Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde genç öğretmen adaylarıyla buluşan Yazar Gülten Dayıoğlu, öğretmenlik yaptığı yıllarda çocukları eğitmek amacıyla kitap bulamadığı için yazar olmaya karar verdiğini söyledi.
Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği Bölümü’nün kendisi için düzenlediği ‘50. Sanat Yılı’ paneline katılmak üzere gelen Gülten Dayıoğlu, Uğur Mumcu Salonu’nu tıklım tıklım görünce duygulandı ve öğrencilerle öğretim üyelerine teşekkür etti. Şair Şaban Akbaba, Yazar Güney Özkılınç, Prof. Dr. Alev Sınar Uğurlu, Halime Yıldız, Yrd. Doç. Dr. Erol Ogur, Yrd. Doç. Dr. Kelime Erdal’ın konuşmacı olarak katıldığı panelde, Yazar Gülten Dayıoğlu’nun edebi kişiliği, kitapları ve topluma kattığı değerler irdelendi. Panelin ardından kürsüye gelerek öğrencilere ve öğretim üyelerinin sorularını cevaplayan Yazar Gülten Dayıoğlu, 50. sanat yılı kutlamalarını hayattayken görebilmenin sevincini yaşadığını belirtti. Hukuk Fakültesi’nde okurken geçim sıkıntısı nedeniyle ayrılmak zorunda kaldığını ve öğretmenliğe başladığını anlatan Dayıoğlu, anne ve babasının okuma yazma bilmediğini, kendisini de bir öğretmeninin okumaya yönlendirdiğini açıkladı. Dayıoğlu, öğretmenlik yaparken kütüphanede düzgün Türkçe ile yazılmış çocuk kitabı bulamadığı için kitap yazmaya başladığını kaydetti.
"HİKAYELERİMİ OĞLUMU UYUTMAK İÇİN ANLATMAYA BAŞLADIM"
Aslında ilkokul üçüncü sınıftan beri yazmayı sevdiğini, ancak yazmanın okumaktan geçtiğini, bu nedenle ilk kitabını çocuğu doğduktan sonra yazdığını dile getiren Gülten Dayıoğlu, “Yazdığım hikâyeleri, oğlumu uyutmak için anlatmaya başladım. Oğlumun beğendiklerini seçerek topladım ve iki yıl boyunca yayınevi aradım. Kimisi başından savıyordu kimi de bir okuyalım bakalım biz sizi ararız diyordu. Sonra bir gün bir yayınevi bunları basabileceklerini söyledi ve o günden beri kitaplar büyük ilgi gördü ve adeta patladı” diye konuştu.
“YAPTIĞIM HER ŞEYİ CİDDİYE ALDIM”
Yetmiş kişilik sınıflarda öğretmenlik yapmasına karşın, her bir çocukla ayrı ayrı ilgilenip çocuğa değerli bir varlık olduğunu hissettirdiğini, çok vaktini almasına rağmen mutlaka ödevleri kontrol edip imza attığını anlatan Dayıoğlu, bunun çocukları disipline ettiğini vurguladı. “Yaptığım her işi sevgiyle ve ciddiye alarak yaptım. Öğretmenlik yaparken de dersi çok ciddi yapardım ve aynı ciddiyetle de izlenmesini isterdim. Ama ders bittikten sonra öğrencileri rahatlatmak için ne gerekiyorsa yapardım” diyen Gülten Dayıoğlu, öğrencilere “Bir işi severek yapın ve mutlaka en çok sevdiğiniz alana odaklanın, daha başarılı olursunuz” tavsiyesinde bulundu.
Panel ve sohbetin ardından Yazar Gülten Dayıoğlu’na plaket ve çiçek verildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz