Hizmet-İş Sendikası Kadın Komitesi Proje Hazırlama Eğitim Programı’nın açılışına katılan HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, ’’İşletmelerin kriz nedeniyle işçi çıkarmasına şiddetle karşıyız’’ dedi.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, Hizmet-İş Sendikası Kadın Komitesi Proje Hazırlama Eğitim Programı’nın açılışına katıldı. Programda bir konuşma yapan Arslan, ’’2011’den itibaren yaptığımız çalışmalarda HAK-İŞ’teki kadın çalışma oranımız yüzde 2’lerden yüzde 25’lere ulaşmıştır. Bu da elbette yeterli değil. Daha fazla kadın emekçinin hem çalışma hayatında hem de HAK-İŞ’te yer alması için çaba saf edeceğiz’’ ifadelerini kullandı.
’’Yaptığınız çalışmalarda sadece kendinizi değil, haksızlığa uğramış, mağdur olmuş, dışlanmış bütün kadınlar adına kendinizi öncü olarak görün’’ diyen Arslan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
’’Kadınların her alanda var olduğu gibi çalışma hayatında da daha fazla var olmaları, kadın olarak ayakta kalmalarını, anne olarak çalışma hayatında yer almalarını, eş olarak yer almalarını ve bütün bunları yaparken de ayrımcılığa, dışlayıcı yaklaşımlara uğramadan kendilerini özgürce ifade edebilmelerini amaçlıyoruz. HAK-İŞ bütün bunları kadın çalışanlara azami ölçüde vermeye, onların kendine güvenini sağlamaya, onların yaşadıkları sorunların çözümü için HAK-İŞ’i kendileri için çok güvenli bir liman olarak görmelerini sağlamaya çaba sarf edeceğiz. Umarım başarınız. Biz yola çıktık. Zorlukları var engelleri var ama bu yol aşılamayacak bir yol değil. Yeter ki kendinize inanın. Yaptığınız çalışmalarda sadece kendinizi değil, haksızlığa uğramış, mağdur olmuş, dışlanmış bütün kadınlar adına kendinizi öncü olarak görün. Siz yoksanız hiç kimsenin olmadığına inanın. Bana anlatacaklarınız, hikayeleriniz var. Bir sürü zorluklarınız var. Ama bütün bunlara rağmen biz bunları yapacağız. Bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bizim tarihimiz bu konudaki lider kadınlarla dolu. Toplumu değiştiren ve dönüştüren liderlik yapan tarihte pek çok kadın liderlerimiz var. Ben bu projenin siz büyük bir ufuk vereceğine inanıyorum. Burada verilen bilgilerin burada kalmaması için de ne yapmamız gerekiyorsa birlikte yapacağız. Bu bilgilerin bir sonunda küçük bir test yapacağız. Orada aldığınız bilgileri gözden geçireceğiz. Testte başarılı olan ilk üç arkadaşımızı ödüllendirelim istiyorum.’’
’’Türkiye’nin yapmaya çalıştığı uluslararası saldırılara karşı içeride birlik içerisinde mücadele etme anlayışını destekliyoruz’’
Türkiye’de var olan her şeyin ithal edilmesi anlayışını kınadığını belirten Arslan, ’’Özellikle yaşadığımız ekonomik saldırıların bizim üzerimizde oluşturduğu ağır baskıların farkındayız. Döviz, faiz, enflasyon gibi temel makro hedeflerdeki, ekonomik hedeflerdeki olumsuz gelişmeler en fazla çalışanları, bizleri tedirgin etmektedir. O yüzden Türkiye’nin yapmaya çalıştığı uluslararası saldırılara karşı içeride birlik içerisinde mücadele etme anlayışını destekliyoruz. Çalışanların önümüzdeki süreçte beklentilerinin altını çizmemiz gerekiyor. Asgari ücret yılbaşı itibariyle yenilenecek. Yaşadığımız bu enflasyon, hayat pahalılığı, fiyatlardaki inanılmaz yükselişlerin karşılığı olarak asgari ücretin de bunları karşılayabilecek düzeyde belirlenmesini istiyoruz. Yılbaşı itibariyle gerçekleşecek olan kamu sözleşmelerinde de kamu sözleşmelerinin ruhuna uygun olarak, enflasyonun üzerinde bir ücret zammı ve diğer hakları da sözleşmelerin sonuçlandırılmasını ve çalışma hayatında yaşanabilecek olumsuzlukları ortadan kaldırmaya yönelik temel bir düzenleme olacaktır. Enflasyonla mücadele konusunda özellikle fiyat istikrarının sağlanması, yüksek zamlarla kamuoyunu tedirgin eden anlayışlarla mücadele konusunda da HAK-İŞ tam olarak bu anlayışı desteklemektedir. Türkiye’de var olan her şeyin ithal edilmesi anlayışını şiddetle reddediliyoruz. Türkiye’de iş sahibi olanlar yapanlar artık bu ithalat hastalığından vazgeçmeliler. Mayanın ithal edildiğini düşününce hayrete düştüm. Yağı ithal ediyoruz. Bu ülke böyle olmamalı. Belki bu krizler bize bundan sonrası için bir gol haritası oluşturacak. Türkiye bu hastalıktan kurtulmalı. Yerli üretime, yerli sanayiye ve yerli ham maddeye destek olmamız gerekiyor. HAK-İŞ olarak günlük kısa vadeli çözümler değil, Türkiye’nin geleceğini etkileyecek çözümleri önermeye devam edeceğiz’’ şeklinde konuştu.
’’İşletmelerin kriz nedeniyle işçi çıkarmasına şiddetle karşıyız’’
Ekonomik sosyal konseyin toplanmasını istediklerini kaydeden Arslan, "Bu kriz sürecinin başarılı bir şekilde atlatılması için kendi sorumluluklarımızı yerine getirmeye çaba sarf edeceğiz. Birlikte çalışarak, iş verenlerle, hükümetimizle ve işçiler olarak beraber her konuyu konuşmaya hazırız. HAK-İŞ’in olmadığı platformlarda bizim adımıza yapılan düzenlemelerin hiçbirini biz kabul edilebilir bulmuyoruz. O yüzden çalışma hayatına yönelik ekonomiye yönelik, yaşadığımız bu sıkıntılı sürece yönelik atılacak her adımdan sosyal taraf olarak çalışanların, işçilerin de bilgisi, katkısı ve desteği aranmalı. Sadece işletmeleri, iş verenleri ve bir kısım çevreleri önceleyen bir yaklaşımı eksik buluyoruz. Başta Hazine ve Maliye Bakanımız olmak üzere bu konudaki bütün tarafları sosyal taraflarla bu konuyu müzakere etmelerini önemli bir aşama olarak görüyoruz. Ekonomik ve sosyal konseyin acilen toplanmasını istiyoruz. 2009 yılından bu yana ekonomik sosyal konsey toplanamıyor. 2010 yılında referandumla ekonomik sosyal konseyi anayasal bir kurum haline getirdik. Çok da hayırlı bir işti ama 2010’dan bu tarafa da ekonomik sosyal konseyi toplamıyoruz. Bunun bir an evvel toplanmasını arzu ediyoruz. İşletmelerin kriz nedeniyle işçi çıkarmasına şiddetle karşıyız. Bunun yerine işletmelerin rahatlatılacağı, işletmelerin zorlularının giderileceği çözümlerin üretilip çalışanların işini kaybetmeden iş yerlerinde istihdamda kalmalarını hedefliyoruz ve istiyoruz. Bu konuda yapılabilecek düzenlemelere HAK-İŞ olarak sıcak bakmalıyız’’ açıklamalarında bulundu.
’’Taşeron işçiler kadro aldıktan sonra çalışmıyorlar algısı oluşturuldu, bu bir yalan’’
Kadro alamayan taşeron işçilerden bütün kamu kurumlarındaki personelin bir an evvel kadroya geçirilmesini arzu ettiklerini belirten Arslan, kadro alan taşeron işçilerin çalışmadıklarına yönelik iddiaların asılsız olduğunu vurguladı. Arslan, ’’Kadro alamayan taşeron işçilerin kadrolarının verilmesinde atılan adım yeterli değil. Kadro alamayan taşeron işçilerden bütün kamu kurumlarındaki arkadaşlarımızın bir an evvel kadroya geçirilmesini arzu ediyoruz. Geçiş süreci içerisinde yüksek hakem kurulu rakamlarıyla çalışmak zorunda kalacak arkadaşlarımızın kamu sözleşmeleri kapsamına dahil edilerek bu sürecin kısaltılmasını istiyoruz. Bu ve benzeri sorunların giderilemez için ilgililerle görüşmelerimiz sürdüreceğiz. Taşeron işçiler kadro aldıktan sonra çalışmıyorlar algısı oluşturuldu. Bu bir yalan. Kamuda çalışan hiçbir kadrolu işçi işini yapmam diyemez. Sorun kamu çalışanlarını çalıştırabilen anlayışıdır. Kim nerede neyi iddia ediyorsa bize somut örnek gösterecekler. Bu bir algıdır. Ne yazık ki bizim üzerimize doğru gönderilmektedir. Kamuoyundaki bu algı gelecekteki yeni hedeflerimizin üzerine engel olarak gelmektedir. Çalışmayan hiç kimseyi desteklemeyiz. Kamu çalışanı demek kamuya hizmet demektir. Alsa çalışmamak gibi bir durum olamaz. Çalışırken de insanca, yasalara uygun çalışmayı talep edeceğiz’’ değerlendirmelerinde bulundu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz