Özellikle iş yerinde saatlerce masa başında oturmak kan dolaşımını yavaşlatıyor. Kalbin vücuda yeterince oksijen taşımasını zorlaştıran bu durum zamanla damar tıkanıklığına neden oluyor. Yapılan araştırmalara göre uzun süre oturan bireylerde kalp hastalıklarına yakalanma riski, daha aktif bir yaşam sürenlere göre %30 daha fazla. Kötü haber ise spor salonunda geçirilen bir saat, tüm gün süren hareketsizliği tamamen telafi etmiyor.
Hareketsizlik vücudun insülin hassasiyetinin azalmasına neden oluyor. Bu da doğrudan kan şekeri seviyelerinin yükselmesine ve tip 2 diyabet riskinin artması demek. Uzun lafın kısası masa başında geçirilen her bir fazla saat, metabolik sağlığın yavaş yavaş zayıflaması demek.
Saatlerce oturarak çalışma sonucunda omurga sağlığını olumsuz etkileyerek duruş bozukluğuna yol açıyor. Özellikle yanlış bir oturma pozisyonundaysanız boyun ve ve bel ağrıları, hatta ilerleyen süreçte omurga deformasyonları ile karşı karşıya kalabilirsiniz.
Hareketsiz yaşamın olası zararlarını azaltmak sandığınız kadar zor değil. Unutmayın küçük adımlar, büyük değişimlerin öncüsüdür.
İlk olarak saat başı ayağa kalkıp birkaç dakika hareket etmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz.
Sandalyenizin sırt desteği olması ve ekranınızın göz hizasında kalması oldukça faydalı.
Özellikle uzun toplantılar veya bazı bilgisayar işleri için ayakta durabileceğiniz ortamlar yaratmayı deneyebilirsiniz.
Günde en az 7-10 bin adım atın ve asansör yerine merdiven kullanın. İşte bu kadar kolay!