Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Leyla Sağlam, kirli havalarda doğru nefes almanın çok önemli olduğunu vurgulayarak, mutlaka ağız ve burun kısmının eşarp ya da kaşkolla kapatılması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Sağlam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Erzurum'da hava kirliliğinin çok büyük bir sorun olduğunu belirtti. Palandöken'e çıkıldığı zaman Erzurum şehir merkezinin üzerinde siyah bir tabaka oluştuğunu, şehrin görünmediğin anlatan Sağlam, "Bu görüntü yazın yok. Kışın ısınmak için kullandığımız yakıt türleri var. Bunlar fosil yakıtlar, katı yakıtlar olabiliyor. Bunların yanmasıyla ortaya çıkan çeşitli gazlar ve hava kirleticiler söz konusu. Hava kirliliği, insanların sağlıklarını bozacak derecede havadaki partiküllerin bozulmasıdır" dedi. Hava kirliliğinden en çok göğüs hastalarının muzdarip olduğunu dile getiren Sağlam, kış aylarında hasta sayılarının arttığını söyledi. Hastaların oksijenlenmesinin düştüğünü dile getiren Sağlam, "Havada normalde yüzde 70 oranında azotoksit var, yüzde 20 civarında oksijen var. Bunlar çok değişmiyor ama daha az miktarda olan karbonmonoksit, karbondioksit türü gazların oranları değişiyor. Bu da insanların sağlıklarını bozuyor. Bu hava kirliliğinden en çok bizim hastalarımız muzdarip. Koah dediğimiz, süregen, kronik tıkayıcı hava yolu hastalığı olanlar, zararlı gazların ortamda artmasıyla nefes darlığı çekiyor. Bu zararlı gazlar kandaki hemoglobine oksijenden daha çabuk tutunuyor. Bu hastalarımızın da oksijenlenmesi düşüyor. Bu hastalarımıza kirli havalarda mümkün olduğu kadar dışarı çıkmayın diyoruz" diye konuştu. Astımlı hastalarda da bu hava kirliliğinin tetik çeken bir faktör olabildiğini hatırlatan Sağlam, çocuk ve yaşlıların da kirli havalarda korunması gerektiğini vurguladı. Kış aylarında büyük bir kesimin katı yakıt kullandığını dile getiren Sağlam, şunları kaydetti: "Bacalara filtre takılmalı, soba ve kombilerin bakımları yaptırılmalı. Araba egzozları da büyük etkenlerden biri. Kişisel bazda önlem alabiliriz. Ev ısıları 20 dereceye sabitlenmeli. Hem daha az yakıt kullanılır hem de havaya zehirli gaz salımı minimum düzeye iner. Artık herkesin bir arabası var. Kış ayalarında tek araçla çıkılabilir ya da toplu taşıma tercih edilebilir. Kurşunsuz benzin tercih edilmeli, çünkü kurşun da toksit bir madde. Herkes biraz önlem alsa hava kirliliği biraz azalabilir ama çözüm toptan yapılmalı." Şehirlerin büyümesiyle binaların da yüksek katlı yapılmaya başlandığını ifade eden Sağlam, bir alanda yüksek evlerin çoğalmasının daha çok yakıt tüketimi anlamına geldiğini bunun da hava kirliliğini arttıran bir etken olduğunu söyledi. Hava kirliliğinden korunmak için kişisel bazda önlemler alınabileceğini vurgulayan Sağlam, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hasta veya sağlıklı da olsak doğru nefes almalıyız. Doğru nefes almak çok önemli, burnumuzdan alıp ağzımızdan vermeliyiz. Burnumuzdan nefes alırken hava hem partiküllerden temizleniyor hem de ısınmış oluyor. Mutlaka ağız ve burun kısmını eşarp ya da kaşkolla kapatmamız gerekir. Mecbur kalmadıkça dışarı çıkmamak gerekir."
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz