Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Diyabetik ayak tedavisinde minimal invaziv cerrahi yöntemleri

Şeker hastalarının ayaklarında oluşan küçük yaralar ve nasırlar dikkat edilmezse damar iltihaplarına neden oluyor. Diyabetik Ayak denilen bu iltihaplar kısa sürede kangrene dönüşüyor ve uzuv kayıplarına neden olabiliyor. Bu gibi durumlarda erken tanı ve zamanında doğru müdahale sadece uzuv kayıplarının önüne geçmekle kalmıyor aynı zamanda hayat kurtarıyor. Konu ile ilgili ayrıntıları Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kalko anlattı.

Diyabetik ayak tedavisinde minimal invaziv cerrahi yöntemleri

Halk dili ile şeker hastalığı olarak bildiğimiz diyabet, pankreas tarafından salgılanan insülin hormonunun eksikliği veya bu hormonun etkisiz kalması sonucu oluşan ve kan şekerinin yükselmesine neden olan bir hastalıktır. İnsülin hormonunun tamamen eksik olduğu ve insüline bağımlı bir yaşam süren şeker hastaları tip 1 diyabet vakaları arasında yer almaktadır. Bu vakalar çocukluk ya da genç yaşlardan itibaren görülür ve sürekli insülin desteği ile yaşamlarını sürdürürler. İnsülin hormonunun az da olsa salgılandığı ve insüline bağımlı olmayan hasta grubu ise tip 2 diyabet vakaları arasında yer almaktadır. 30’lu yaşlardan sonra diyabetin göründüğü bu hastalar ise ilaç tedavisi ve diyet programları ile yaşamlarını sürdürürler. Bu programlara uymamaları ve hastalığı önemsememeleri durumda ileriki dönemlerde onlar da insülin kullanmak durumunda kalabilirler.

DİYABET ORGANLARI ÇABUK YAŞLANDIRIYOR

Sağılığımız açısından önemli olan besinlerin enerjisinden diyabet hastaları faydalanamıyor. Bu durum da zamanla çeşitli organlarda tahribata neden oluyor, kişiyi yormakla kalmıyor organları da çabuk yaşlandırıyor. Sinir iltihapları ile beraber ayaklarda yaralara, böbrek hastalıklarına, kalp ve damar hastalıklarına, yüksek tansiyona, körlüğe gidebilecek göz sorunlarına neden oluyor. Bu yüzden diyabet hastalarının verilen tedavilere harfiyen uymaları, düzenli egzersiz ve diyet eşliğinde uygun beslenmeleri, rutin kontrollerini ihmal etmemeleri, ayaklarını sık sık kontrol edip nemlendirmeleri onları olası risklerden koruyacaktır. En önemlisi ise hastaların bu durumu kabul edip hayatlarına düzen kelimesini yerleştirmeleridir. Ömür boyu süren bu hastalıkta düzen olursa kişi kaliteli bir sosyal yaşam sürer.

RUTİN KONTROLLER HAYATİ ÖNEME SAHİP

Diyabet hastalarının öncelikle evde kan şekeri takiplerini doktorunun önerdiği şekilde yapması ve aksatmaması gerekir. Özellikle kontrolsüz şekeri olan insülin kullanan hastaların her öğün şekerine bakması gerekir. En az haftada bir kere tansiyon kontrolü yaptırması gerekir. Ayrıca en az 3 ayda bir kan glikoz düzeyi testleri ile böbrek fonksiyon testlerini, idrar testlerini yaptırmak zorundadırlar. Ayrıca yılda en az 1 kere göz ve diş muayenelerini yaptırmaları gerekir. Ayaklarında nöropati başlamışsa her akşam nemlendirici kremle masaj yapmalılar, ayakta kuruma ve yara olup olmadığını kontrol etmek zorundalar. Bu kontrollerle birlikte 50 yaş ve üzeri her şeker hastası kalp, bacak ve boyun damarlarını da kontrol ettirmesi gerekir.

DİYABETİK AYAK KESİNİKLE ATLANMAMALI

Diyabetik ayak sorunları uğraştırıcı vakalardır. Hastalar da genelde önemsemedikleri ya da geç fark ettikleri için atlayabiliyorlar. Çünkü bu hastalar ağrı hissetmiyorlar. Fark etseler bile basit bir tırnak batması ya da basit bir nasır düşüncesi ile üstüne düşmüyorlar. Zamanla bu yara büyüyor ve ciddi bir enfeksiyon halini alıyor. Bu hastaların şekerleri de genelde kontrol altında olmadığın şeker ayağındaki yarayı kötüleştiriyor yara da şekeri tetikliyor. Bu da hastayı çürütüyor. Bunun sonucunda sepsise gidiyor ve hayati tehlike başlayabiliyor. Hasta, hasta yakını ve hastanenin de bu konuda çok duyarlı olması gerekir. Basit bir şeker yarası bazen çok komplike hale gelebiliyor ve bacağın kesilmesine kadar gidebiliyor. Bu da hem sosyal hem ekonomik kayıplara neden olabiliyor.

ŞEKER HASTALARININ AYAKLARININ AYAKLARI KONUSUNDA TAVSİYELER

  • Ayakları asla kuru kalmamalı.
  • Nemlendirici kremle her gün bakım ve masaj yapılmalı.
  • Tırnak kontrolü ve kesimi çok önemlidir.
  • Dar ve sıkan ayakkabılardan kaçınmak gerekir.
  • Sıkan çoraplar kullanılmamalı.
  • Yaralar var ise düzgün pansuman yapılmasına dikkat edilmeli.
  • Ufacık bir yara dahi olsa mutlaka önemsemeliler.
  • Yılda bir kere dahi olsa damar muayenesi olmalılar.

MİNİMAL İNVAZİV CERRAHİ YÖNTEMLERLE DİYABERTİK AYAK TEDAVİLERİ

Minimal İnvaziv Damar Cerrahisi tekniğini kullanarak pek çok farklı yöntemle müdahale ediyoruz hastalara. Hasta grubumuz şeker hastalığının yanında aynı zamanda böbrek, tansiyon, kalp, akciğer rahatsızlığı gibi pek çok hastalığı da aynı anda yaşıyor. Onları bu teknikle standart cerrahinin risklerinden uzak tutmayı başarıyoruz.

Uyguladığımız yöntemlerde kombine bir tedavi ve ekip var. İşlemi yapan hekim olarak Damar Cerrahı, Enfeksiyon Hastalıkları Doktoru, Endokrin Doktoru, Plastik Cerrah, Kardiyolog gibi uzmanlar eşliğinde gerçekleşiyor tedaviler. Çünkü bunlar risk grubundaki hastalar ve aynı zamanda birçok rahatsızlığı aynı anda yaşıyorlar.

Öncelikle damarın çapı ne olursa olsun kanalı olan her bölgeye Bypass yapabiliyoruz. Fakat şeker hastalarında genelde Bypass şansımız düşük oluyor, çünkü bu hastalarda kılcal damarlar tamamen kuruyor. Bunu yapamazsak lokal anestezi ile damarın içindeki kireçleri küçük kesiler açarak temizliyoruz. Ayrıca atardamarların içine özel ilaçlar veriyoruz. Bununla da kurtaramazsak aynı seansta gerekirse amputasyon yapıyoruz. Amputasyonda parmaklardan ya da en kötüsü topuktan kurtarmaya çalışıyoruz. İlerleyen zamanda burada bir açıklık olması durumunda Hiperbarik Oksijen Tedavisinden faydalanıyoruz. Doku kaybı oluşumlarında ise Plastik Cerrahlardan faydalanıyoruz. Plastik Cerrahın da doku nakledememesi durumunda Epiteryal Büyüme hormonu denilen hormonu direkt yaraya enjekte ediyoruz.

BU HASTALARIN NE KADARLIK BÖLÜMÜNÜN BACAKLARI KURTARILABİLİR?

Tüm diyabetik hastaların ayağı ya da bacağı kesinlikle kesilmemeli. Pek çok klinikte ve hastanede “Bu hastanın artık şansı yok. Hastanızı alın ve bacağını kestirecek yer bulun.” denilen ve bizim kurtardığımız çok hasta var. Ama biz bunu söylerken mucize yaratmıyoruz. Sadece hastaya biraz ilgi gösteriyoruz, hastayı hazırlıyoruz ve eksik olan şeyleri tamamlıyoruz. Bunların arasında amputasyona girenler tabii ki oluyor. Kurtardıklarımız ise sadece bizim değil hastanın da başarısı oluyor.”

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler