle temizlenerek işlem yapılır. Etki birkaç gün içinde görülmeye başlar, 15 gün içinde tam olarak oturur. Alışkanlık yapıcı bir etkisi yoktur. İstenmeyen mimik ya da kas hareketi durdurulduktan sonra devam etmek gerekmez. Terleme için yapılan uygulamalarda ter bezlerinde terlemeyi kalıcı olarak azalttığı görülmüştür” dedi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz