Özler, yaptığı yazılı açıklamada, halk arasında eklem kireçlenmesi olarak da bilinen kıkırdak bozulması sonucu ortaya çıkan rahatsızlıkların, eklem sertleşmesine ve hareket güçlüğüne yol açtığını belirtti.
Hastaların ilk şikayetlerinin hareket kısıtlılığı olduğunu vurgulayan Özler, bireylerin kalça ve diz eklemlerini rahat hareket ettiremediğini, sonrasında buna şiddetli ağrı olabildiğini, zamanla ağrı ve hareket kısıtlılığının, hastanın günlük fonksiyonlarıyla yaşam kalitesini düşürdüğünü anlattı.
Ameliyatların kıkırdağı bozan bazı romatizmal hastalıklar, geçirilmiş travmalar, genetik kaynaklı osteoartrite bağlı olarak diz ve kalça eklemlerinde meydana gelen bozulmalar için uygulanabildiğini aktaran Özler, "Kıkırdak bozulmasıyla orta ve ileri yaşta ortaya çıkan eklem bozuklukları, ileri teknoloji cerrahı yöntemlerle tedavi edilebiliyor. Ciddi sıkıntı ve ağrısı olan bu hastalar, tedavide kullanılan cerrahi yöntemler sayesinde, ağrısız bir yaşam sürdürebiliyor ve bu sayede yaşam kaliteleri de yükseliyor." değerlendirmesinde bulundu.
Doç. Dr. Özler, protez denildiğinde söz konusu materyalin takma bir eklem olduğunun düşünüldüğünü ancak mevcut eklemleri oluşturan kemiklerin üzerindeki bozulmuş kıkırdağın tıraşlanarak, yüzeyinin kaplandığını kaydetti.
İleri yaş grubundaki birçok hastanın ameliyat olmaktan korktuğuna işaret eden Doç. Dr. Özler, "Ancak insan ömrünün uzadı. Bu nedenle hastaların geri kalan yaşamlarını rahat geçirebilmesi için onları ameliyat ediyoruz. İyi yapılan bir cerrahiyle çok net sonuçlar elde edilebiliyor. Hastalar, ameliyat sonrası bağımsız ve konforlu bir yaşam sürebiliyor." ifadelerini kullandı.
Dünya Sağlık Örgütü'nün diz ve kalça eklemi protez ameliyatlarını yüzyılın en başarılı cerrahileri arasında gösterdiğini belirten Özler, şunları kaydetti:
"Diz ya da kalça protezi uygulanan hastalar mutlaka ameliyatın ertesi günü yürütülüyor. Hastalar kuvvetine ve kas gücüne göre değişmekle birlikte ortalama 20 günde sokağa çıkabilecek hale gelebiliyor. Dolayısıyla ameliyat, deneyimli ellerde yapıldığı zaman hem sorun yaşama riski çok düşüyor hem de hastaların yaşam konforu büyük oranda artıyor."
