Bu Cadılar Bayramı’nda gerçekten ürkütücü bir şey yapacak cesaretiniz var mı? Mesela her ölümlüyü gerçekten de korkutabilecek bir deneyim: Perili bir köşkte konaklamak!
Dalhousie Castle Hotel misafirleri merdivenlerinde ve binanın ana koridorunda bir kadının hayaletini gördüklerini söylüyor; daha ürküncü ise odalarda bir ürperme hissettiğini bildirenler bile var. Bunların hepsi iyi hoş, ama asıl önemli olan nokta şu: bu otelin kendi zindanı var.
Hayalet avlama turlarını kendi düzenleyen otelleri mi tercih ediyorsunuz? Ettington Park Hotel, The Haunting isimli korku filminde yer alan Viktoria devrinden kalma bir malikane; içinde birkaç hayalet görüldüğünden beri Birleşik Krallık'ın perili köşkler listesinde sık sık yer alıyor.
Ünlü korku romanı yazarı Stephen King, yoğun kar yağışı nedeniyle The Stanley Hotel'de bir gece geçirmek zorunda kalmış. Otel öyle korkutucuymuş ki, mekan The Shining kitabının esin kaynağı olmuş. Misafirlerin sıkça anlattığı hikayeler arasında dördüncü katta duyulan çocuk kıkırdamaları ve gece yarısında yankılanan ve insanı kaygılandıran bir piyano sesi de yer alıyor.
Bu kiralık daireler Paris'te, dünyanın en lanetli mezarlıklarından biri olan Père Lachaise mezarlığının çok yakınında bulunuyor. Mezarlıkta aralarında Édith Piaf, Oscar Wilde ve Jim Morrison'ın da bulunduğu 300 bin mezar ve anıt bulunuyor. Mezarları ziyaret edenler tüyler ürpertici hayaletler gördüklerini ve içlerinin nedensiz bir korkuyla dolduğunu söylüyor.
Castello della Castelluccia'da iki hayaletin yaşadığı söyleniyor. Bunların ilki, dinlenebileceği sessiz bir yer bulmak için binayı kolaçan eden İmparator Nero. İkincinin ise otelin ana kulesinde yıldırım çarptıktan sonra ölen bir simyacı olduğu söyleniyor. Ölümü pek huzurlu olmamış anlayacağınız…
İster bir çocuk ister Maorili bir adam, bir Maori prensesi veya Viktoria devrinden kıyafetler giyen bir kadın olsun, Waitomo Caves Hotel'de görülen hayaletlerin sonu yok. Öte yandan otelden ve davetsiz misafirlerinden biraz uzaklaşmak isterseniz, on dakikalık yürüyüş mesafesinde bulunan büyüleyici Waitomo Glowworm Mağaralarını ziyaret edebilirsiniz.
Bu binaya ürkütücü demek az gelir. Çünkü The Emily Morgan, kendi morguna ve psikiyatri koğuşuna sahip bir hastane olarak inşa edilmiş. Burada bir gece geçirecek kadar cesursanız; açıklanamayan sesler duyduklarını, garip şeyler gördüklerini veya soğuk bir dokunuş hissettiklerini söyleyen misafirlerinden biri olabilirsiniz.