Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

Gerçek Bir Müzik Severin Sahip Olduğu 7 Özellik

Eğer gerçek bir müzik severseniz ya da çevrenizde böyle arkadaşlarınız varsa, bunlar size çok tanıdık gelecek.

Gerçek Bir Müzik Severin Sahip Olduğu 7 Özellik
  1. Ana akım müziklerle aralarında korudukları bir mesafe vardır

Bu ana akım müzikleri sevmedikleri anlamına gelmez. Tercih etmemelerinin en önemli sebeplerinden biri müzik severlerin icracıdan çok üretenle ilgilenmesidir. Güzel bir kadın veya yakışıklı bir erkek ile paketlenmiş ve üretim sürecinde emeği geçen diğer herkesi arka plana atan ve birbirinin tekrarı ticari müzikleri etkileyici bulmazlar. Buna rağmen asla ana akımı aşağılamaz, ama sert bir şekilde eleştirirler. Hatta Martin Jay'in aşağıdaki alıntısı aşağı yukarı her müzik severin katılacağı bir eleştiridir:

Yalnızca beslenme gereksinmesi gelişebilmiş çocuk yaştaki insanlar gibi, müziğin bugünkü dinleyicisi olan kişiler, müziği duyabilme yeteneklerinin gerilemesi sonucunda, yalnızca daha önce duymuş bulunduklarının bir tekrarına tepki verebiliyorlar. Başka bir deyişle, yalnızca yaşanmış bir geçmişin içinde yaşayabiliyorlar. Tıpkı çocukların yalnızca parlak ve göz alıcı renkleri fark edişleri gibi, müziğin bugünkü dinleyicisi olan bu kişiler de, renklendirme oyunlarına hayranlıkla kapılıyorlar, bu oyunların heyecanlandırıcı izlenimlerinin ve müzikteki bireyselleşmesi gibi görünen parlaklıkların asılsızlığını ayrımlayamıyorlar.

  1. "Ne tarz müzik seviyorsun?" sorusu gerçek bir ahiret sorusudur

Gerçek bir müzik sever henüz bu soruya cevap vermekten sıkılmadıysa "her şeyi dinlerim", "güzel müzik dinlerim", "tarzlardan ziyade hoşuma giden şeyleri dinliyorum" gibi klişelerden kaçınmak için şekilden şekile girer ama soruyu soran kişinin algılayacağı cevap eninde sonunda bunlardan ötesi olmayacaktır. O nedenle genellikle en son ne dinlediyse bu soruya kısaca "bu aralar [buraya müzisyen ismi gelecek]" gibi cevaplar verirler. Öte yandan bu sorudan nefret ettikleri için genellikle başkalarına da sormamaya özen gösterirler.

  1. Fırsat buldukları her konsere giderler

Sadece çok sevdikleri müzisyenlerin konserlerine değil... Bazen hayatında sadece bir iki kere dinlemiş olduğu bir müzisyenin konserine bile gidebilir müzik sever. Çünkü kayıt performansı ile sahne performansı arasındaki farkı bilir. Bununla birlikte müziğin özünün aslında performans olduğunu bilir. Çünkü kayıt müzik tarihinde henüz çok genç ve yenidir ve müziğin özünü anlamak için konsere gitmek şarttır. Müzik sever bunun bilincindedir. Müzik dinlemek bugün daha çok izolasyon ve dış dünyadan kopmak için gerçekleştirilen bir eyleme evrilmiş olsa da özünde sosyalleştirici ve bir araya getiricidir. Bunun nedeni ise müziğin kökeninde paylaşım ve performansın yatıyor olmasıdır.

  1. Müziği bilgi paylaşımı kabul ederler

Bir müzik severin müzik dinleme motivasyonunu sağlayan tek şey müziğin duygularına tercüman olması değildir. Müzik tarihi, müzik teorisi ve müzisyenlerin hayatları ile de ilgilenirler. Bu nedenle dinledikleri müziklerde bilgi sahibi oldukları bu alanlarla ilgili gözlemler yapar ve dinledikleri müzikleri de sorgularlar. Dinledikleri müzikleri beğenmelerindeki en önemli etkenler müziğin kendi tarihine göndermelerde bulunması ve taşıdığı sanatsal ve toplumsal mirastır. Müziği de diğer her sanat dalı gibi hem kendi tarihinden hem de toplumsal konumundan bağımsız değerlendirmezler.

  1. Bir enstruman çalarlar ya da hayatlarının bir döneminde mutlaka çalmışlardır

"Tüket, tüket nereye kadar" diye düşünüp mutlaka bir enstruman çalmaya niyetlenmişlerdir. Bir kısmı çalmaya ve üretmeye devam ederken, bir kısmı da 'elinde olmayan sebepler' bahanesiyle aktif olarak müzik üretmeyi bırakmıştır. Bu nedenle genel geçer müzik dinleyicisi profilinden ayrılırlar. Birçoğunda çalmayı tercih ettiği enstrumanın virtüözlerine, ister istemez hayranlık oluşur.

  1. Farklı müzik zevkine sahip insanların çok seveceği müzik tavsiyeleri verirler ama başkalarının tavsiyelerine her zaman kulak asmazlar

Müzik alanındaki bilgi birikimlerinden ve deneme yanılma yoluyla kendi sevdikleri müzikleri keşfetmek için fazlasıyla müzik dinlemiş olduklarından dolayı kendilerinden çok daha farklı müzik zevklerine sahip insanların müzik zevkini tam 12'den vuran tavsiye verirler. Aslında tam da bu yüzden başka insanlardan müzik tavsiyesi almayı sevseler de kendi keşfettikleri müziklere bağlılıkları bambaşkadır. Bu alanda malesef biraz kibirli olan müzik severler bazen gerçekten beğendikleri müziklere bile kendileri keşfetmedikleri için fazla bağlanmaz ama yine de çok sevebilirler. Çünkü bir müzik sever için keşif, müzik dinleme macerasının vazgeçilmez, uğraşılması ve zaman ayrılması gereken bir parçasıdır.

  1. Müziğin tanımıyla ilgili çok kesin sınırlar koymazlar

Gerçek bir müzik sever dinlemeyi çok tercih etmese bile Arnold Schönberg, John Cage, İlhan Mimaroğlu ve Iannis Xenakis benzeri hem müzisyen hem de müzik teorisyeni ve filozoflarının müzik hakkındaki fikirlerinden etkilendikleri için müziğin ne olması gerektiği konusunda çok net tanımlar yapmaktan kaçınırlar. Hatta ellerinden geldiğince bu tanımı genişletmeye çalışırlar. Atonalite, sessizlik, gürültü, düzensizlik ve mekan gibi bir çok kavramın müzik başlığı altında incelenebileceğinin ve müziğin tanımına etki edebileceğinin farkındadırlar. Her zaman dinlemese bile avant-garde müzikten keyif almanın yolunu bulmuştur. Müzik zevkinin sadece dinleyerek değil okuyarak da gelişeceğinin farkındadır. Bu nedenle müzik teorisi ve felsefesi üzerine kafa yorar ve müzikle ilgili hemen hemen her fikri açık görüşlülükle kabul eder.

Fotoğraf: John Cage

YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler